Cevap: Eğlenceli Bir Günlük Merhaba sevgili günlük.
sessiz sedasızca bir yılı daha geride bıraktık.
yeni yıla hüzünlü bir ruh haliyle girdim. dışarıda fişeklerin patlatıldığı an ben kulağımda mp3çalarım. odamdaki ufak dağınıklıkları düzeltiyor ve sitede kim online diye arasıra gözatıyordum.
sessizlik içinde. koca bir sessizlik içinde girdim yeniyıla.
ama ümidimi kesmedim. 1 ocak sabahından itibaren ipleri yeniden ele alabilmek adına kendime ve yaptıklarıma dikkat edeceğim.
nedense birşeylere tekrar başlamak için ya pazartesi günleri, ya aybaşlarını yada yılbaşlarını milat olarak görürüz kendimize. aslında ben değişim uğruna bu yola başkoyduğumda ne bir yılbaşı günüydü, ne aybaşı, ne de pazartesi.
arkamda bıraktığım yıl içinde bende neler değişti ? bunun bir analizini yapmak istiyorum.
* dışarı çıkarken üstüme başıma daha çok dikkat ettiğim ve özendiğim bir yıldı
günlük spor amaçlı yürüyüşe çıkarken bile en azından ten rengi rujumu ve rimelimi sürüp, gözlerime de kalem çekip o şekilde çıktım ve kendimi daha güvenli hissettim dışarıda. ve kendimi de biraz böyle şeylere alıştırmış oldum. bakımlı olmak özelliğini kişiliğime ve günlük rutinime katmış oldum.
* kendime neyin yakıştığını neyin yakışmadığını artık iyice emin olarak tespit ettim. artık alışverişe çıktığımda gereksiz harcama yapmamam için zihnimi iyi bir klavuz olarak kullanabilirim
* spora ve harekete daha çok ağırlık verdiğim bir yıl olduğu için, ideal kiloma kavuşmasam bile en azından hantallaşmayı önlemiş oldum. hareketlerim daha seri ve daha hızlı hale geldi
* insanların kusurlarını, kabahatlerine karşı daha hoşgörülü olduğumu eskisi kadar katı yargılamadığımı farkettim. daha da iyisi ben de artık kusursuz olmak ve mükemmel olmak için kendimi sıkmadığımı farkettim. ve kendime de hata yapma izini verdim.
* artık hiçbir insanı kendimden üstün görmemeye başladım.
* herşeyi çift yönlü olarak değerlendirebilme yeteneğim arttı. bu da bana esneklik kazandırdı. hayatta birşeylerden emin olduğum kadar, şüphecilik ile sorgulamaya devam edip yeni ihtimaller arayışını bırakmaktan vazgeçmedim. bu da benim zihnimi canlı tutabilmeme neden oldu. belki güven duygusunu azalttı ama sürekli tetikte olmamı sağladı.
* normal şartlarda söyleyemediğim çoğu şeyi artık rahatlıkla söyleyebiliyor olduğumu gördüm. sessiz ve az konuşan birisiyken çenesi düşük birisi oldum. o da yetmezmiş gibi çevreme aldırıp etmeden sesimi yükselterek konuşabiliyorum ve çevredekiler başlarını çevirip baktıklarında utanç duymuyorum. |