Binbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2012
Mesajlar: 1,224
Tesekkür: 1,705
1,237 Mesajinıza toplam 3,648 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: SİMURGU ARARKEN Herkes her durumda bir arayış içindedir. Kimi koşarak kimi yürüyerek, kimi acele ederek, kimi ağırdan hareket ederek aradıkları şeye doğru giderler. Dünya hayatı aramakla geçer. Arayana “talib” denir aranana “matlub”. Arayan isteyendir, aradığı ise istenen. Arayan bekleyendir, aranan beklenen. Arayan bulmak istediğinin peşinde koşandır, aranan peşinde koşulan. Herkes bir arayışın içinde olmalıdır. Aramaktan yorulup vazgeçen hiçbir şey bulamayacaktır. Oysa varlık sebebi o arayışın içinde olmaktır. Ana yurda dönüş yolunu bulmak, gurbetin, ayrılığın, hasretin acısını dindirmek için durmadan aramalıdır insan. Bir parça olduğunun bilincini kaybetmeden asıl olan bütünle bütünleşmek için arayış içinde olmalıdır. Ait olduğu yere giden yolları aramalıdır. Girift karmaşık karanlık sokaklarda yolunu kaybetmemek için arayış içinde olmalıdır.
Bir şey arayan ister yavaş davransın ister hızlı, sonunda aradığına kavuşur.
Sen de bunu unutma. Dalgınlığa gaflete düşme. Atıl hareketsiz kalma. Aramakla yetinme. Aramaya bütün gücünle yapış. Bütün melekelerin, bütün yeteneklerin senin arayışına hizmet etsin. Dikkatini topla öyle ara. Arıyor görünmek için arayış içinde olma. Elin işte gözün oynaşta olmasın. Bütün benliğinle kendini o arayışa ada. İçten ol, kendine karşı dürüst ol. Biliyorsun ki ana caddeye çıkan yolu bulmak zorundasın. Eğer ana caddeye bir çıkabilirsen o cadde dosdoğru seni anayurduna çıkaracaktır. Ara sokaklara dalmadığın müddetçe kaybolma ihtimalin kalmayacak, emin olacaksın. Emin olmak, emniyet içinde olmak için arayışını asla bırakmamalı bütün içtenliğinle ve bütün gücünle aramaya devam etmelisin. İçtenliğine “sıdk” denir. Unutma sıdk, yani sadakat ihanetin zıddıdır ve kendine karşı duyman gereken sorumluluğundur. Kendine karşı samimi değilsen başkalarına karşı sadakatin çok da anlamlı olmayacaktır.
Daima iki elinle de ara, zira aramak yol için en iyi rehberdir.
Dünya hayatı içinde sana verilen sayılı nefesleri arayış içinde tüketeceksin. Ki o var oluşunun sadece bir kesitidir; nasıl varlığın bir hâlden diğerine geçiş şeklinde gerçekleşti ise dünya hayatı içinde sen, hâlden hâle, durumdan duruma geçeceksin. Bazen çok farklı sebeplerden hasta olacaksın. Bir taraftan o farklı sebepleri arayacak diğer taraftan hastalıktan kurtuluşun yollarını, şifanı arayacaksın. Yine çok farklı sebeplerden elsiz ayaksız kalacaksın. Yapamayacak edemeyecek yürüyemeyecek koşamayacaksın. Güçsüz kalacaksın. Yeniden gücünü toplamanın çarelerini arayacaksın. Belki uykusuzluktan bitap düşecek belki sürekli bir uyku hâline duçar olacaksın. Bitkisel hayata girmiş dahi olsan, beyninin son kırıntısıyla dahi olsa asıl aradığını aramaktan vazgeçme. Onu istemeye devam et. İstikametin hep ona doğru olsun.
Hasta, elsiz, ayaksız uyur gibi de olsan aradığına doğru git, onu talep et.
Eğer hayatının ana eksenini belirlersen durumların değişmesi bağlandığın eksenin değişmesine sebep olmaz. De ki, “sapasağlam bir kulpa tutunmak” gibi olsun. De ki, açık denizde demirlemiş bir geminin çapası gibi olsun. De ki bir pergelin sabit kalan ayağı gibi olsun. Nasıl olursa olsun aramaktan vazgeçme. İster konuş, ister sus, ister ağla ister gül, ister hüzün bir bulut gibi çökmüş olsun üstüne, ister neşeden ayakların yerden kesilmiş olsun. Hangi durumda olursan ol aramaya bir lahza olsun ara verme. Bir meleken dünya işleriyle meşgulse diğer meleken hakikati aramaya devam etsin. Ağzın konuşmakla meşgul ise burnun hakikat kokusunu arıyor olsun. Dikkatini o tarafa verirsen burnun ötelerden gelen kokuları duyacaktır. O hakikat arayışın bir şekilde yolunu istikametini bulacaktır.
Bütün benliğini bir yere toplayıp öyle ara. Sadece gözlerinle araştırma. Gözün, kulağın, ağzın, dilin, elin ayağın, burnun neyin varsa hepsini arayışın için kullan. Aklını, düşünebiliyor oluşunu, mantığını, konuşabiliyor oluşunu, kulağını, sesleri algılayabiliyor oluşunu sadece arayışın için hasret. Konuştuğun zaman konuştukların, aradığın hakikati sorup soruşturmak olsun. Kulakların sadece aradığın hakikati nerede bulabileceğini söyleyen fısıltılara açık olsun. O fısıltıları önemsemeyip dinlememezlik etme sakın. Kulaklarınla, yani dinleyerek birçok hakikate ulaşabileceğini unutma.
Hakikat arayışın kolay olmayacak. Kendisini bir anda bulamayacaksın. Çünkü hakikat kendine tahammül edebilenlere gösterir kendini. Onu aramak için gösterdiğin her çaba ona tahammül gücünü artıracak seni ona biraz daha hazırlayacaktır. Onu bulabilmek için ona giden izleri araştıracaksın. O izleri bulabilirsen izleri sürmeye devam et, izin seni götürdüğü aslı iste sürekli. Yoksa aslın izini bulmak kendini bulmak zannedersen yanılırsın.
Bu arayış da aradığın da aradığını buluşun da sınırsız bir okyanustan gelmektedir. Bütün feyiz kaynakları o okyanustan doğar bütün hakikat çağlayanları o okyanusa doğru gider. Sen de parça olmaktan kurtulmak için bütüne giden yolları ara. Unutma o yolların her biri de kendi içinde yine aynı bütünün parçasıdır. Arayışın öyle bir raddeye gelsin ki artık parçalardan geç bütüne ulaş.
Şu dünya hayatı içinde gördüğün ne kadar savaş, çatışma, kavga, rekabet, hırs ve açgözlülük varsa hepsi bir hiç uğrunadır. Dökülen kanlardan sonra kan dökenin eline geçen kazanç takıp takıştırdığı süsler hükmündedir. Bir müddet sonra sıkılacak yeni bir duruma daha uygun daha farklı bir süsün peşine düşecektir. Sen bunların bir parçası olma. Süsün olmadığı yer süse ihtiyaç duyulmayan mutlak güzelliğin hüküm sürdüğü yerdir. Cennetteki Tuba ağacı görenleri kendinden geçirecek kadar güzeldir. Ama onun yaprakları yoktur. Yapraklar bu dünyadaki ağaçların süsü olabilir ancak. Tuba ağacının dalları mutlak güzellik olduğu için yaprakla süslenmeye ihtiyacı yoktur. Senin arayışın süs püs için olmasın. Halk bunun için istedikleri kadar birbirlerini boğazlasınlar. Sen onlardan olma. Mutlak güzelliğin arayışı içinde olursan mutlak güzelliği bulacağın için süslenmeye ihtiyaç duymayacaksın.
Sürekli arayış içinde olmak hem de bütün yeti ve yeteneklerle, bütün melekelerle ara vermeden aramak insanı yormaz mı? Bir yerde tıkanıp kalmaz mıyız? Bu cirim bu yüke takat getirebilir mi? Beşeri ve insani ihtiyaçlarımız olmayacak mı? Diye soracak olursan;
Bu ve benzeri soruların veya çekincelerin temel sebebi insanın asude yaşamak arzusudur. Nedense insan bir gün rahat ve huzur içinde yaşayabilmek için olmadık kavgaların olmadık çatışmaların içine girer. Bunu neden yaptığı sorulduğu zaman vereceği cevap hep aynıdır. “Bir gün bir köşeye çekilecek kafamı dinleyeceğim” der. Hangi şiddette bir kavgaya tutuşmuş olursa olsun kafasının bir tarafında rahat, huzur, barış, dinginlik içinde yaşamak arzusu saklı kalır. Ama bu ham-hayaldir. Çünkü hayatın özünde çatışma vardır. Şair bu yüzden şöyle demiştir. “Asude olam dersen eğer gelme cihane / Meydana düşen kurtulamaz seng-i kazadan” Asude bir hayat sürmek mümkün değildir. Hayat meydanına düşenin kafasına mutlaka kaza taşı değecektir. Çünkü asıl rahat rahatsızlıktadır. Zahmetsiz rahmet olmaz. Her zahmet, her sıkıntı, her musibet, her bela, her kaza taşı insanı biraz daha rahmete yaklaştırır. Asıl rahmet ise ömrü boyunca araması gereken hakikate ulaşması olacaktır.
alıntı Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ sen neye hazırsan o da sana hazırdır... |