Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-11-2008, 10:10 PM   #2 (permalink)
gunesim
Yüzbaşı
 
gunesim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 759
Tesekkür: 4,989
489 Mesajinıza toplam 2,458 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
gunesim is a jewel in the roughgunesim is a jewel in the roughgunesim is a jewel in the roughgunesim is a jewel in the rough
Standart Ynt: Sevgiyi Serbest Bırakma Tekniği

SEVGİ ENERJİSİ(Dr. Levent Bilgin)


İçinizdeki sevgi enerjisini serbest bırakmanın anlamını çözmenin zamanı geldi. Şimdi, öğrenme zamanı. Belki şiddetli tecrübelerle öğreniyoruz, ama olsun. Önemli olan öğrenebilmek. Şartlar ve koşullar bizi zorluyor. O halde bu zamanı doğru değerlendirmeli, yaşadığımız tecrübeden ders almayı bilmeliyiz. Şimdi kendimizi tanıma zamanı. Öğrenme ve sahip olduğumuz potansiyellerin farkına varma zamanı. İşte bunların başında sevme yeteneği geliyor. Aslında bütün insanların içinde sevgi enerjisi saklı. Bazıları bunu serbest bırakabiliyor, bazıları ise, tutuyor. Bazıları öylesine kalın kabukların altında saklıyor ki, içlerindeki sevginin farkına bile varmıyorlar. Ve de çevrelerindeki insanlar onların sevgisiz olduğunu zannediyor. Belki kendileri bile öyle olduğunu düşünüyorlar. Tabii bu tatsız bir durum. Yani farkında olanlar için öyle. Bir de hiçbir şeyin farkında olmayanlar var. Onlar kendi hallerinden memnun yaşayıp gidiyorlar. Sadece çevrelerindeki insanların neden öyle davrandığını (uzak ve tedbirli) anlayamıyorlar. Ama bunu pek de önemsedikleri söylenemez. Dedik ya, onlar hallerinden memnunlar. Memnun olmasalar bile nedenini anlayabilecek durumda değiller. Şimdi konumuz durumunun farkında olmayanlar değil. Bunu başka bir zamana bırakıp kendilerinin farkına varmaya başlayanlardan söz edelim.
Deprem oldu ve yerküre sarsıldı. Aslında sarsılan sadece dünya değil. Aynı zamanda üzerinde yaşayan insanlar da içsel bir sarsıntı geçirdiler. Hem de bu sarsıntının bayağı şiddetli olduğu söylenebilir. Tıpkı fayın kırılması gibi, insanların da kalın ve kırılmaz gibi gözüken kabukları çatladı. En derinlere gömdükleri duyguları bu çatlaklardan dışarıya sızmaya başladı. Bu sızıntıdan dışarıya çıkanlar saymakla bitmez. Ama bunları kabaca iki sınıfa ayırabiliriz. Birincisi korku yaratan ne var, ne yoksa ortalığa döküldü. Öyle ki, önceden hiçbir şekilde korku hissetmedikleri durumlardan bile korkar oldular. Mesela karanlıktan, yalnız kalmaktan, rüzgar sesinden,yıldırımdan, kısaca hemen her şeyden ürker hale geldiler. İkinci durum ise,sahip oldukları potansiyel sevginin açığa çıkması. Kendilerinin dışındaki şeyleri de sever hale gelmeleri. Hiç tanımadıkları insanlar için bile üzülüp yardım etmeye çalışmaları. Çünkü, hem korku, hem de sevgi çeşitli derecelerde insanın doğuştan sahip olduğu enerjiler. Bir tanesi varlığı korumaya yönelik. Öteki de var etmeye yönelik. Korumaya yönelik olan tahmin ettiğiniz gibi ''korku'', var eden ise, ''sevgi''. ''Var etmek'' denildiği zaman öncelikle kendinizi yaratıyorsunuz, sonra da etrafınızda ne varsa, herşeyi yaratıyorsunuz. Yani sevgi enerjisi öylesine ince ve de yüksek potansiyelli bir enerji ki, içinde yaratıcılığı barındırıyor. Sevgi enerjinizi serbest bıraktığınız zaman, üstesinden gelemeyeceğiniz,başaramayacağınız hemen hemen hiçbir şey yok. Yeter ki, içinizdeki bu yüksek potansiyelli enerjiyi serbest bırakmayı başarın. Karşınıza ne engel çıkar,ne de engel olmaya çalışanlar... Hiçbir şey isteklerinizi gerçekleştirmenize mani olamaz. Çünkü, sizden yayılan bu güçlü enerji sizin etrafınıza öyle bir yayılır ki, geçtiğiniz yola sizden önce varır ve her türlü sorunu ortadan kaldırır. Siz de rahat rahat yolunuzda ilerlersiniz. Yeter ki, yolunuzu açık seçik belirleyin. Gideceğiniz yönü, hedefinizi saptayın... Bu yolda ilerlemeyi durduran tek şey, korkularınızdır. Korku duygusu da tıpkı sevgi enerjisi gibi güçlü bir enerjidir. Sizi sevmekten bile alıkoyabilir. Tabii sevgi enerjisini serbest bırakmayanlar için geçerli bu söylediğim. Yoksa,sevgi enerjilerini serbest bırakmayı öğrenmiş olanları durduramaz. Onlara engel olabilmesi mümkün değildir. Çünkü, sevginin gücü, korkunun üstesinden öyle bir gelir ki, korku duygusunu sadece tedbir olarak kullanır. Korkuların üstesinden gelmenin ilacını sanırım anladınız. ''Sevgi'' hem korkunun ilacı,hem de başarının sırrı. Sevgi enerjinizi serbest bıraktığınız andan itibaren yapamayacağınız hiçbir şey yok. Sadece sorunların üstesinden gelmekle kalmayıp aynı zamanda kendinizi var etmenizi, yaratmanızı sağlıyor.
Hedefinize ulaşmanıza yardım ediyor. Bütün bunları öğrendikten sonra yapılacak tek şey derhal kendinize konsantre olmak ve içinizdeki sevgi enerjisiyle tanışıp onu serbest bırakmak. Sevgi enerjinizi serbest bıraktığınız andan itibaren hareketlerinizin de gevşediğini ve rahatladığınızı hissedeceksiniz. Böylece hem ilişkileriniz, hem de çalışmalarınız çok daha pırıltılı olacak. Bunları hissettiğiniz zaman bilin ki, sevgi enerjinizi serbest bırakmaya başlamışsınız, demektir. Bunun devamında karanlık düşünceleriniz de dağılmaya başlar ve kendinizi çok daha güçlü hissedersiniz....

Işık ve sevgiyle...

Dr. Levent Bilgin


__________________
"Ben Pozitif enerjiyi sevgiyle kabul ediorum. Benimle çalışmasına derinden izin veriyorum.Bolluk, aşk, sevgi, sağlık, başarı, mutluluk benim hakkım. Tüm bunları kendime çekiyorum. Ve bedenimi sarmalarına derinden izin veriyorum.Kıskançlık, korku , endişe, güvensizlik ve tüm olumsuz düşünceleri iade ediyorum ve bu tür duyguları kesinlikle kabul etmiyorum.
Pozitif enerjilerle uyumlanıyorum.
gunesim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla