Çevirmen
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... GÜVENİN YOLU
GÜVEN EN B Ü Y Ü K Z E K Â D I R . . İnsanlar neden güvenmiyor? Çünkü kendi zekâlarına güvenmiyorlar.
Korkuyorlar, aldatılmaktan korkuyorlar. Korkuyorlar; o yüzden kuşku duyuyorlar. Kuşku korkudan
kaynaklanır. Kuşku, kendi zekândaki bir çeşit güvensizlikten kaynaklanıyor. Güvenebileceğinden emin
olmadığından güvene kucak açamıyorsun. Güvenin, büyük zekâya, cesarete ve bütünlüğe ihtiyacı vardır.
Onun derinine inmek için büyük bir kalbe gerek var. Eğer yeterince zeki değilsen, kuşku duyarak kendini
korursun.
Eğer zekân varsa, bilinmeyene adım atmaya hazırsın; çünkü, eğer bütün bilinen dünya yok olsa ve
bilinmeyenin ortasında yalnız kalsan bile, orada yaşayabileceğini biliyorsun. Bilinmeyenin içinde kendine
bir yuva kurabilirsin. Zekâna güveniyorsun. Kuşku savunmadadır; zekâ kendine her kapıyı açık tutar,
çünkü o, "Ne olursa olsun, o mücadeleyi kabul ediyorum, uygun şekilde tepki verebileceğimi biliyorum."
diyebilir. Sıradan zihnin böyle bir güveni yoktur. B i l g i s i sıradandır.
Bilmeme durumunda olmak zekâdır, farkındalıktır ve bu biriktirilemez. Yaşanan her an kaybolur,
arkasında hiç bir iz bırakmaz, hiçbir varoluş i z i bırakmadan yok olur. İnsan onun içinden bir kez daha saf,
bir kez daha masum, bir kez daha bir çocukmuş gibi çıkar.
Hayatı anlamaya çalışma. Onu yaşa. Sevgiyi anlamaya çalışma. Sevgiye doğru hareket et. O zaman
bilirsin; ve o bilgi, senin yaşadıklarından ortaya çıkar. Bu bilgi gizemi asla yok etmez: Ne kadar bilirsen bil,
çok daha fazlasının bilinmek üzere beklediğini bilirsin.
Hayat bir problem değildir. Onu bir problem olarak ele almak yola yanlış adımla başlamaktır. O,
yaşanacak, sevilecek, deneyimlenecek bir gizemdir.
Aslında sürekli açıklama peşindeki bir zihin, korkmuş bir zihindir. O büyük korku yüzünden her şeyin
açıklanmasını istiyor. Kendisine açıklanmadan hiçbir şeye adım atamaz. Açıklamalar sayesinde, artık o
alan tanıdık gelir; artık coğrafyasını biliyordur, artık elindeki haritaya, kılavuza ve takvime göre hareket
edebilir. Hiçbir zaman haritasız, rehbersiz, bilinmeyen bir bölgeye adım atmaya hazır değildir. Ama hayat
böyledir ve sürekli değiştiği için, bir haritasını çıkarmak mümkün değildir. Her an, şimdiki zamandır.
Güneş altında eskiden kalma hiçbir şey yoktur, sana diyorum k i , her şey yenidir. İstisnasız hareket halinde
olan, inanılmaz bir dinamizmdir. Sadece değişim kalıcıdır, sadece değişim asla değişmez.
Her şey değişmeye devam eder, o yüzden bir haritan olamaz; harita tamamlandığı an, çoktan geçerliliğini
yitirmiştir. Harita eline geçtiği zaman, artık bir işe yaramaz, çünkü hayat yolunu değiştirmiştir. Hayat yeni
bir oyuna başlamıştır. Haritalarla hayatın üstesinden gelemezsin, çünkü hayat ölçülebilir değildir. Kılavuz
kitaplara danışarak hayatın üstesinden gelemezsin; çünkü bu kitaplar, ancak her şey durağan olduğu
zaman geçerlidir. Hayat durağan değildir, o bir dinamizmdir, bir süreçtir. Onun bir haritasına sahip
olamazsın. O, ölçülemez. O ölçülemeyen bir gizemdir. B i r açıklama bekleme.
Ben buna zihnin olgunluğu diyorum: İnsanın hayata hiçbir soru sormadan baktığı ve cesaretle, korku
duymadan içine atladığı zamandır.
B Ü T Ü N D Ü N Y A S A H T E D İ N D A R L A R L A D O L U D U R : Kiliseler, tapınaklar, Gurudwara'lar, camiler,
dindar insanlarla doludur. Peki dünyanın tamamen dinsiz olduğunu göremiyor musun? Bu kadar çok
dindar insan varken, dünya bu kadar dinsellikten yoksun; böyle bir mucize nasıl olabiliyor? Herkes dindar,
ama toplamı dinsellikten yoksunluk. Din sahtedir. İnsanlar "yapay" güvene sahipler. Güven bir deneyim
değil, inanç olmuştur. Onlara inanmaları öğretilmiştir, onlara bilmeleri öğretilmemiştir; insanlığın kaybettiği
nokta da budur.
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |