[maviinci]

KıpçakBeyi Nickli Üyeden Alıntı

Ben de öyle tahmin etmiştim.Yalnızca takılmak içindi.Böyle değişik isimli garip şeyler insanda değişik düşünceler uyandırır ya.Bizimkisi de o misaldi.




Zannımca maviincininin dediği gibi bu biraz üste çıkma çabası.Bahsettiğim gibi bazen kibarlık işe yaramıyor.Netice de dayakla büyüyen , öcüyle , hemşire iğne yaparla , polis döverle korkutulup susturulan bir nesiliz veya milletiz.Maalesef yumuşak dil veya tatlı dil her zaman işe yaramıyor.

PDR'ci bir arkadaş vardı ve bir hikaye anlatmıştı. Hindistan'a İngiliz mühendisi gönderirler.İngiliz müh. bir bakar fabrika usta başı , formen hep ağzı bozuk konuşuyor.Amirler işçilere saydırıyor.Tam bir baskı kültürü.Eşek gibi çalışma malum.Bir ellerinde sopayla gezmiyorlar.

İngiliz müh. hepsini yasaklıyor.Herkese gülümsüyor.Güzel iltifatlar ediyor.Gazlıyor vs.Bir kaç ay sonra üretim taban.Durum kötü olmuş.İşçilerde bildiğin yavşak olmuşlar.İngiliz müh. şaşırıyor ben bütün kişisel gelişim numaralarını uyguladım.Bana öğretilen her şeyi ortaya koydum ama durum değişmedi.Neden neden?

Dayanamaz ve Hintli yardımcısını yanına çağırır.Ben der bana öğretilen her tekniği uyguladım.Çalışanlarıma değer verdim , takım çalışmasını özendirdim.Neden böyle?

Hintli yardımcı başlar konuşmaya.Evet siz çok güzel şeyler yaptınız.İşçilere sadece bir çalışan değil bir insan olarak değer verdiniz.Size eğitimlerde öğretilen her şeyi uyguladığınıza da ben şahidim ama teori ile pratik her zaman bir olmuyor sayın müdür.Hindistan'ın nüfusu ne kadar yaklaşık bir milyar.Rekabet çok iş gücüne ödenen ücretler az ve yaşam çok zor.Burada daha çocukken başlar insanlar hayata.Avrupa'da belki insanlar değerlidir ama tüm Avrupa'nın nüfusu ne kadar.Burada kum gibi insan var ve değerleri çok az.Aileleri onlara ancak eve para getirebildiği müddetçe değer verir.Devamlı azar işitir çok çalışmaya zorlanır.Bu ister okul hayatında olsun ister iş hayatında olsun.Daima çok zorlarız biz onları bir yerlere gelebilsin diye yine de bir yerlere gelemezler.Daha çok zorlar ve azarlarız gerekirse döveriz.Siz şimdi onlara çocukluklarından beri öğretilen bir şeyin tam tersini yapıyorsunuz.

Bu işçileri biraz rahat bıraktığınızda verimin artacağını mı düşünüyorsunuz.Belki çok uzun vadede evet.Mister bu insanlar Avrupalı değiller.Sizin taktiklerinizin işe yaraması için nesiller geçmesi ve çocukların tıpkı Avrupalı çocuklar gibi yetiştirilmesi gerekir.Burada başarılı olmak istiyorsanız onları limitlerine kadar zorlayacaksınız.Haşat edeceksiniz bu işi bekleyen onlarca insan olduğunu söyleyerek gözlerini korkutacaksınız.İşte ancak böyle başarılı olabilirsiniz.

Aklımda kaldığı kadarıyla hikayeledim.Eksiğim olabilir.Malum ülkemizin şartları Hindistan değil.Daha rahatız.Anlatmak istediğim her yerin kendi gerçekleri var ve siz eğer o gerçeklere uygun davranmıyor iseniz başarılı olamıyorsunuz.Benim en büyük eksikliğim ve çekirdek inançtan sonra yüzleştiğim özelliğim kabullenmeme idi.Gerçekleri analiz ediyorum ama kabullenemiyorum.Bu nedenle ortada idealist bir romantik olarak geziniyorum.

Misal annem evlilikten bahsedince oğlum en az şu kadar para lazım şimdiki kızlar her şeyi istiyor.Anne ben düğünü Dolma bahçe sarayında mı yapacağım diyordum.O para kaç senede biriktirilir.Sen küçük bir çeyiz bir döşek bir yastık bir yorgana evlenmişsin.Tıpkı Hz Ali (a.s.m) ile Hz Fatıma (a.s.m) evliliği gibi.

O otuz sene önce ve köydeydi der.Böyle çok olay var.Gördüğüm tüm olumsuzlukları kabullenemezdim.Hayatta herkesin düzgün olmasını istemek , adil olmasını istemek (bu liste uzun) güzel bir şey ama bir insan haddinden fazla uyanıklık yaptı mı onu sindiremezdim içimde.Mesela ben dolmuşta önce gider parayı verim sonra geçer koltuğa otururum.Büyük şehirlerde bir tayfa öyle yedi-sekiz kişi binince hemen oturur ve şurdan şunu alır mısın.Bir tam üç öğrenci muhabbeti başlar tabi ayakta kalırsın.

Yaşadığım yerde ise hemen oturup inerken ücreti verme şeklinde oluyor.Neticede ayak kalma durumumuz değişmiyor.Böyle bir ton olay var.Aslında ben bu şekilde hayatı kabullenemediğim için bir şeyleri değiştiremiyorum.Değişmenin ilk kuralı bir şeyleri kabullenebilmek.Yaşadığın dünya yozlaşmış kirli bir dünya olabilir ama onu değiştirmek istiyorsan o yozlaşmış dünyayı her şeyiyle kabul edip değiştirmek gerek.

Liste uzun olunca mesela sekiz telkin ve sekiz saatlik bir uykuda ancak bir saat dinlene biliyor.Telkinlerin en az 80 saat dinlenme gerçeği var.Böyle olunca 10 günlük döngüde ancak on saat dinleyebiliyorsunuz.On üç çarpı sekiz eşittir 104 gün.Üç ay bir süre yapıyor.Eğer listede daha fazla telkin varsa mesela bende 13 gibi bir şey.Bu süre yaklaşık altı ayı buluyor.

Aynı telkinin farklı varyasyonları ile 27 adettir.Bende de otuzun üzerinde ama temelde ego ve suçluluk ve kendine güven ile (özel versiyonlarda var) çıkınca on üç kalıyor olması lazım. İnş'Allah etkileri daha hızlı görürsün.

Yazdıklarınızı severek dikkatle okuyorum hocam, paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim