Cevap: işte aşk böyle gerçekleşir.. Ve şunu aklında tut, iki varlık mükemmel olduğunda onların aşk ihtiyacı ile senin aşk ihtiyacın aynı değildir. Onun bütünüyle farklı bir niteliği vardır. Aklında tutman gereken şey, asla mükemmel bir erkek ya da kadın arayışında olmamaktır. Bu fikir de, yani mükemmel erkeği yahut kadını bulmadan mutlu olamayacağın senin aklına yerleştirilmiştir. Bu nedenle de sen mükemmel olanı aramaya devam edersin ve bulamazsın, bu yüzden de mutsuzsun.
Aşkın içine akmanın ve içinde gelişmenin mükemmelliğe ihtiyacı yoktur. Aşkın diğeriyle hiçbir alakası yoktur. "Mükemmel, kirlenmemiş hava olmadığı sürece nefes almayacağım" demezsin. Karnın açsa ne olursa olsun bir şey yersin. Çölde susuzluktan ölmek üzereysen herhangi bir şeyi içeceksin. Coca Cola içmek için ısrar etmeyeceksin.
Bu nedenle anımsanması gereken ikinci şey mükemmeliyeti istememektir, aksi takdirde senin içine akan sevgiyi hiç bulamayacaksın. Tam tersine sevgisiz hale geleceksin.
Ve birisini sevmeye başladığında talep etmeye başlama; aksi takdirde daha en başından kapıları kapatıyorsun. Hiçbir şey bekleme. Şayet önüne bir şey çıkarsa şükran duy. Eğer bir şey gelmezse onun gelmesi için bir neden yoktur, onun gelmesine gerek toktur. Onu bekleyemezsin.
Aşkın sevgi dolu bir atmosfere ihtiyacı vardır; aşkın şükran minnet iklimine ihtiyacı vardır. Aşkın bir talepsizlik atmosferine, beklentisizlik atmosferine ihtiyacı vardır. Anımsanması gereken ikinci şey budur.
Ve üçüncüsü şudur: Nasıl sevgi alacağını düşünmektense vermeye başla. Verirsen alırsın. Başka bir yolu yoktur. İnsanlar yakalamak ve elde etmekle daha ilgilidir. herkes elde etmekle uğraşır ve görünen o ki hiç kimse vermekten keyif almaz. İnsanlar son derece isteksizce verir. Şayet bir şekilde verirlerse de yalnızca almak üzere verirler. Ve onlar neredeyse işadamı gibidirler. Bu bir pazarlıktır. Onlar her zaman verdiklerinden daha fazlasını aldıklarından emin olmak için gözlerini dört açarlar; o zaman bu iyi bir pazarlıktır, bu iyi bir ticarettir.
Aşk bir ticaret değildir. O yüzden bir işadamı gibi olmayı bırak. Aksi takdirde yaşamını ve aşkı ve onun içindeki tüm güzellikleri ıskalayacaksın. Varoluş ticaret nedir bilmez. Ağaçlar çiçek açar, bu bir iş değildir. Yıldızlar ışıldar. Bu bir ticaret değildir ve onun için bir şey ödemene gerek yoktur ve hiç kimse senden bir şey talep etmez. Bir kuş gelir ve kapının önünde oturur şarkı söyler. Ve kuş senden herhangi bir sertifika ya da onaylanma işareti istemeyecektir. O şarkısını söyledi ve mutlu bir şekilde arkasında hiçbir iz bırakmadan uzaklara uçup ayrıldı.
Aşk bu şekilde büyür. Ver ve ne kadar elde edebileceğini görmeyi bekleme. Evet, o gelir. O binlerce katıyla gelir. O kendi başına gelir, onu talep etmeye gerek yoktur. Talep ettiğinde o asla gelmez. Talep ettiğinde onu öldürmüşsündür, bu nedenle ver. Vermeye başla.
Birey haline gel, ilk şey budur. İkinci şey, mükemmeliyet bekleme, isteme ve talepte bulunma. Sıradan insanları sev. Sıradan insanlarda yanlış hiçbir şey yoktur. Sıradan insanlar olağan üstüdür! her insan evladı son derece eşsizdir; bu eşsizliğe saygı göster.
Üçüncüsü, ver ve hiçbir koşul olmaksızın ver. O zaman aşkın ne olduğunu bileceksin. Onu tanımlayamam. Onu büyütmek için yol gösterebilirim. Bir gül goncasını nasıl ekeceğini, onu nasıl sulayacağını, ona nasıl gübre vereceğini, onu nasıl koruyacağını sana gösterebilirim. Sonra bir gün ansızın gül ortaya çıkar. Ve evin güzel kokularla dolar. Aşk böyle gerçekleşir.
__________________ HER DAİM SIFIR KİLOMETRE BİR GÜN VAR ÖNÜMÜZDE
GİR VE ORTALIĞI KARIŞTIR |