Alıntı:
balkan72 Nickli Üyeden Alıntı
sevgili eğlenceli, sizin söylediğiniz sonuç, benim demek istediğim sizin kafanızdaki erkek figüre karşı beyninizdeki oluşan resim. yani anne-baba rolünde baba erkek modeli nasıl. anne ile babanızın arasındaki dialog nasıl. anne karakteri nasıl, baba karekteri nasıl...bu sorulara cevap verirseniz eğer ,beyninizdeki erkek figürünü değiştirebilirsiniz.beyninizdeki resim değişmedikçe bu sorunlarla hep karşılaşırsınız. çünkü siz, erkekler yanınıza gelmesin diye kendinizce kendinizi koruma altına almışsınız. |
güzel bir noktaya parmak bastınız teşekkür ederim. evet annem ilgisiz birisidir hiç otoriter değildir, ancak sevgisini gösteren sevecen birisi.duygularını saklamaz ağlayacağı varsa ağlar kendini tutmaz.
babam ise katı kalıpları olan dediğim dedik sert birisidir sevgisini nadiren gösterir güçlü görünmek isteyen biridir zayıflıklarını olabildiğince insanlardan saklar. yani annemle babam taban tabana zıt iki insanlar. ve büyük ihtimal kafamdaki erkek figürü de tıpkı babam gibi sert insanlar olarak görüyor olabilirim.
annemle babam sık sık kavga ederler ve hep genelde annem babamın karşısında aşağılanan ve ezik pozisyonda olan kişidir genelde. belki ben de karşıma çıkacak olan erkeğin karşısında bu duruma düşmekten korkuyor olabilirim.
sizin dediğiniz gibi kafamdaki erkek figürünü değişme yoluna gideceğim.
Alıntı:
dromos Nickli Üyeden Alıntı
teklif anından sonra da ilişki esnasında kırılıp incinmekten ve duygusal açıdan zayıf olarak görülmekten belki korkuyorum.
bir de erkeklere karşı tatlı-sert tarzı duruşumun nedeni ise çok hevesliymiş gibi hemen evet diyecekmiş gibi veya aranıyormuş izlenimi vermemek. kolay lokma olarak görülmemek ve benim için biraz daha uğraşmalarını sağlamak içindi.
Merhaba Eğlenceli;
Anlattıklarınızı okurken bundan 5-6 yıl önceki duygularımı hatırlattınız bana.İnanın aynı cümleleri kurardım ve düşünürdüm.Etrafımda benimle ilgilenen bunca insan varken ben neden kimseyle bir ilişki kuramıyorum derdim.Üniversitedeyken bir arkadaşım 'sana ulaşmak çok zor,insanlar reddedileceklerini düşünüyorlar' derdi.Oysaki bende sizin gibi çok hevesliymiş gibi gözükürüm diye korkuyordum.
Bu durum uzun süre böyle devam etti.Hep ilişkide kırılmaktan,yanlış ilişki yaşamaktan korkuyordum.Sanırım bu yüzden hep duvar ördüm etrafıma.Ciddi ilişkim olsun istediğim içinde günübirlik olabilecekler zaten hep duvarıma takıldılar.Oysaki o ilişkilerde ciddiye dönebilirdi belkide.
Hep aradığım insanı bulamamaktan şikayet ettim.Suçu hep karşı tarafa attım.
En sonunda gerçekten aradığım ilişkiyi buldum.Bulduğumu hissettiğim anda da gerçekten çaba sarfettim.O kişiye duvar örmedim.Şuan 5 senelik evliyiz ve 2.5 yaşında bir kızım var.Sanırım insan doğru kişiyi bulduğunda duvarları kaldırıyor.Ama eşim hala söyler ben senin beni beğendiğini anlamamıştım diye.Sanırım karşı tarafa daha çok mesaj vermek gerekiyor.Umarım faydalı olabilmişimdir.
Sevgilerimle. |
tavsiyeleriniz ve güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. inşallah bir ömür boyu mutluluklar dilerim :) Allah bağışlasın yavrucağızınızı :)
üniversiteyle ilgili anlattığınız anınız bende de benzer bir anıyı hatırlattı. Genelde insanlardan "çok sert bakışlı" olmamla ilgili uyarılar alıyordum ben de. belki daha rahat ve daha güleryüzlü sevecen tarafımı daha öne çıkarsam bu sorun çözüledebilir. belki iş o kişiyle gözgöze geldiğimde sadece basit bir gülümsemeden geçiyor da olabilir öyle değil mi ?
Alıntı:
güzelsözler Nickli Üyeden Alıntı
Merhaba Eğlenceli, yazdıklarında ilgimi çeken bazı yerler oldu. Sanırım şartlı olarak bir ilişkiye başlayacağın için, yani kendini rahat bırakmadığın için bir şeyler engel oluyor buna. Mesela eğer bir ilişki yaşamayı istiyorsan bunun sonucunda kırılıp incinmeyi de göze almalısın. Çünkü her şeyin güzel gideceğinin bir garantisi yok. Bir de hep bir güçlü taraf olma çabası hissettim yazdıklarında. İlişkide zayıf olarak görülmekten korkuyorsun. Senin için biraz daha uğraşmalarını istiyorsun. İstediğin şey bir ilişki yaşamak ve o ilişkide mutlu olmak mı yoksa senin için daha çok uğraşmalarını sağlamak, güçlü taraf olmak mı? Çok hevesli, aranıyormuş gibi, kolay lokma gibi görülmek istemiyorsun. Sen olduğun gibi ol, karşı taraf seni nasıl görürse görsün. Onların seni nasıl gördüğü çok mu önemli? En kötü ihtimalle beni yanlış tanıdı dersin. Bence olduğun gibi ol ve ne hissediyorsan onu göster. Zaten özünde değerli isen ne yaparsan yap bu değerini kaybetmezsin. Umarım en kısa zamanda aradığın kişiyi bulur ve mutlu bir ilişki yaşarsın... |
güzel dileklerin için teşekkür ederim. inşallah sen de hep mutluluk içinde yaşarsın.
evet farkındayım malesef ki kendimi güçlü gösterme takıntım var bunu inkar etmiyorum.neden bilmiyorum ama var. bunu yoksayarak ne sizleri ne de kendimi kandırmak istemiyorum. herşeyi eğrisi doğrusuyla açık açık söylemeliyim ki burada konuşulanlar yararlı olabilsin değil mi ? ama bu güçlü görünme isteğimin sadece bana teklif yapılana kadarki süreç için geçerli. yani arandığımı istenildiğimi beğenildiğimi daha çok görebilmek için, ama bu demek değil ki olmadık eziyeti yapayım peşimden koşturup yorayım süründüreyim anlamında değil tabi ki, sadece ne bileyim kuru kuru bir tekliften ziyade bana şiir yazmasını çiçekler almasını yani daha romantik bir ortam yaratıp beni değerli hissettirmesini isterim.çünkü etrafımda bunları pek haketmediğini düşündüğüm kişilik olarak pek de derin olmayan kişilere bile bunların yapıldığına şahit oluyorum ki benim bunları daha çok hakettiğimi düşünüyorum.
zaten teklif öncesi güçlü görünme isteğimin altında da kendimi daha değerli gösterme çabam yatıyor. hani sanki daha önce de bana teklif edenler olmuş da ben kabul etmemişim imajı vermeye çalışıyordum. bu tür teklifler ayaküstü günlük sohbet esnasında arada sorulan basit bir sorudan farklı olmalı diye düşünüyorum bu teklif konularının. ilişki esnasında güçlü olmak baskın olmak dominant olmak istemem. herşeye evet diyen erkekten ben de sıkılırım. aslında ben de ilişkilerde böyle kendini farklı göstermeleri entrikaları numaraları sevmem ancak bazen oyunu kuralına göre oynamak gerekiyor. toplum bir bayandan nasıl davranmasını bekliyorsa öyle davranmak zorunda hissediyorum kendimi. tekrar teşekkür ederim konuma yaptığın katkı için.