Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22-11-2008, 11:33 PM   #1 (permalink)
rasgavs
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 120
Tesekkür: 50
73 Mesajinıza toplam 234 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
rasgavs is an unknown quantity at this point
Standart Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Fizyoterapistlik Mesleği, dünyada yaklaşık 112 yıldır, ülkemizde ise 47 yıldır toplum sağlığı ve yaşam kalitesi ile doğrudan ilgili bir bilim dalı olarak gelişimini sürdürmektedir. Fizyoterapi bilimi, kas iskelet sinir sisteminin, anatomisi, egzersiz, masaj, çeşitli fiziksel ajanların vücut sistemlerine etkileri ile ilgili bilgiler ışığında fiziksel fonksiyonların geliştirilmesi amacı ile başlamıştır.
Fizyoterapist, yaralanma, hastalık, doğuştan gelen özür, hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyon bozukluklarında; kişilerin fonksiyonel limitasyonlarını, ağrıyı, özrü ve yeteneklerini özel ölçme, değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek hekimin tanısına göre, fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlayan, uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden, sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler / koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip olan bir sağlık personelidir.

Fizyoterapistlik mesleği, dünyada özellikle savaşlar, trafik kazası gibi nedenlerle meydana gelen travmalar ve çocuk felci epidemilerini takiben oluşan özürlü nüfusun fonksiyonel kayıplarını giderebilmek amacı ile doğmuş ve pek çok aşamadan geçerek günümüzdeki popüler konumuna ulaşmıştır. Günümüzde tıp bilimindeki ilerlemeler ve sağlık bakım alanındaki gelişmelere paralel olarak yaşamak kadar yaşam kalitesinin önemli olduğunun anlaşılması ile sağlıklı olmak tanımının daha geniş bir perspektifle değerlendirilmesi fizyoterapistlere duyulan ihtiyacı arttırmıştır.

Fizyoterapi ve rehabilitasyon, hareket yetersizliğine yol açan hastalıklar, yaralanmalar ve ağrılı durumlar sonrasında fonksiyonel durumun olabildiğince iyileştirilmesi ve devamı için bilimsel kanıtlara dayalı değerlendirme ve özel tedavi yaklaşımlarının, fizyoterapistler tarafından uygulandığı bir bilim dalıdır. Sağlıklı yasamın temel kavramlarından olan fiziksel uygunluk, fizyoterapistler tarafından geliştirilmiş bilgi, beceri ve yaklaşımların kullanımı ile devam ettirilebilmekte veya artırılabilmektedir.

Fizyoterapistlik mesleği; Türkiye'de 1961 yılında Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulunun kurulması ile başlatılmıştır. Ülkemizde; İstanbul Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Muğla Üniversitesi’nde, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okulu bulunmaktadır. Bu okulların hepsi dört yıllık eğitim vermektedir. Bu okullara, liseyi bitiren öğrenciler üniversiteler arası seçme ve yerleştirme sınavından "sayısal" puan alarak girmektedirler.

Eğitim programı içinde anatomi, fizyoloji, histoloji, fizik gibi temel tıp ve ısı ışık, hidroterapi, elektroterapi, masaj, tedavi hareketleri prensipleri, hastalıklara yönelik özel değerlendirme ve egzersiz teknikleri, kinezyoloji, protez, cihaz, pulmoner ve kardiyak rehabilitasyon, sporcu sağlığı ve eğitimi, iş uğraşı tedavisi, mesleki rehabilitasyon, işitme konuşma tedavisi gibi mesleki dersler, nöroloji, dahiliye, ortopedi, kadın doğum, gibi klinik dersleri teorik ve uygulamalı olarak verilmektedir. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının eğitim programı fizyoterapistlerin, fizyoterapi rehabilitasyona yönelik değerlendirme ve eğitim yaklaşımları ile özürlü kişileri tedavi etmeleri, daha bağımsız ve sağlıklı olarak topluma kazandırılmaları ve bu konuda dünyadaki gelişmeleri izleyerek sürdürülmektedir.

Eğitimin 4 yıl üniversite eğitimi olmasının fizyoterapistlik mesleğine yararı, bilimsel formasyonunu çağdaş düşünce ve yaklaşımlar ile şekillendirebilen fizyoterapistler yetiştirmek olmuştur. 2007 akademik yılı itibari ile Türkiye'deki mezun fizyoterapist sayısı 4500 civarındadır. Ülkemizde fizyoterapi-rehabilitasyona gereksinimi olan özürlü sayısının 10.000.000 civarında olduğu düşünüldüğünde, fizyoterapist sayısının ileriye yönelik artırılmasının hizmet sunumu açısından önemi ortaya çıkmaktadır. Türkiye'de her yıl ortalama 400 fizyoterapist mezun olmakta, bu alanda iş bulabilme sorunu bulunmamaktadır.

Fizyoterapistler, hastanelerde, fizik tedavi merkezlerinde, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde, termal tesislerde, kür merkezlerinde, huzur evlerinde, üniversitelerde istihdam edilebilmektedirler.

Aldıkları eğitimi toplumun değişen gereksinimlerine uyumlandırabilen fizyoterapistler, hareket ve fonksiyondaki kayıpları, var olan yetenekleri, özürlülüğü ve engeli değişik ölçme-değerlendirme, özel testler ve yaklaşımlar ile değerlendirir, fizyoterapi tanılamasını takiben kişinin fonksiyonel gereksinimleri, yetenekleri ve motivasyonunu göz önünde bulundurarak tedavi programını planlar ve uygular. Fizyoterapi- rehabilitasyon programını uygularken nöroterapatik yaklaşımlar, egzersiz, manuel tedavi yöntemleri, fiziksel, elektroterapi ve mekanik ajanlar, fonksiyonel aktivite eğitimi ve mesleki rehabilitasyon yaklaşımları gibi yöntemlerden yararlanırlar. Gerekli durumlarda yardımcı, adaptif, destekleyici ve koruyucu ekipman, cihazlar ve araç/gerecin tasarımını ve takiben günlük yasam aktiviteleri sırasındaki kullanımını bizzat gözlemleyip eğitim vererek yardımcı olurlar. Herhangi bir neden ile kolunu yada bacağını kaybetmiş kişileri fizyoterapi yöntemlerinden yararlanarak protez uygulanmasına hazırlar, hastaya uygun protezin tasarımı ve protez ile rehabilitasyonunda görev alırlar.

Tıbbın pek çok alanına (Nöroloji, ortopedi, pediatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, fiziksel tip ve rehabilitasyon, jinekoloji, üroloji, romatoloji, psikiyatri gibi) hizmet veren fizyoterapistler, zamanla toplumun değişen gereksinimlerine göre çeşitli alanlarda özelleşmişlerdir. Geçtiğimiz yüzyılda fizyoterapideki önemli bir gelişme fizyoterapinin hastane temelli uygulamaların yanı sıra hastane dışına taşınmasıdır. Özellikle endüstriyel alanda rehabilitasyon çalışmaları, ev ve iş ortamında yapılan ergonomik düzenlemeler ve toplum temelli rehabilitasyon hizmetleri, sağlıklı ve özürlü kişiler için spor ve rekreasyonel aktivitelerin organizasyonu, özürlü kişilerde fonksiyonu kısıtlayan, çevresel ve mimari engellerin düzeltilmesi ve fiziksel uyum için eğitim, fizyoterapistlerin önemli aktiviteleri ve sorumlulukları arasına girmiştir.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça önem arz eden fizyoterapistlik mesleği, yükselen hayat standartları, küreselleşmenin her alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de kendini göstermesi ve engelli bireylerin nüfusa oranının her geçen gün daha da artması nedenleriyle geleceğin en ihtiyaç duyulan ve en saygı gören mesleklerinden biri olacaktır.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
http://rasgavs.blogcu.com
rasgavs isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla