Cevap: Işık'ca İçimin dehlizlerinde kayboldum yine. Dışarıya mı yürüyorum, yoksa içeriye doğru mu? Bazen koyu bir karanık kaplıyor dört bir yanımı, nereye yürüsem bilmiyorum! Yoksa durup beklesem mi biraz? İçim de bir korku, yalnız mıyım yoksa bu sonsuz boşlukta? Hiç bir Işık bulamıyorum. Ha gayret çıkmalıyım buradan. Canım yanıyor bazen, yuvarlanıyorum. Dipsiz bir kuyuya düşüyor gibiyim. Biraz umut lazım bana. İçimde bir yerler de olmalı umut. Bir yerlere saklamış olmalıyım. Zor zamanlarım için. Sesler, daha önceden tanıdığım ve tanımadığım sesler. Yorgunum, üşüyorum. Kimse yok mu? Biraz umut, biraz umut saklamış olmalıyım bir yerlere. Evet hatırladım, hatırladım. Onu yüreğime saklamıştım. Sevgi dolu, umut dolu olmalı yüreğim. Yüreğime yol bulmalıyım. Dikkatli dinlersem eğer, bu ses kalabalığında onun sesini işitebilirim. Pes etmemeliyim. Yürümeli ve yüreğimde ki umuda ulaşmalıyım. Sakinim, biraz müzik var sanki, içimde çalan. Ah evet, duyuyorum. Biraz dalgaların sesi, rüzgarın uğultusu. İşte kuş sesleri, yaklaşmış olmalıyım. Yüreğime doldurduğum mutlu sesler, biraz hıçkırık, biraz acı beni ben yapan sesler. Biraz yaralanmışım. İşte sevgilinin öpücüğü, saçlarımda dolaşan şefkat dolu eller. İşte babamın gülen yüzü. İşte yavrularımın şen kahkahaları. İşte şuracıkta papatyalar, selvi ağaçları. Anladım cennet dedikleri yer burası olmalı. Ne çok sevgi ve ne çok umut var. Yüreğim, sevginin beşiği, biliyorum hiç susmayacaksın. Umarım sonsuzlukta pişmanlıkla kavrulan bir yürekle karşılaşmam. İşte bu yüzden umut daha çok umut ve sevgi tohumu atmalıyım sana, sonsuzlukta yeşermiş ağaçlarım olsun diye. Cennet bahçelerim olsun diye...
IŞIK' ca |