Hani hep deriz ya yazsam kitap olur çeksem film olur.Benimki öyle bir şey.İnsanların hep kendinde olanı büyütme eğilimi vardır ama benimki öyle olmadı hiç bir zaman.
Oturup burada her şeyi anlatmayacağım bazıları hiç açıklanmamalı , bazıları bana kalmalı.Bir kısmını o dönemlerde o yaşlardan geçen herkes yaşadı.Bazılarımızın hikayesi ortaktır.Kimine çok özel gelmeyecek ; "a hadiya bende bir şeyler anlatacak zannetmiştim" dedirtmeyecek.Emin olun buraya buz dağının sadece tepesindekileri yazacağım.Görünen yüzünü de değil.Sis bürüdüğü için sadece o zirvede ki küçük sivrilik gözükecek.
Rabbim'e çok şükür öyle ağır bir psikiyatrik vakam olmadı veya genç yaşta ağır hastalıklarla boğuşmadım ; istememde.Otuzlu yaşlarımın içerisindeyim ve gerçekten otuz yıldır hayatın içerisindeyim.Haşarı ve yaramaz bir çoçukdum.Sabah evden gün doğumuyla sokağa kaçan akşama kadar üstünü başını kirletip gelen bir çocuk.Bizim zamanımızda bu genelde ödüllendirilen bir durum değildi.Hayat seksenlerin sonu , doksanların başında omo reklamındaki değildi.Türkiye bir değişimden geçiyordu.Kırsaldan İstanbul'a gelmiş olmamız değildi bunun nedeni.O dönemlerde herkes fakirdi , dünya değişiyor ve ezberler bozuluyordu.Az çok o dönemi yaşayan çocuklar için gazoz içebilmek önemli bir şeydi.Bunlar bana özel değildi.
Her şey ilkokula başlamamla değişti.Kız kardeşim olunca kendimi kastım biraz artık ağabey oldum moduna girdim.Biraz uslanır gibi oldum ama okula başlayınca daha düzenli bir çocuk oldum.Yaramazlıklarım gitti.Ders çalışan ama televizyonu ve oyunu bırakmayan bir çocuğa döndüm.Kasım ayında okumaya geçtim.Okulda ki okumaya geçen ilk çocuklardan biriydim.Belki üçüncü belki beşinci hatırlamıyorum ama benden bir iki gün önce okumaya geçen ve okumaya ilk geçen kız çocuğuna kırmızı kurdele taktılar.Bana takılmamıştı.Senelerce içimde ukde kaldı.Tabi ki şu an I don't f.... care diyorum.
Sonrasında şehir değiştirdik.Kız kardeşim biraz daha büyüdü ama adaptasyon sorunu yaşadım.Etrafımda fazla arkadaşım yoktu.Yaşadığımız yerde neredeyse şimdi 70000-80000 kişi yaşıyor ama o zaman 1000 kişi ya var ya yoktu.Adaptasyon sorunu yaşamadan zaten hafta sonları babamla beraber çalışmaya başladım.Dokuz - on yaşlarındaydım.Hiç hevesli değildim alında ama bu durum ara ara kesintiye uğrasa da yirmi yıl sürecekti.Elektrik tesisatı işi ciddi fiziksel çalışma gerektiriyordu.
Babama o zamanlar kızıyordum şimdi iyi ki böyle yapmış diyorum.O babasında öyle görmüştü.Bu aslında bizim genetik kodumuzda olan bir şey.Kıpçaklar çok çalışırlar ve ağır işlerden çekinmezler.Bugün insanlar bölgelerine yatırım gelmediğini bahane ederek eline silah alıp dağa çıkıyorlar.Bizim yaşadığımız coğrafya neredeyse yatırım yapılması imkansız bir coğrafya.Sonra mühendis gözleriyle bakınca daha iyi gördüm.Toprak yok.Sadece taş var.İklim elverişli ama ürün kıt.Dedeler çok çalışmışlar belki 16 saat.Çalıştıkları için sadece karınları doymuş.Mal mülk edinememişler ama bunu umursamamışlar bile.Yol seneler sonra gelmiş , elektrik öyle. Şükretmişler.Neyse bu epey uzunca bir konu
İlk okulda sıkıntılı hocalarım oldu.Bunların çok ayrıntısına girmeyeceğim zaten kısa tutmak istiyorum ama ben kısa yazıların adamı değilim.Beni tanıyanlar bilirler ve bunu tek seferde de yazmayacağım.Hayatın zorluğunu görmek ve benim henüz ilkokul çağında olmam beni biraz daha içime kapadı hani maçlarda takım üleşirken aldım verdimler yapılır.Ben uzaktan durur beni de alın diyemezdim anca komşularla beraber oynardık yoksa benden iyi topçu olurdu.Kimse yeteneğimi fark etmedi.Son iki cümle geyik.
Mahalle maçlarını aranılan adamı olmamam gerçek.Neyse ben hiç bir şekilde bir şey isteyemez hale geldim.İsteyince hayır deniyordu zaten.Bu arada bir hayır diyebilme telkini olmalı.Senelerce bende hayır diyememe durumu oluştu.İş yaşamıyla biraz öğrendim ama hala sıkıntı.Not:Normalde benim yaşadığım şeyleri yaşayanlarda iki şey gelişir.Ya aşırı intikamcı olmaya çalışırlar tabiri caizse ne gördülerse onun iki katını karşısındaki insanlara yapmaya çalışırlar ya da ben gördüm ben çektim başkaları çekmesin düşüncesiyle hareket ederler.Ben ikinci örneğim.Bu biraz aşırı merhametli ,devamlı alttan alan kimilerine göre ezik ve pasif bir karaktere büründürüyor sizi.Maalesef piyasanın adamı olamıyorsunuz.
Ders notlarım düşmeye başladı.Bizim zamanımızda ilkokul beşe kadardı.Dört ve beşteki hocamız çok kötüydü.Hiç bir şey vermeyen nokta noktanın tekiydi.Şimdi öğretmenler kızabilir ama bahsettiğim adam 12 eylül darbesinin getirdiği bir yenilikle sadece 20-30 gün kurs görüp öğretmen olmuş ortaokul ya da lise mezunu bir herifti.O sınıftan çok az insan bir yerlere gelebildi.Birisi de benim.Her şeyi bir şekilde anlıyorduk ta matematik çok zordu.Bana ilk okul ikiden sonra doğru düzgün matematik öğretilmedi.Birinci sınıfta öğrendiğim dört işlem bilgisi harici bir şeyim yoktu ha kesir anlatılınca yapabiliyordum ama sadece babam bir kere ders çalıştırdı o da basit kesirler.Sıkıntım yoktur.
Neyse şimdilik ara verelim yemek saati gelmiş.