Cevap: Herkese Merhabalar Güzel bir makale olmuş. Ellerine sağlık. İlk başta okurken biraz sıkıldım açıkçası. Baktım oldukça da uzun bir yazı olmuş. Vazgeçiyordum nerdeyse okumaktan. Ama son anda iyi çocuk oldum neyse ki, hadi bi okuyayım bakalım dedim. Resmen içini dökmüşsün. Bu arada çocukluğunla ilgili onca şeyi hatırlaman da güçlü bir hafızaya sahip olduğunun ve yaşadıklarının seni gerçekten etkilediğinin kanıtı. Şahsen ben geçmişte başıma gelen beni yoran, enerjimi düşüren olayları bugüne fazla taşımamaya gayret ediyorum. Sorunu tespit etmek, sorunun üstesinden gelmek için çözümler üretmek, sonra bu çözümleri imgeleme, yerine kendi belirledğimiz bir hayali imajine etmek gerçekten işe yarar teknikler. Bu yöntemleri bazen yine kullanıyorum. Ama her sorunu aynı yöntemin çözemediğinin farkına vardıkça farklı arayışlara girdiğimi söyleyebilirim. İşim itibariyle çok kalabalık bir otamda çalışıyorum. HAVALİMANI... Yeri geliyor binlerce kişiyle diyalog kurup, temas halinde bulunuyorum. Ortamda bulunan enerji yüklemesinin etkisini, üstelik enerjiye duyarlı biri olarak sözlerle anlatabilmem mümkün değil. Bazen öyle bir yoğunluk oluyor ki en uykusuz zamanımda bile enerjiyle dolmak şaşkınlık veriyor. Üstelik bu enerjiler sadece pozitif de değil, bazen kafamın alev alev yandığını hissediyorum. Elbette üzerimde biriken negatif enerjiyi molalarımda ancak yüzümü yıkayıp, kafa ıslatarak giderebiliyorum. İlk fırsatta kendimi dışarı atıyorum. Kısacası geçmişi düşünmek gibi bir lüksüm, fırsatım, vaktim yok. Bu bir bakıma iyi. Beni anı yaşamaya itiyor. Anda kalmanın, anı yaşamanın değerini, önemini de bu sayede öğrendim. Her gün, kırlara gidip, ayakkabınarımı çıkarıp, yalınayak toprakta yürüyüp, topraklanma imkanım maalesef olmadığı için rahatlamak, negatif enerjilerden arınmak için kolay ve etkili yöntem arayışlarım sonucu şimdi buradayım.
Makale'nde değindiğin sosyal fobi, yaşamın belli dönemlerinde az ya da çok hemen hemen herkeste var diye düşünüyorum. Çözüm için buradayız. Herkeste herşey farklı ölçülerde olsa da vardır bana göre. Zaten içimizde varolmayan bir şeyi, bir potansiyeli ortaya çıkartmamız mümkün değildir.
İçimizde en güzel şeylerin sınırsız potansiyeline şimdi zaten sahibiz, her zaman da sahiptik. Yanlızca henüz bilincimizde gözle görülür, farkedilir düzeyde olmayabilir. Bunu arttırmak bizim elimizde.
* (Bu arada aklıma bu fikirler geldiği sırada kendine saygı telkini dinledğimin farkına vardım. Bunu da telkinlerin içimizde varolan bir kıvılcımı ateşlediğini şu anda buraya not etmiş oldum.)
Şunun farkına şimdi daha iyi vardım. Bu dünyaya öğretmek için değil, öğrenmek için geldik. Eğer iyi bir öğrenci isek, bizim gibi bir başka insanın da hayatında katalizör olabiliriz.
En derin Sevgi ve Saygılarımla |