Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... İlk adım kendini olduğun halinle kabul etmektir; tüm olmalıları bırak. Yüreğinde hiçbir "olmal,
taşıma! Başka birisi olman gerekmiyor; sana ait olmayan bir şeyi yapman beklenmiyor; sen sadece
kendin ol. Rahatla ve sadece kendin ol. Kendi bireyselliğine saygılı ol ve kendi imzanı atmak için
cesur ol. Başkalarının imzalarını kopyalamayı bırak.
Bir Buda yahut bir Ramakrishna veya bir İsa haline gelmen beklenmiyor; basitçe kendin olman
bekleniyor. Ramakrishna'nın başka birisi olmayı denememiş olması iyidir, böylece o Ramakrsihna
olmuştur. İsa'nın asla İbrahim ya da Musa gibi olmayı denememiş olması iyidir, böylelikle o İsa
olmuştur. Buda'nın asla Patanjali yahut Krishna olmayı denememiş olması iyidir: Bu yüzden o bir
Buda haline gelmiştir.
Başka birisi olmaya çalışmadığında, o zaman basitçe rahatlarsın; o zaman bir zarafet belirir. O
zaman sen ihtişamla, görkemle, ahenkle dolarsın çünkü bir çatışma yoktur, gidilecek bir yer yoktur,
uğrunda savaşacak bir şey yoktur; kendine saldırgan bir biçimde dayatacağın bir şey yoktur. Masum
olursun. Bu masumiyetin içinde kendin için şefkat ve sevgi hissedeceksin. Kendinle o kadar mutlu
hissedeceksin ki, Tanrı gelip kapını çalsa ve "Başka birisi olmayı ister miydin?" dese, "Sen çıldırdın
mı? Ben mükemmelim! Teşekkür ederim ama asla böyle bir şeyi deneme; ben kendim olarak
mükemmelim" diyeceksin.
Varoluşa "Ben olduğum halimle mükemmelim, olduğum halimle mutluyum" diyebildiğin an, bu bizim
Doğuda shraddha olarak adlandırdığımız şeydir:güven. O zaman sen kendini kabul etmişsindir ve
kendini kabul etmekle varoluşu da kabul etmişsindir.Kendini ret ederek, seni yaratan varoluşu reddedersin. "Şöyle olmalıyım" dediğin an, varoluşun
üzerine, bir şeyleri geliştirmeye çalışıyorsun. Diyorsun ki, "Yanlış şeyler yaptın; ben şu şekilde
olmalıydım ve sen ise beni böyle yaptın." Varoluşu geliştirmek istiyorsun. Bu mümkün değildir.
Senin mücadelen nafile; başarısız olmaya mahkûmsun.
Ve sen ne kadar başarısız olursan, o kadar kendinden nefret edersin. Ne kadar başarısız olursan, o
kadar lanetlenmiş hissedersin. Başarısız oldukça, kendini o kadar aciz hissedersin. Ve bu kadar
nefretin, acizliğin içinden nasıl şefkat ortaya çıksın? Şefkat sadece sen varlığının içinde mükemmel
bir şekilde yerleştiğinde ortaya çıkar. "Evet, ben böyleyim" dersin. Yerine getirilecek hiçbir idealin
yoktur. Ve hemen o an doyum gerçekleşmeye başlar!
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |