Konu: Işık'ca
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-05-2013, 09:40 AM   #280 (permalink)
Işıklı yol
Super Moderator
 
Işıklı yol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıklı yol has a spectacular aura aboutIşıklı yol has a spectacular aura aboutIşıklı yol has a spectacular aura about
Standart Cevap: Işık'ca

Bundan 20 yıl önce ağustos ayı 30. gece sancılarımın başlamasıyla gittik hastaneye. Öncesinde 9 ay 10 gün süren belki sıkıntılı bir süreç. Aşerdim önceleri, aylarca hiç bir şey yiyemedim. Devamlı bir mide bulantısı, baş dönmesi. Akşamları yanıma yarım limon alır sabah uyanır uyanmaz onu yemeye başlardım ki midem bulanmasın. Hikaye! bu asla gerçekleşmedi. Benim midem her halde bulanmaya devam etti. Sabahlara kadar uyuyamazdım. Kendimi aynalarda kocaman bir kamyon tekerleğine benzetiyordum. Geceleri sağdan sola dönmek soldan sağa dönmek büyük merasim. Dönmüyor resmen devriliyorsun. Fok balıkları misali :) İşte böyle bir hamilelik sonrasında gittik hastaneye. Bir sürü kadın sağda solda sancı çekiyor, oldukça sıkıntılı saatler. İkinci çocuklarını yada daha fazlasını dünyaya getiren annelere şaşkınlıkla bakıyorum. İnsan neden bir daha doğurmak ister ki. Böyle bir sancıyı bir kaç kere çekmek hangi akla hizmet acaba:) Benim sevgili oğlum bu gece saat 3 ten ertesi gün yatsıya dek uğraştırdı beni. Ve nihayet doğum anı yavrumun ilk çığlıkları onun ağlama sesi. O an düşündüm içimden, yeniden bu kadar sıkıntıyı çeker mydim? Evet, o anı yaşamak bu kadar sıkıntıya değerdi. Onu bir beze sardılar. Malesef bakım neredeyse hiç yok hastanede. Şimdi nasıl bilmiyorum ama o zaman hiç sevmemiştim yaşananları. Yavrumu tezgah gibi bir şeyin üzerine yatırdılar. Odada cereyan var. Hemen bende ki koruma iç güdüsü devreye girdi. Eyvah, yavrum üşür orada " Ben gidebilir miyim odama?" diye sordum tabi ki dediler. Basamaklardan inerken galiba ayağımı boşluğa bastım sandım. Öyle bir hafiflik maddi manevi. tekerlekli sandalyeye oturdum ve oğlumu kucağıma verdiler. Bana bakan iri bir çift kara göz.Minicik dudaklar, minicik bir burun minicik bir yüz. Onun baktığını gördüğümde çok şaşırdım. ben bebklerin gözleri doğduğunda kapalı olur sanıyordum. Yüzüne ilk baktığımda gözlerini gördüm. " a a bakıyo bu " dedim içimden. Yavrum, hayatımda en güzel, en özel şey. Kendimi o an İstanbulu fetheden Fatih gibi hissettim. İlk defa bu kadar büyük bir iş başarmıştım. Saçım başım dağınık, üstüm başım perişan koridordan kucağımda yavrumla giderken nasılda gururlandım kendimle. Oysa orada ki herkes nihayetinde bebek dünyaya getirmek üzere oradaydılar ama benim cakam onlara değildi. Bu böyle bir şey değildi. Bu benim kendime olan tebriğimdi. 20 yıldır yavrumla birlikte yürüyoruz hayat yolunu dilerdim ki hiç bir yanlışım olmasın. malesef bunu başaramıyorsunuz. Sizizn onların iyiliği için yaptığınızı düşündüğünüz şeyler bile onlara zarar verebiliyor bazen. Yavrularım, dünya yüzünde en değerlilerim. Can parelerim. Hiç bir hediyeye gerek yok, bir anneler gününe hiç gerek yok. benim için her gün başka güzel başka değerli. Onların varlığı benim en büyük armağanım. Allah bütün isteyenlere evlat versin. Tüm isteyenler tatsın bu sevgiyi. Ve tabi ki bana göre layık olmak o yavruya en büyük ödev. Forumdaki tüm annelerin anneler gününü, evlatlarında evlatlar gününü kutluyorum. İyi ya bizim anne olduğumuz gün onlarda evlat oldular. İyi ki varsınız. İyi ki varız. Sevgiyi paylaşmak, büyütmek ve cömertçe dağıtmak için tüm dünyaya. Her birinizin yüreğine milyonlarca selam sevgili arkadaşlarım.
Işıklı yol isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla