Cevap: Güzel Gelişmeler :) Erkek kardeşim bana durduk yere,şakasına, ya da ciddi sürekli vuruyor. Ve eli ağır olduğu için canımı yakıyor,karşılık veremediğim için de öfkeleniyorum. Ona kaç defa vurmamasını canımın acıdığını söyledim. Hatta annemlerin yanında bile ikazda bulundum ama hala devam ediyor. Daha az önce oldu. Her defasında onunla bir daha konuşmucağıma dair karar alıyorum, ama kinci biri değilim,napayım hemen barışıyorum. Kendi bu durumun farkında değil tabi ama giderek ona öfkeleniyorum.
Sırf bu yüzden de değil hayatıma çok fazla müdahale ediyor. Normalde benden 1 yaş küçük ama büyük gösterdiği için her şeyime karışıyor. Sosyal hayatım pek yok zaten. Yine de o bir yolunu bulup her durumda bana karşı durmayı çok iyi biliyor ve annemleri de kışkırtıyor. Bana kendi istediklerini yaptırıyor, hadi kavga çıkmasın, hadi kardeşimle iyi geçineyim diye yapıyorum. Benim isteklerime gelince aynı şey söz konusu olmuyor.
Ve bana laf arasında da olsa ciddi de olsa sürekli hakaret ediyor. Onunla ilişkim beni çok fazla yoruyor. Hayatımdan da çıkaramıyorum, her gün yüzünü gördüğüm insan.
Bilinçaltımdaki hangi sebepten onunla bu halde olduğumuzu bilmiyorum. Olumlu düşünmek istiyorum, kendime onunla ilgili telkinler vermek istiyorum ama içimdeki bir şey buna engel oluyor. Ondan nefret ediyorum sırf bana böyle davrandığı için beni kaybediyor.
Ona inat da değişmek istiyorum. Gerek fiziksel olarak gerekse kişisel. Vay be ablama bak sen demesini istiyorum. Ondan daha üstün olmak istiyorum.
Aslında içten içe onunla kendimi kıyasladığımı biliyorum. Bunun için de ailemi suçluyorum. Küçük yaşlardan beri hep kıyaslandım. Hem kardeşimle hem çevremle. "Kardeşin senden daha zeki." "Bak şu annesine ev işlerinde yardım ediyormuş, sen hiçbir şey yapma zaten" "Başkalarının çocuklarında görüyorum ben saygı ne demek, annesine karşı sevgi gösteriyor" Belki de bu yüzden insanlarla hep kıyasladım kendimi. Kendi kafama göre tarttım biçtim onları. Bütün o değerlendirmelerden sonra eğer benden üstün olduğuna karar verdiysem o kişinin yanında utangaç oldum, çekingen davrandım. Eğer benden düşük olduğuna karar verdiysem yanında rahat oldum.
Konudan konuya atlıyorum ama içimde o kadar birikmiş şey var ki. Değişmek istiyorum diye bağırmak istiyorum. Değişmek, değişince de beni kıran, yoran insanlara bunu kahkaha atarak göstermek istiyorum.
Affetmek istiyorum, kendimi, başkalarını. Bu içimdeki şey beni yoruyor çünkü.
Bir okyanustayım ve kıyıyı bulamıyorum. Dahası yüzmeyi bile unutmuşum. Olumsuzluklar birlik olmuş denizin dibine çekiyorlar beni. Ya bırakıp böyle çırpınarak yaşıcam, ya da yüzmeyi öğrenicem. Yüzmeyi öğrenmek istiyorum. Kıyıya uzanıp denizin sesini oradan dinlemek, güneşin sıcaklığını oradan hissetmek istiyorum.
Her defasında böyle kuvvetlice değişme isteği geliyor. Ama nedense yapamıyorum bir şeyler bana hep engel. Hep erteliyorum kendimi. Acaba değişmeyi gerçekten istiyor muyum diye sorguluyorum kendimi o zaman.
Değişime ne kadar açığım? |