Cevap: CARPE DİEM / ANI YAKALA çocukluğumdan, beni çok etkileyen bir masal..
bir zamanlar genç bir çiftçi varmış ve bu çiftçi sevgilisi ile buluşacakmış. çok sabırsız biriymiş ve buluşacakları yere çok erken gelmiş. üstelik beklemeyi de bilmiyormuş. ne güneş ışığını, ne ilkbaharı, ne de çiçeklerin güzelliğini görüyormuş. sabırsızca bir ağacın altına yatmış, kendisi ve dünyayla kavgaya tutuşmuş.
birdenbire önünde gri renkte elbiseler giymiş olan bir adam belirmiş ve şöyle demiş: sıkıntının ne olduğunu biliyorum. bu düğmeyi al ve cepkenine dik. herhangi bir şey beklemek zorunda olduğunda ve zaman sana geçmiyormuş gibi geldiğinde, düğmeyi sağa doğru çevirmen yetecek ve sen zamanı istediğin kadar ileri alabileceksin.
bu tam da genç erkeğin istediği gibi bir şeymiş. büyülü düğmeyi tutup bir deneme yapmak için çevirmiş: o anda karşısına kendisine gülümseyen sevgilisi dikilmiş. bu iyi hoş da şu an düğünümüz olsa daha çok sevinirdim diye düşünmüş ve tekrar çevirmiş: sevgilisiyle düğün yemeğinde oturuyor, etrafında flütler ve kemanlar çalıyormuş. o an genç karısının gözlerinin içine bakmış: keşke yalnız kalmış olsak diye düşünmüş. düğmeyi tekrar gizlice çevirdiğinde gece çökerek isteği gerçekleşmiş.
sonra planları hakkında konuşmaya başlamış, "yeni evimiz bittiğinde demiş" ve yeniden düğmeyi çevirmiş: birden yaz mevsimi gelmiş, yeni, geniş ve boş evleri onları kucaklamaya hazırmış. şimdi çocuklarımız noksan demiş ve yine bekleyememiş. çabucak düğmeyi çevirmiş: artık yaşlanmış ve çocukları dizlerinde oturuyormuş. aklında yeni düşünceler varmış, yine bekleyememiş. çevirmiş, çevirmiş hayatı önünden akıp gitmiş ve o anlayamadan yaşlanmış ve ölüm döşeğinde yatıyormuş. artık çevirmesini gerektiren bir şeyi kalmamış ve geçip giden hayatına şöyle bir bakmış. hayatını kötü yönlendirdiğini anlamış. beklemek yerine yalnızca arzularının gerçekleşmesinden duyacağı mutluluğu tatmak istemişti, tıpkı kekin içinden yalnızca üzümleri ayıklayıp yemek gibi. hayatı akıp gidince, beklemenin de bir değeri olduğunu anlamış. zamanı biraz geri almak için neler vermezdim diye hayıflanmış! titreyerek düğmeyi sola çevirmeye çalışmış. o anda sarsıntı gibi bir şey olmuş, uyanmış ve hala çiçek açan ağacın altında yatarak sevgilisini beklemekte olduğunu görmüş. artık beklemeyi öğrenmiştir; tüm acelesinden ve sabırsızlıklarından kurtulmuştur; rahat rahat mavi gökyüzüne bakar, kuşları dinler ve çimenlerdeki böceklerle oynar. beklemekte olduğu için sevinç bile duyar...
ve yine çok sevdiğim bir söz..
“Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir. “John Lennon
yaşadığımız her anın tadını çıkaracağımız farkında olup tadını çıkaracağımız AN lar diliyorum hepimize..
__________________ sen neye hazırsan o da sana hazırdır... |