Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-11-2013, 05:27 PM   #2 (permalink)
pinky9
Yüzbaşı
 
pinky9 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Aug 2011
Mesajlar: 581
Tesekkür: 3,738
484 Mesajinıza toplam 989 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
pinky9 is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: sosyal fobi telkininin metni

.Önünde ileride bir kapı olduğunu düşün/hayal et. Birazdan bu kapalı kapıya doğru ilerleyeceksin ve aynı anda kendini okyanusta yol alan/seyreden lüks bir transatlantiğin/geminin güvertesinde bulacaksın. Şimdi hazır olduğunda bu kapıya doğru ilerle ve onu aç – kapıyı iterek aç – zihninde kapıyı iterek açtığını düşün … ve kapı senin için kolaylıkla açılıyor.
İlerle ve kapıyı arkandan yavaşça kapat. Çevreye gözat ve etrafındaki herşeyin nasıl değiştiğini gör, renkleri farket, kamaranın nasıl dekore edildiğine bak, şu anda burada senden başka kimse yok kendi kendinesin. Bu gemide kendini çok rahat hissediyorsun, bir köşede rahatça uzanıp gevşeyebileceğin bir uzanma koltuğu var. Koltuğun davetkar görüntüsüne kapılıp uzanıyor ve gevşiyorsun.
Geriye kaykılıyorsun/yaslanıyorsun, biraz uykulu gibisin adeta kendini evinde hissediyorsun. Zihninde geminin lumbozundan/(pencere) baktığını ve dışarıdaki uçsuz bucaksız masmavi okyanusu canlandır. Çok sakin bir gün ve bu senide dinginleştiriyor, dingin ve gevşemiş bir halde çok rahatlamış hissediyorsun. İçinde bulunduğun yer çok huzurlu bir mekan, yalnızca gemiyi adeta yalayıp geçen dalgaların nazik çırpıntısının sesi…dışarıda gözalabildiğine uzanan bomboş okyanus.
Son derece rahat ve derin duygular içine girmeye başlıyorsun…geminin ritmi seni de nazikçe bir yandan diğer yana sallıyor…yavaşça gözlerini yumuyorsun….çok uzun zaman öncesini hatırlamaya başladın…küçük bir bebek olduğun zamanlar…annenin kollarında güven içinde uzanıyorsun … nazikçe sallıyor seni kollarında…söylediği ninniyi duyabiliyorsun…kendini emin ellerde ve onun himayesinde güvende hissediyorsun … seni nazikçe saran güçlü kolları arasında, gözetilen ve sevilen olduğunu hissediyorsun … muhtemelen annenin parfümünü yada doğal kokusunuda hissediyorsun burnunda … annenin yüzüne baktığında bugüne göre daha genç olduğunu görüyorsun, daha genç ama bir o kadarda sevgi dolu ve koruyucu … seni kollarında nazikçe sallıyor.
Şimdi bütün fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının karşılandığı bu duyguları ve sana hissettirdiklerini hatırla … bu güzel duyguları şimdi yeniden yaşıyorsun … o kadar emin ellerde ve rahat hissediyorsun ki; adeta sıcacık, sevgiden dokunmuş düşüncelerden oluşan bir koza tarafından sarmalanmış gibisin … daha derin duygulara giriyorsun … giderek daha derin rahat bir (hipnotik)uykuya geçiyorsun.
Seni saran bu güvenli ve rahatlatıcı duygular içinde kalmanı istiyorum … artık büyüdün ve yetişkinsin muhtemelen bu duyguları daha da geliştirip yoğunlaştırabilirsin … hislerin daha da güçlü … renkler daha canlı … bu hisleri yeni farkındalığının/bilincinin bir parçası haline getir … kendine şunları tekrar et/söyle … güvendeyim … isteniyorum/aranılan biriyim … seviliyorum.
Kendini seviyorsun, bu kibirli yada egoistçe bir tutum değil aksine doğal ve sağlıklı bir tutum, çünkü sen evrenin çocuğu olarak dünyaya geldin ve burada olduğun sürece mutluluk, güvende olmak, sevmek, sevilmek ve evren tarafından korunmak senin en doğal hakkın.
Şimdi bir yetişkinsin ve ihtiyaçsızlık hissin daha güçlü(kendi kendini idare edebiliyorsun). Bu güzel duyguları kendi kendine üretebilir ve içinde yaşatabilirsin. Bunu yapmak çok kolay … güvende hissetmek,sevildiğini hissetmek, rahat hissetmek, sevildiğini ve korunduğunu hissetmek….ne kadar kolay değilmi? Kendin için daima en iyi olanı yapıyorsun, kim olduğunla/kendinle gurur duyuyorsun, kendinden hoşlanıyorsun ve dahası kendini seviyorsun. Kendine güveniyorsun ve kendinin harikulade biri olduğunu kabul ediyorsun.
