Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21-01-2012, 02:06 PM   #112 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili



ÖFKELERİNİN GEÇERLİ BİR NEDENİ VAR

Ergen çocuğunuzun öfke karşısında gösterdiği yanlış tepkiyi anladıktan ve onun öfke ifadelerini dikkatle dinledikten sonra ona öfkesini olumlu bir şekilde ifade etmesini öğretmek için atacağınız üçüncü adım ergenin kızgınlığının haklı bir nedenden kaynaklandığına inanmak olacaktır. Ebeveynlerin "Bir dakika. Çocuğumun öfkesinin geçerli bir nedeni olduğunu sanmıyorum. Sanırım benim hareketlerimi yanlış anladı. Bazen gerçekleri doğru dürüst göremiyor. Olaya onunla aynı açıdan bakmıyorsam öfkelenmekte haklı olduğunu nasıl düşünebilirim?" şeklinde düşündüklerini biliyorum. Böyle bir soru sorduğunuza sevindim, çünkü çoğu ebeveyn bu konuda ciddi hatalar yapmakta, örneğin gerçeklerle duyguları birbirine karıştırmaktadır. Sonuçta da ebeveynler ergenlerle olaylar hakkında tartışmaya girerler ve duygular bir kenara itilir. Tartışma daha da büyüdüğü takdirde bu kişilerin hissettikleri başka duyguların da görmezden gelinmesine neden olacaktır. Bilmezden gelinen duygular ergenler ve ebeveynler arasında olumlu bir ilişki kurulmasını engeller. Atacağınız üçüncü adım bu nedenle çok önemlidir.

Çocuğunuzun öfkesinin nedenini anlayamazsanız, ona asla öfkesiyle başa çıkmasını öğretemezsiniz. Kendinizi tamamen bana verebilmeniz için bir kahve alın için ya da dikkatinizi toplamanızı sağlayacak herhangi bir şey yapın, çünkü birazdan söyleyeceğim şeyler son derece önemli. Öfkelenirsiniz, çünkü birisi size yanlış gelen bir şey yapmıştır. Aksi takdirde kızmazdınız. Duruma bakış açınız doğru olmayabilir ama eğer ben sizin öfke nedeninizi anlamamışsam o zaman siz benim konu hakkındaki görüşlerimi dinlemeye açık olmazsınız. Benim bakış açımı duymak isteyeceğiniz duygusal atmosfer benim sizin öfkelenmeye hakkınız olduğunu anladığım zaman yaratılmış olur.

Başka bir insanın duygularını gerçek anlamda anlamanın en iyi yollarından birisi "empati", yani kendinizi bir başkasının yerine koyup dünyayı onun gözlerinden görmeye çalışmak. Ebeveyn bunu bir an için ergene dönüşerek gerçekleştirebilir ve o günlerde yaşadığı güvensizlik duygusunu, değişen ruh hallerini, bağımsızlık ve özbenlik isteğini, arkadaşları tarafından kabul görmenin önemini ve aileden azami ölçüde sevgi ve anlayış beklentisini hatırlar. Ergen çocuğuyla empati kurmaya çalışmayan bir ebeveyn çocuğunun öfkesini anlamakta zorluk çekecektir.

Curtis anlattığı hikâyeyle empatinin gücünü kanıtlamıştı: "Kızımla empati kurmaya çalıştığımda gördüğüm şey inanılmazdı. Bir hafta için kızımın ehliyetine el koymuştum, bana çok kızmıştı, bağırıp çağırıyordu. Bunun haksızlık olduğunu, arabasına el koyduğum için arkadaşlarına onları bu hafta okula bırakamayacağını söylemenin utanç verici olduğunu haykırıyordu. Eskiden olsa onunla tartışır, ehliyetini sadece bir hafta için aldığıma şükretmesi gerektiğini söylerdim. Ona arkadaşlarının kendilerini bırakacak başkasını bulmalarını, bunun için de utanç duyacaksa bu utancı hak ettiğini anlatırdım. Bu da onun içinde daha büyük bir öfkenin doğmasına yol açardı. Bana ağır ve çirkin şeyler söylerdi. Ben de ona birkaç şey daha söyleyip o ağlarken odayı terk ederdim. Bu tür tartışmalar geçmişte hatırlamak istemediğim kadar çok yaşandı. Empati hakkındaki konuşmanızı dinledikten sonra kendimi kızımın yerine koydum ve bir hafta için bile olsa araba kullanamamanın ne kadar zor bir şey olduğunu hatırladım. "Kızım yaşındayken arabam yoktu ama babamın ehliyetime iki haftalığına el koyduğunu ve onun arabasını kullanmama izin vermediğini hatırlıyorum. Ne kadar da utanmıştım. Dünyayı kızımın gözlerinden görmeye çalışmak inanılmaz bir şey, çünkü bu sayede onun duygularını anlayabiliyorum. Neticede ona 'Canım bana neden kızdığını anlıyorum ve arkadaşlarını okula götürememenin utanılacak bir durum olacağını da görebiliyorum. Eğer bir ergen olsaydım, ki bir zamanlar ben de gençtim, senin gibi ben de bu duruma kızar ve utanç duyardım. Ama izin ver de sana bir ebeveyn olarak bakış açımı anlatayım." "Hız cezası aldığın takdirde ilk seferinde ehliyetini bir haftalığına alacağım konusunda anlaşmıştık. Aynı yıl içinde bu bir defa daha olursa ehliyetini iki haftalığına kaybedecektin. Kuralları biliyordun ve hatanın sonuçları konusunda da anlaşmıştık. Sonuçlara göre hareket etmeseydim iyi bir ebeveyn olmazdım, çünkü eğer kuralları çiğniyorsak bunun sonuçlarına da katlanmalıyız. Hayatın gerçeği budur. Seni çok seviyorum ve bu yüzden de duygularını anlıyor olsam da bu kurallara uymanı sağlamak zorundayım." Curtis gözünde biriken yaşlarla, "Ona sarıldım ve odadan çıktım. Ama hayatımda ilk defa kızımın öfkesine olumlu bir şekilde yaklaştığımı hissettim." dedi.

Böyle bir empati ifadesi ergenin utanma duygusunu ortadan kaldırmaz ama onun öfkesinin bir kısmını alır. Ebeveyn ergenin öfkesiyle özdeşleşir, onunla tartışmak yerine öfkesinin nedenini anlamaya çalışırsa ergenin öfkesi yatışır, çünkü ergen ebeveynin onunla alay etmediğini aksine fikirlerine değer verdiğini anlayacaktır. Açıkça görüldüğü gibi, ikinci adımın yani ergeni dinlemenin, üçüncü adım olan ergenin öfkesini anlamaya geçmeden atılması zorunludur. Ebeveynler ergenin konuya ilişkin fikirlerini dinlemeden onunla gerçek bir empati kuramazlar.

Marie'nin kızı ona "ihtiyacı" olan diğer kıyafetleri almadığı için kızgındı. Bu onun bir kaç hafta içinde istediği üçüncü "ihtiyacı" olan şeydi ve annesi ilk iki istediğini almıştı. Marie bütçelerinin kızının istediği üçüncü şeyi almasına olanak sağlamadığını açıkladı. Kızı ona bağınp çağırmaya başlayıp annesini kendisini sevmemekle suçladığında Marie normalde davrandığı gibi bu sözlere misilleme yapacağına bu sefer kızını dinledi. Onun ifade ettiği temel sorunlarını not defterine kaydetti. Daha sonra bunlar hakkında tartışmaya başlamak yerine Nicole'e, "Sanırım bana neden kızdığını anlayabiliyorum. Eğer senin yerinde olsaydım ben de anneme senin bana kızdığın gibi kızardım." dedi. Marie önce Nicole'un söylediklerini dinlememiş olsaydı böyle bir empati ifadesi kuramazdı. Dinlemek empati kurma olasılığını yaratır.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla