Karma yasası seni özgürleştirir.
Kendine yönelik eksiksiz bir özgürlük verir.
Kimse sana acı veremez... Mesaj buydu.
Acı çekiyorsan, onu sen yarattın.
Kaderinin efendisi sensin ve eğer onu değiştirmek istiyorsan, hemen değiştirebilirsin
ve hayat farklı olur. Ama tavır...
Bir hikâye duydum. İki arkadaş konuşuyorlarmış.
Biri hep iyimser, biri hep kötümsermiş.
İyimser bile durumdan çok mutlu değilmiş.
İyimser demiş ki: "Eğer bu ekonomik kriz sürerse ve bu siyasi felaketler devam ederse
ve dünya her zamanki gibi ahlaksız kalırsa, kısa sürede dilenirken bulacağız kendimizi."
O bile çok umutlu değilmiş... İyimser olanı.
O, "Sonunda kendimizi dilenirken bulacağız." deyince kötümser demiş ki:
"Kimden? Bu durum devam ederse kimden dileneceksin?"
Bir zihnin var, onu her konuya getiriyorsun.
Gerçekten de, her öğretinin niteliğini değiştiriyorsun.
Budaları ve Krishnaları kolaylıkla alt ediyorsun, çünkü her şeyi dönüştürüyorsun;
kendi tarzında renklendiriyorsun.
Her ne isen, nasıl bir dünyada yaşıyorsan, tek sorumlusu sensin.
Bu senin yaratımın.
Bu içine, derinlere giderse, her şeyi değiştirebilirsin.
Acı çekmen gerekmez. Seçme, tanık ol, o zaman mutluluk başına gelir.
Mutluluk ölü bir durum değildir.
Acı çevrende sürecek.
Bu yüzden başına ne geldiği meselesi değil; senin nasıl olduğun meselesi.
Nihai anlam senden gelir, olanlardan değil.
OSHO