[tresor]

PEACE PILGRIM

Hacı Yolu :Ocak 1953- 7 temmuz 1981

Kendını Barıs hacısı olarak nıtelendıren bu kadın bu tarıhler arasında hacı yolunda barıs adına 25.000 mıl yol kat etmiş. Bu yolu yururken kı amacına bakın ‘ insanogluna yatacak bir barınağı, aclık ölecek yiyecegi kalmaya kadar barış için yürüyecek bir hacı olmak...Bu kadının 28 sene süren hacı yolculugunda Kuzey Amerika’da çok insana ulaşmış. Verdiği mesaj aslında oldukça basit: Barışın yolu şudur; Şeytanın üstesinden iyilikle üste çıkmak, yalanın yerine gerçeği, nefretin yerine ise sevgiyi koymak...

Bu kadın bizim anlayacağımız manada bir misyoner... Bu yolculugu esnasında Kore ve vietnam savaşına katılmış askerler, ulusal radyo ve televızyon kanallarında demeçler, unıversitelerde katıldıgı forumlar, kiliseler aklımıza gelebilecek her türlü sosyal mecra var.
Kendisine yatacak yer teklif edilmediğinde ise otobüs duraklarında , yol kenarlarında, kumsalda gecelemiş.

Ölümünden az bir zaman önce A.B.D ki yedinci turunu tamamlıyormuş. Kendisiyle 1984 de yaptıkları bir radyo programında ‘ Çok mutlu bir kadın gibi gözükuyorsunuz, gerçekte mutlumusunuz diye bir soru sorulmuş. Kendisinin cevabı ise şu: Kesinlikle çok mutlu bir insanim, nasıl tanrının varlığını bilir ve neşeli olmazsınız ? demiş.

Merak ettim ve piece pilgrim'nin çocukluğunu ve aldığı din eğitimini inceledim. Düşündüğümün aksine kendisi dini eğitim almamış, 16 yaşından sonra kendini sorgulamaya başlıyor... Tanrı nedir ? diye , çok kişiyle konuşuyor, din adamlarıyla görüşüyor ama hiç bir cevap kendini tatmin etmiyor. Bir gece yatmadan önce kendi kendine bu soruyu soruyor, sabah uyandığında kendi kendine cevabını veriyor. İlk sorgulamaya başladığında yaratıcının gücünü sorguluyor. Tanrıya içindeki sevgiyle ulaştığını söylüyor. ‘ Ben yaratana içimdeki iyilikle dokundum, ben tanrıya içimdeki merhamet duygusu ile dokundum diyor. Yaratanın nerde olduğunu bilmiyorum, siz yaratanla berabersiniz, o da sizin içinizde diyor.

Hacı olmaya hazırlandığı sıralarda tarihte çok bilinen Altın Kuralı okuyordum diyor. Kitapta hepimizin bildiği ‘ Sana yapılmasını istemediğin hareketi sen de başkasına yapma sözünün hayatını değiştirdiğini söylüyor. Eğer barış ortamı yaratmak istiyorsan sen de barışçıl ol felsefesini hayatım felsefesi olarak benimsediğini söylüyor.

Kendi iç huzurunu bulurken beden, zihin ve duyguların kişiye odaklı veya yaratana odaklı olarak kullanabileceğimizi söylüyor. Yaratana odaklı olduğumuzda iç huzuruna ulaşacağımızı bunu yapabilmek içinde kendimize merkezimizde bilmediğimiz saklı kalmış bilinçaltından faydalanmamız gerektiğini söylüyor. Bunu da ancak kişisel disiplinle ile sağlayabilirsiniz diyor. Şu anda yapmak istemediğiniz veya yapmamanız gereken şeyleri yapıyorsanız, bu disipline uymuyorsunuz demektir. Bu kişisel ve ruhsal gelişim esnasında dalgalanmalar oldukça normaldir. Bu dalgalanmalar sırasında kendi iç sesinizi, yüksek benliğinizi dinleyin diyor.
Kendisi bu yola hazırlık aşamasında bir çok aşamadan geçmiş, ben bizleri ilgilendirecek kısımdan bir kısım çeviriyorum... Düşüncelerin arınması aşamasından ; tamamıyla negatif düşüncelerden arınmak...düşüncelerinizin ne kadar kuvvetli bir güce sahip olduğunu anlamış olsaydınız, asla negatif düşünmeye cesaret edemezdiniz diyor... Kötü düşünceler sizi , yediğiniz kötü yiyeceklerden daha çabuk hasta edebilir.

Hac yoluna çıkmadan önceki son aşamada bir gun aynanın karşısına geçiyor, etrafındaki herkesi hemen affedebildiğini ama kendisine bu konuda çok acımasız davrandığını ve kendini affetmediğini fark ediyor. Sen kimseden daha iyi değilsin, neden kendini sorgulamaktan ve suçlamaktan vazgeçmiyorsun dıye kendı kendıne soruyor...

En son hazırlık aşaması ise Arzuların, isteklerin arınması ; hayatınızda nelerin olmasını istiyorsunuz ? Bunlara odaklandığınızda , yaratanın isteği ile aynı yolda olacaksınız diyor.

Çok tanınmamış, iç huzurunu değişik şekillerde ifade eden insanların hayatlarını araştırıp sizlerle paylaşmak istiyorum, hepimiz aynı yollardan geçiyor isek belki bir kelime ya da bir satır bize bizim için bir anlam ifade eder…

Çeviriyi çok kısa surede ve okuduklarımdan özetleyerek yaptım, imla hatalarımı ve cümle düşüklüklerini mahsur görun lutfen… konu baslıgı acmayı da beceremedım gereklı yere tasırsanız sevinirim...sevgiler tresor