Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-02-2012, 06:00 PM   #23 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Yaratıcı İmgeleme Kitabından Alıntılar



Bolluk Programı

Bolluk programı tüm yaratıcı imgeleme sürecinin çok önemli bir bölümüdür. Bu, evrenin tümüyle bolluk içinde olduğu maddi, duygusal, zihinsel ve ruhsal düzeyde yürekten isteyebileceğiniz her şeyi içeren bir bereket boynuzu olduğu anlayışına sahip olmak ya da bu bakış açısını bilinçli olarak edinmek demektir. Gereksindiğiniz ya da istediğiniz her şey talebinizi bekliyor; istediğiniz şeyi elde etmek için yalnızca bunun gerçekleşebileceğine inanmanız, istediğiniz şeyi gerçekten arzulamanız ve kabul etmeye istekli olmanız gerekiyor.

İsteklerinizi elde etmeniz konusunda başarısızlığa uğramanızın en genel nedenlerinden biri, "yokluk programı" dır. Bu program yaşamla ilgili aşağıdaki yaklaşımları ya da inançları içerir:

İsteklerimi elde etmek için yeterli fırsata ya da kaynağa sahip değilim...

Yaşam ıstırap dolu...

Başkaları yoksunluk içindeyken bolluk içinde yaşamak bencilce ve ahlâk dışı bir şeydir...

Yaşam katı ve zor; o bir gözyaşı deryasıdır...

Sıkı çalışmalı ve bir şeyler elde edebilmek için bir bedel ödemeli, özveride bulunmalısın...

Yoksul olmak daha soylu ve ruhen geliştirici bir şeydir...


Ve benzerleri...

Tüm bunlar yanlış inançlardır. Bunlar evrenin nasıl işlediği konusundaki anlayış eksikliğinden ya da bazı önemli ruhsal prensiplerin yanlış anlaşılmasından kaynaklanmaktadır. Bu inançların ne size ne de başkalarına yararı olur; onlar hepimizin her düzeydeki doğal bolluk ve refah halimizi idrak etmemizi engellerler. Bugün dünyamızda birçok insan açlık ve yoksulluk gerçeğini yaşıyor; ama bu gerçeği yaratmayı sürdürmek zorunda değiliz.

Gerçek şu ki, dünyadaki her varlık için yeterli olandan daha çok olanak ve fırsat vardır; yeter ki zihinlerimizi bu olasılığa açabilelim. Evren engin bir bolluk yeridir ve hepimiz maddesel ve ruhsal zenginlik açısından doğal olarak bolluk ve refah içindeyiz. Zengin ve bolluk içinde bir dünyada yaşamayanlar ise bolluktan çok yoksunluk programına inanma düzeyindedirler henüz. Cehaletleri nedeniyle, yoksulluk ve yoksunluğun kaçınılmazlığı konusundaki yaygın inancı benimsemişler ve sonsuz yaratıcı gücün ellerimizde (ya da zihinlerimizde) olduğunu henüz idrak etmemişlerdir.

Bu dünyayla ilgili gerçek şu ki, o yaşanacak sonsuz derecede iyi, güzel ve geliştirici bir yerdir. Tek "kötülük" ise bu gerçeği anlayamamaktan kaynaklanır. Kötülük (cehalet) bir gölgeye benzer kendine ait bir özü, varlığı yoktur, o sadece ışıktan yoksunluk durumudur. Bir gölgeyi, onunla savaşarak, damgalayarak, sövüp sayarak ya da duygusal veya fiziksel herhangi bir biçimde karşı çıkarak yok edemezsiniz. Bir gölgeyi yok etmek için ona ışık tutmanız gerekir.

İnanç sisteminize bakın ve evrensel iyiliğe yeterince inanmayarak kendi kendinizi engelleyip engellemediğinizi araştırın. Kendinizi gerçekten de başarılı, doyumlu, mutlu, tam bir insan olarak görüyor musunuz? Gözlerinizi çevrenizdeki iyilik, güzellikve bolluğa gerçekten açabiliyor musunuz? Bu dünyanın, herkesin rahatlıkla gelişebileceği mutlu, refah içinde ve aydınlanmış bir dünyaya dönüşebileceğine gerçekten inanabilir, bunu düşleyebilir misiniz?

Dünyanın, herkesin gelişimine hizmet eden bir potansiyele sahip, iyi bir yer olduğu yaklaşımına sahip olmadıkça, kişisel yaşamınızda da istediğinizi yaratmakta zorlanırsınız.

Çünkü, insan doğası temelde sevgi doludur; bu yüzden çoğumuz, istediklerimizi, başkalarını onlardan yoksun bırakmak uğruna elde ettiğimize inandığımız sürece, kendimize bu istekleri gerçekleştirme izni vermeyiz.

Hayatta istediğimizi elde etmemizin insan mutluluğunun genel durumuna katkıda bulunduğunu ve başkalarını da kendilerine daha fazla mutluluk yaratmaları konusunda desteklediğini derin bir biçimde anlamak zorundayız.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla