Benim bu yazıdan anladığım Akın Berk sanırım inancın gücünden bahsetmiş.
Elbette isteyen herkes çekim yasasını çalıştırabilir,uygulayabilir.Ama içimizdeki kalıpları aşmamız zorluyor bizi,doğru olduğu sanılarak içimize yıllarca işlenen yanlış bilgiler bize istemeden bir fren sistemi koyuyor.
İnancın gücü burada tartışılmaz bir unsur bence.Sadece inanmak ve ne olursa olsun hedefimizden şaşmamak.Eğer denildiği gibi hayırlıysa o olur.
İnancın gücü evet sayılı insanlarda vardır,doğru olabilir.
Öz'ü bulmuş ve içselleştirmiş kişi çekim yasasını en kusursuz işleten kişi olsa gerek.
Sonuca odaklanmadan,kafasında şüphe barındırmadan yönelen kişi ile bunun tam tersini yapan biri ne kadar aynı kefeye koyulabilir ki.Her daim kafasında sorularla gezen,doğruluğu kanıtlanmış veya kabullenilmiş birşey için bile aynı konuda binlerce anti tez oluşturabilen ve buna kendi kendini inandırmayı seçen birisi sanırım sadece soruları kendisine çeker ve belirsizliği.
İnanç en güçlü çekimdir bence.
Bir şeyin zaten sizin olduğuna inanmanız,ona elbet ulaşacağınızı bilmeniz yolun yarısını kat ettirir size.Geriye kalan eylemdir.
Naçizane fikirlerim.
Sevgiler.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |