Ben herzaman hayatımda karşılaştığım ya da karşılaşmak üzere olduğum olaylar karşısında 'ben en kötüsünü düşüneyim,böylece kötü olan başıma gelirse fazla üzülmem şok olmam ama iyi olursada süzpriz olur ve fazlasıyla mutlu olurum' diye düşünürdüm. Bu ve buna benzer diğer kitapları okuduktan sonra açıkçası çok inanasım geldi ve bu tavrımı değiştirmeye karar verdim.Ama hala içimde bir korku oluşuyor(olmasını çok istediğim olaylar için) ya olmazsa, ya hayallerim yıkılırsa...Bu da çekim yasasını istemediğim doğrultuda çalıştırmama neden oluyor(kitaplara göre tabi)... Bu gerçekten göründüğü kadar kolay değil,hele benim gibi uzun zamandır olumsuz düşünmeye alışmış insanlar için...
Allaha şükür hayatımda kaldıramayacağım kadar kötü olaylarla karşılaşmadım ama insanın bu çekim yasasına pek bir inanası geliyor.
Sadece,kitaplarda genelde çoğu istek maddiyata dayandırılmış,sanki bütün insanlar herşeyden önce para istermiş gibi ama öyle değil,herkes için öyle değil... Binlerce istek var türlü türlü, bolluğu düşlemek kolay,refahı düşlemek kolay ama sevgiyi düşlemek zor,mutluluğu düşlemek zor... Mutsuzken mutluymuş gibi hissetmek zor.Bu öyle iste,düşün,olsun demekle olmuyor.
O sebeple bence bunu(bu yasayı) iyice kavramak,tam olarak anlamak,ondan sonra uygulamaya çalışmak lazım...
Ayrıca bu kitaplarda,filmlerde Allah yok denmiyor ama O'na bizim hiçde alışık olmadığımız bambaşka bir şekilde bakılıyor,bu da insanın bunu anlayabilmesini güçleştiriyor...
Ben daha tam olarak anlayamadım ama Tanrı yine benim bildiğim sevdiğim Tanrı, yine herşey önce ona bağlı...Yinede çekim yasasına ve böyle bir düzen kurulabilmiş olduğuna inanıyorum,belkide inanmak istiyorum.
Herkes istediği kitaptan,istediği inançtan kendine göre istediği bilgiyi alıp hayatının ister herhangi bir köşesine,ister baş köşesine koyabilir...
Önemli olan körkütük ona bağlanmadan kendi hayatı,inançları ve fikirleri doğrultusunda onu tartabilmektir...
Biraz uzattım sanırım ama çok içimden geldi...
Herkese sevgiler