[sweeet]

Doğan Cüceloğlu'nun öğretmenlere yönelik seminerine katılacağımı yazmıştım. Seminerin başlığı ilk 30 s de öğretmen neler başarabilir. Asıl konu ise iletişimdi. Seminer boyunca aldığım notlarım:

İki insan birbirini fark ettiği andan itibaren iletişim başlar.

İletişim= sözlü mesajlar + sözsüz mesajlar

Sözsüz mesajlar duyguları ifade eder ve sözlülerde daha etkilidir.

Yargılamanın olduğu yerde anlama yoktur.

Olgun insan hangi mesajları aldığını ve verdiğini bilen insandır.

Çocuklarla iletişimde onları adam yerine koymak önemlidir.

Biz karşımızdakini adam yerine koyarsak o da bizi adam yerine koyar.

Sizin için önemli olan şeyleri diğer insanlarla paylaşın.

Yaşamımızdaki tanıklarla var oluruz ya da yok oluruz.

Örneğin bir erkek bir kadına evlenme teklif ettiğinde şunu demek istiyor: "Hayatıma birinci tanık olur musun?". Kadın kabul ettiğinde: "Evet olurum ama sen de benim hayatımın birinci tanığısın.". Evlilik birbirine tanıklık etmektir.

Yüz ve can kavramlarından bahsetti.

Yüz toplumda görünen yanımız can ise iç dünyamız.

Sınıfa öğretmen olarak mı giriyoruz insan olarak mı?

İki çeşit tanık var; var eden tanık bir de yok eden tanık.

Bir insan kendi hayatı için en önemli tanıktır.