Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-12-2008, 04:32 PM   #8 (permalink)
shamanic
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Lightbulb

merhabalar pofuduk cum..

o kişinin orada karşına çıkmış olması tamamen senin kendi içinde nasıl yorumladığınla alakalı bir konudur..

ilk karşılaştığında onu bireysel olarak değerlendirerek yaklaştın ama sonra onu içindeki eski hesaplarınla bağdaştırdın..

demekki şimdiki zamanda ki ilişkilerini geçmiş deneyimlerine göre yorumluyorsun yani bir ön yargı ile yaklaşıyorsun..

içimizdeki ön yargı hiç bitmez çünkü ya geçmiş ya gelecek hesapları içinde şimdi anımızı yaşamayız..

o kişi ile o anda karşılaitığında ki verdiğin karar başka bir etki tepkime ile içinde vermiş olduğun karara göre yaşamını şekillendirdi..

konu birisini affetmekse neden affedemediğimizi düşünmemmiz gerekir..

kendimizi affedemeyiz ki başkalarını affedelim..
kendimizi koşulsuz sevemeyiz ki başkalarını koşulsuz sevelim..

affedemem dediğimiz her noktada haklı çıkma isteğimiz yatar..
haklı çıkmaya çalıştığımız her olay bizim dışarıya yansıtmaya çalıştığımız benlik imajımızı koruma çabasıdır..

bu çaba sadece başkalarına karşı değildir .. kendimize de bu imajı dayatırız..
bunun için ne kendimizi ne başkalarını kolay kolay affedemez kolay kolay sevemeyiz..

sadece bizim imajımıza uygun oldukları müddetçe sever sevgi olmayan bu hayale sevmek der imajımıza hizmet etmeyi bıraktıklarında ya da aykırı hareket ettiklerinde de sevmenin yerini affedememe yargılamasına bırakırız...

bu bizim duygusal bedenimizin etkileridir..
duygusal yaralarımız çoğaldıkça haklı çıkma ve korkudan örülü bir duvarın arkasında yaşamaya çalışırız..

ya çok mesafeli oluruz kimse bizi yaralamasın diye ya çok verici oluruz herkes tarafından sevilebilmek için..

dengesiz oluruz ve kendimiz olmaktan vazgeçeriz..

sonra karşımıza bir kişi çıkar ona yeni bir şans vermek yerine geçmiş ile gelecek ile onu tanımadan önyargımızla kararını veririz..

onu olduğu gibi kabul etmek sevgiyle yüreğini açmak risktir çünkü..
risk almak korku yaratır.. ya yine yüreğimden bir parça götürürse diye..

haluki sevgi yolu ve korku yolu çok ayrıdır.. ama gerçekliğimiz o kadar karışmış duygusal duvarlarımız o kadar yükselmiştir ki duvarların içindeki yaşantımıza göre karar veririz.. her kararımızda sınırlarımız içinde birbirinin aynısıdır..

yaşam bize neye gereksinimimiz varsa onu sunar..

duygusal zehirlerimizden kurtulmak.. kendimizi kabul etmek için anda yaşamayı öğrenerek kendimizin ve çevremizin farkında olmamız gerekir..

ancak böylelikle her şeyden sorumlu olduğumuzu anlayabiliriz..

sorumluluğu almak ise yep yeni bir başlangıçtır..

sevgiler..
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla