Alıntı:
MuminOKAN Nickli Üyeden Alıntı
Üyelik tarihi
01-04-2008
Bugün
27-01-2017
9 yıl olmuş neredeyse.
Çok iyi hatırlıyorum, forumu ilk, sigara bırakma konusunu araştırıyorken buldum. En başta inanmamıştım. Ancak niye bir şans vermeyelim dedim. Ve üye oldum. Telkinlerin herbirini arşive kaydettim. -öyle bir alışkanlığım var- Gece yatarken ve ofisteyken dinliyordum. Günde 10 saatin üzerinde dinliyordum. Telkinler bende ilk etapta kabus şeklinde etkisini gösterdi. Resmen geceleri doberman tip köpeklerle boğuşuyordum. Ancak çok uzun değil, 1 hafta kadar sürdü. Listemde; "Ego", "Suçluluk" telkinleri dönüşümlüydü, ardından "kendine güven" i ekledim. 1 ay kadar hep dinledim. o sıralar kendimi gözlemlemeyi öğrendim. Hangi hareketimde nasıl değişiklikler oluyor, nasıl davranıyorum aynı durum karşısında nasıl davranıyordum gibi. Yaklaşık 1 ay içinde "sigara bırakma" telkinini ilave ettim. Sigara telkini ilave edilince sigara içme isteğimin yerine su içme isteği doğdu. Sigara içerken fazla vakit kaybediyormuşum ve kendime ciddi zarar veriyormuşum hissi iyice doldu ve sigarayı bir önceki cevabımda verdiğim teknikle de destekleyerek uzunca bir süre bıraktım. Listemde, dışa dönük kişilik, ertelemeyi bırak, başkalarının düşüncelerini önemsememe telkinlerini dönüşümlü olarak ilave edip dinledim. Bunların yanında kitap konuları vardı ve ilgimi çekmişti. Hergün yolda, iş ile ev arasında 3 saatimi harcıyordum ve bu ölü bir zamandı. Kitaplarla bu saatleri değerlendirdim. Bir yandan kısık sesle telkinleri dinliyorken bir yandan da kitap okumaya başladım. İyi de oldu. O yollarda bayağı kitap bitirdim 4 yıl boyunca, şuan hatrı sayılır bir kütüphanem oldu. Matrikse hükmedin adlı kitabı duymuşsunuzdur, aldım ve okudum. Hatta yolda uygulamalar falan yaptım, o kadar farklı tecrübeler yaşadım ki bunların büyük bir kısmını forumumuzda ve seminerlerde arkadaşlarımızla paylaştım. Sevgili Senseim Özlem hanımdan Reiki 1 uyumlaması aldım, sonrasında uzunca bir ara işler yoğunlaştı. Kısa bir süre foruma uğrayamadım. Malum işler de önemli. Seminerlerimiz artmıştı, İstanbul dışında Ankara ve İzmir de de seminerler düzenledik. Sonrasında işlerimin yoğunluğu sebebiyle izin almak sıkıntı oldu ve diğerlerine pek katılamadım. Ancak Atakan bey, Özlem hanım ve Abdullah bey Konya ve diğer birkaç şehrimizde seminerler düzenlediler. Telkinler ve diğer çalışmalar ile "Farkında olmanın farkına vardım". İstanbul'da çalıştığım firmadan ayrılıp memlekete, Edirne'ye geri döndüm. Telkinleri dinlemeyi azalttım bir kısım. Çünkü işyerinde dinleyemiyordum, evde de daha az dinliyordum. Bazen öyle bir an oldu ki sadece melodiyi duymanın bile etkisini gördüm. Melodiyi duyunca direk duruşunuz bile değişebiliyor. Plasebo etkisi diyebilirsiniz belki ama benim için hiç önemli değil önemli olan bende yarattığı etki ve işe yarıyor olması. Memlekete dönüşte bir firmada sorumlu olarak 3 yıl çalıştım ve artık kendime çalışmam gerektiğine karar verdim. Küçük bir lokanta açtım. Telkinleri daha fazla dinleyebiliyordum. (ego, suçluluk duyguları ve kendine güven, sosyallik arttırıcı, dışa dönük kişilik,) Sabahtan akşama kadar belirli bir süre bilgisayardan açıp. İş yorucu olunca bazen kazandığınız parayı görmüyorsunuz, biraz dinlenelim dedim ve işyerimi kapattım. Yaşadığım yer küçük bir yer olduğu için burada insanlar genellikle tarım ve hayvancılıkla geçiniyorlar. Bu bağlamda insanların ekonomik olarak hangi sorununu çözebilirim diye düşündüm ve organik ürünler üretmeye başladım. Ardından bunu biraz daha çeşitlendirerek ürünün bir farklı modelini Türkiye'de seri olarak ilk defa üretmeye başlayacağız. (teknik detayları biraz farklı, bu konu başka bir konu. Ancak işletme açılınca haberiniz olacak) Edirne'ye dönüşümden bir süre sonra evlendim. Evlenince tek başınıza değilsiniz ve birçok eylemi ortak yapıyorsunuz, yapmadan önce bir kaç defa düşünüyorsunuz, düşünmek zorundasınız. Ancak sorun teşkil etmiyor. Olgunlaştırıyor.
--Bu kısmı ilginç bir şekilde yazmak istedim. mesaj okuyan her kime gidiyorsa hayırlısı olsun. Hayatınızın belirli dönemi bir bilgiyi aramakla, geri kalan kısmı bulduğunuz bu bilgiyi kendinize göre yorumlamakla geçiyor. Ancak her halükarda Bilgi, her daim geliyor. --
Uygun vaktiniz olduğunda OXV: The Manual (2013) - IMDb bu filmi izleyin. |
Çok teşekkür ederim cevabınız için filmi de izledim.24-08 çalıştığım için işte izlesem de güzel bir filmdi.Genel anlamda sizin dokuz yılından çıkardığım maddi anlamda ve manevi anlamda bir kademe (belki bir kaç kademe) ileriye gittiniz.Telkinleri dinlemiyor olsaydınız belki şimdi bulunduğunuz yerin bir kaç adım gerisinde olacaktınız.
Benim merak ettiğim daha küçük şeyler.Evet telkinler uzun vadede fark ettiriyor.
Mesela neler değişti?Daha hızlı mı kara alıyorsunuz , onaylama olmadan kafanıza estiği gibi karar mı almaya başladınız (elbette eşinizle ortak karar alacaksınız ama onun onayı olmadan pazardan domates alamam modunda mısınız?)Ben mesela büyüklerin onayına biraz takıntılıyım hep yap denilince yapıp yapma denilince durduğumdan.Canım bir şeyi çok yapmak istese de birinin sen şunu yapsana demesini bekliyorum mesela
Mesela benim sıkıntım bilmek değil.Uygulamak saint euxperry'nin dediği gibi aslında hayat bize tüm kitapların verdiğinden fazla şey veriyor.Ben hayatı kitaplardan öğrenebileceğimi düşündüm.İşin yaşama kısımında çok değildim.
Dinleme rutininiz ne şekildeydi..Matrikse hükmedin pdf olarak mevcut ama artık çok kitap okumak istemiyorum zaten 600-700 bulmuştur.Yine de kendimi geliştirecek kitaplar okumak istiyorum.Her şey bir arada olmuyor.
Anladığım kadarıyla dinleme listeniz az çok belliydi saydığınız telkinleri dinlediniz.Mesela sosyallik artırıcı ve dışa dönük kişilik telkinlerinin etkisini nasıl gördünüz.
Elbette şu telkinden şunu gördüm bundan bu oldu demeyebilrsiniz. Genel anlamda soruyorum.
Ben şahsen mental anlamda çok geliştim ve farklı bir şekilde olgunlaştım ve bu devam ediyor.Bazen acıtıyor ve bazen sıkıyor ama içimden bir se her şeyin yeni başladığını söylüyor.