Bu duygularla kendi sınırlarının ötesine geçebilirsin… çevreyle ve insanlarla ilişkilerinde daha rahat hissedebilirsin … gerçekten güvende ve korunan, sevilen ve kollanan, istenen/aranılan birisin … kendi kendinin en iyi dostusun, harikulade hissediyorsun ve sen harikasın.
Şimdi, zihninde canlandırdığın halinde gözlerini aç ve birkez daha etrafa bak. Birden orada/kamarada senden başka altı kişinin daha olduğunu farkedeceksin. Onların hepside senin içeriye ilk girdiğinde davrandığın gibi çekingen davranıyorlar. Ama sen artık rahatlamanın ne kadar kolay olduğunu biliyorsun, onların herbiriyle konuş ve herbirini diğerlerine takdim et/tanıştır ki böylece kendilerini daha fazla yalnız bırakılmış hissetmesinler.
Daha rahat ve iyi hissediyorsun, çevrene yeniden bakın, bu kez oniki yeni kişi daha var, hayır hayır tam onbeş yeni kişi. Sen tekrar yeni edindiğin becerilerini kullanıyorsun ve aracılık rolünü üstlenerek yeni gruptaki insanlarıda birbirine kaynaştırıyorsun.
Şimdi birçokları burada seninleler, hepsi kendi özel dünyalarında yaşıyorlar, herbiri kendi başına ayrı bir şahsiyet, iletişim kurmak ve dişa açılmak için en iyi bildikleri yolları deniyorlar, hepimiz kendi yaşamımızı zenginleştirmek ve diğerlerini etkilemek istemezmiyiz?. İstenmek, kabul görmek, karşılıklı alışveriş/dialog ve iyi hissetmek hepimizin istediği şeyler değilmidir.?
Neredeyse bittiğini düşünmeye başladığın anda, yeniden baktığında odanın/kamaranın ağzına kadar insanlarla dolu olduğunu görüyorsun. Şimdiki alıştırman bütün bu insanları bulunmaktan memnun kalacakları gruplara ayırmak. Sen artık bir katalizör/çözücü görevi görüyorsun ve bunu insanlar arasında yapmak sana çok doğal ve normal geliyor.
Geçmişte birçok diğer insanın arasında bulunmak sana rahatsızlık verirdi. Fakat artık bunların hepsi değişti, şimdi insanlarla birlikte olmanın, insanlar tarafından benimsenmenin zaruri bir parçası olduğunu görüyorsun ve bu tamda senin yapmak istediğin birşey. İnsanları tanımak için güçlü bir istek duyuyorsun, ve diğerleri sana kendilerinden bahsederken sende onlara kendin hakkında birşeyler anlatıyorsun.
Olumsuz, rahatsız edici duygu ve düşüncelere ihtiyacın yok, çünkü sen güvendesin ve korunduğunu hissediyorsun, gözetiliyor ve seviliyorsun, aranılan bir kişi olduğunu hissediyorsun, kendini seviyorsun ve kendi kendinden memnunsun. Sen kendinin en iyi dostusun.
Şimdi zihninde eskiden yaşadığın ve bir şekilde kendini rahatsız hissettiren bir durum canlandır. İletişimde kendini rahatsız hissettiğin başkalarınında olduğu bir durum olsun. Böyle bir durum hafızanda canlandığında başınla onayla.
İşaret beklenir
Tamam güzel…. şimdi zihninde canlandırdığın durumla etkileşim kurarak kendini nispeten iyi hissetmeyi öğreniyorsun. Bu kişilerle konuşuyorken şunu farkediyorsun ki; onlar gerçekten seni daha fazla tanımak istiyorlar ve sende onları tanımak istiyorsun. Konuşmalara kulak ver, kısa dialoglar yada daha etraflıca sohbetler. İnsanların senin söylediklerinle ne kadar ilgilendiklerini farket, onlar konuşmaya başladıklarında da sen aynı nezaketle onları dinliyorsun. İnsanlarla kaynaşmanın ne kadar kolay olduğunu nihayet kavrıyorsun.
Zihninde eskisinin yerine canlandırdığın bu yeni sahne bittiğinde arkana götürdüğün elinle kendine hafifçe vur ve kendi kendine şunları tekrar et güvendeyim, aranan, istenen biriyim, seviliyorum.

Artık birileriyle kaynaşmak durumunda kaldığın zaman, kendini aynen bugün olduğu gibi iyi ve rahat hissedeceksin. Bu zihinsel telkinler bilinçaltı zihnine gömüldü ve günden güne daha da güçleniyorlar. Saatler içinde güçleniyor, dakikalar içinde güçleniyor, saniyeler içinde güçleniyorlar.

Birden beşe kadar sayacağım, bu geri sayımın sonunda tamamen uyanacaksın ve kendini harika hissedeceksin .
__________________
Bazen fikirlerini de değiştirmelisin..
- Çünkü sen onların kölesi değil, sahibisin.


Lavinya'nın Güzel Günler Günlüğü

pinky9 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla