Cevap: KENDİN OLMANIN 12 ALTIN KURALI Sizi mutlu olmaktan alıkoyan ne? Kim olduğunuzu, ne istediğini ve ne hayal ettiğinizi biliyor musunuz? Kendi gözlerinizin içine bakabiliyor musunuz yoksa her zaman oynuyor musunuz?
Her halükarda,er ya da geç kendimizi bir şeylerin yolunda olmadığını kesin olarak anlayacağımız bir durumun içinde bulacağız. Nasıl devam etmeniz gerektiğini bilmediğiniz bir durumda. Burada yaşınızın ne olduğunun bir önemi yok ya da acil durumun hangi şartlarda ortaya çıktığının.
Yeni bir işe geçmek istediğimizde, bir ilişkiyi bitirirken, kendimizi mali sıkıntıların içinde bulduğumuzda, birdenbire kendimizi her şeyin ortasında yapayalnız hissettiğimizde... Şartlar yalnızca kökleri çok derinlerde olan problemlerin yüzeyine ışık tutabilir. Yaşadığımız rahatsızlığın asıl kaynağı ise kendimizden başkası değildir.
“Bu ben değilim!”
Aynada baktığınız kişinin kendiniz olmadığını düşündüğünüz olur mu hiç? Hayal ettiğiniz hayatın çok uzağında kaldığınızı? Bu durum yalnızca kendine acımayla kalmamalıdır. Bu durumu artık gözlerinizi açmak ve problemlerinizin ne olduğunu fark etmek için bir fırsat olarak değerlendirmelisiniz.
Tek yapmanız gereken ileri doğru bir adım atmak; ruhunuzu daraltan problemlerin çözümüne yönelik bir adım. Kendinize bir mesaj veriyorsunuz; bu yüzden sakın bu mesajı görmezden gelmeyin. Korkularınızla yüzleşin!
Büyük keşif...
Büyük keşiften kastımız Amerika değil, orası çoktan keşfedildi... Kendi içinize bakmanızdan bahsediyoruz; böylelikle birçok ilginç şeye sahip olduğunuzu fark edeceksiniz. İç dünyanız sahip olduğunuz en değerli hazinedir, kıymetini bilin!
Hayattaki amaçlarınızı yeniden gözden geçirin
“Bir şeyi gerçekten istediğinizde, onu elde etmemeniz için hiçbir neden yok.” Bu cümle tanıdık geliyor mu? Amaçlarımız üzerinde belli bir dereceye kadar etki sahibi olduğumuz doğrudur ancak hepimiz 100 metrede dünya şampiyonu olabilir miyiz?
Her ne olursa olsun bir şeyleri elde etmeniz gerektiğine ve amacınız dışındaki hiçbir şeyin önemli olmadığına dair saçma düşüncelerden vazgeçmelisiniz. Bu tür düşünceler ekseriyetle kendimizde yanlış olan bir şeyler olduğuna kanaat getirerek depresif bir ruh haline bürünmemize neden olur. Kendimize duyduğumuz güven ve inanç eksikliğinin kaynağı budur.
Gerçekten ne yapabiliriz? Nelere gücümüz yeter? Hepimiz birbirimizden farklıyız. Bu yüzden hangi konularda iyi olduğumuzu, neleri bildiğimizi ve neler yapabileceğimizi anlamak zorundayız. Bunu başardığımızda, hayat bizim için gerçek bir maceraya dönüşür ve mutluluğun kaynağı da budur.
Kendiniz olun
Mutluluk ve mutsuzluk hakkında bildiğimiz bir şeyi sizinle paylaşmak istiyoruz: Eğer aslında olmadığınız bir kişi gibi davranıyorsanız hiçbir zaman mutlu bir insan olamazsınız. Çoğu zaman insanları etkilemek için başka yüzler takınırız. Bazı zamanlarda bunu yapabilirsiniz elbette ancak artık aynada kendi gözlerinizin içine bakamayacağınız kadar abartılmış bir yalanı yaşamanız gerçek bir mutsuzluk nedenidir. Ayrıca çoğu insan, olmadığınız bir kişiymiş gibi davrandığınızda bunu anlayacaktır.
Tatminle mutluluğu ayırt edebilmelisiniz
Yemek yediğimizde tatmin oluruz, mutlu değil. Bu yüzden mutluluğumuz için yemeliyiz, tatmin olmak için değil. Her birimiz mutluluğu içimizde taşıyoruz. Ve de mutluluk, tatminin aksine, uzun soluklu bir duygudur. Yaşamımızın her anında mutlulukla mutsuzluğu ayırt edebiliriz.
İnsanları memnun edin ancak dikkatli olun
Bağımsızlığa yönelik arzularımızla, istenmeye ve sevilmeye yönelik ihtiyaçlarımız arasında sıkışmış durumdayız. Eğer diğerlerini memnun etmek istiyorsak, bunu ancak kendimizi bularak yapabiliriz. Öte yandan, bunu yaparken, yani insanları hoş tutmaya çalışırken kendimizi kaybedebiliriz de.
Yaşamımızı her zaman diğer insanların beklentileri ve kendi egomuz arasındaki bir labirentte geçiriyoruz. Asla aşırı uçlara kaymamalıyız. Büyümenin ve olgunlaşmanın bir tarafı da insanları hastalıklı değil, sağlıklı bir yoldan memnun edebilmektir.
Kendinizi dinleyin.
Aşkı aradığımızda onu bulamayız. O kendisi gelecektir, biz hiç beklemiyorken. Aşk bizim bir yan ürünümüzdür. İçinizde ne hissediyorsanız onu yapın. Ve şu an için yaşamayı öğrenin, bugün için, şimdi için. Bilgelik ve cesaretle yaşadığınız her anı değerlendirmeyi bildiğiniz sürece, önünüzde sizi bekleyen zengin bir gelecek olduğundan emin olabilirsiniz.
__________________ sen neye hazırsan o da sana hazırdır... |