[comte]

İnsanların kişiliğini tanımanın en kolay yollarından biride onları doğal olarak gözlemlemektir. Çünkü insanlar doğal oldukları zaman kişiliklerini doğal olarak davranışlarına yansıtırlar.


Bir insanla sözel olarak iletişim kurmadan kişiliğini tanıyabileceğimiz ortamlardan biride araba kullanırken gözlemlemektir.

Bir insan direksiyon başında arabaya nasıl yön veriyorsa kişiliğiyle birlikte hayata da o şekilde yön veriyor demektir(İnsan Sarrafı Olmanın Yolları.Hürriyet Yay). İnsanın arabaya ve hayata yön veren kişiliğini tanımak içinde direksiyonu tutuşu ve kurallara uyuşundan tanıyabiliriz.İşte bunlardan bazı örnekler.

· Elleri ile direksiyonu ikiye on kala şekilde tutuyorsa sorumluk sahibi, güven verici bir kişiliğe sahiptir.

· Direksiyonu avuçlarının içi ile değil de parmaklarının ucu ile tutuyorsa umursamaz ve düşüncesiz bir kişiliğe sahiptir.

· Sağ eliyle direksiyonu tutup sol elini arabanın penceresinden çıkararak araba sürmek ise hava atmaktan öte aşağılık komplekslerini ve kendilerine güvensizliklerini göstermekle beraber teybi de sonuna kadar açarak bunu kapatmak istemektedirler.

· Kollarını gererek direksiyon tutup sırtında koltuğa iyice yaslayanlar ise vurdumduymaz, tasasız ve gamsız insanlardır. Bunlar dünyaya boş ver havasında oldukları için araba kullanırken olduğu gibi hayatta da çok hata yaparlar.

· Her iki elini direksiyonun alt tarafından tutarak araba kullananlar iddiası olmayan, uyumlu ve geçim ehli olan insanlardır. Ama aynı pozisyonda direksiyona çok sıkı sarılanlar ise kendilerine aşırı güvenen ve başkalarını hiçe sayan insanların kişiliğidir.

· Direksiyonu elleriyle üsten tutanlar yaratıcı ve saygılı bir kişiliğe sahip olmakla beraber saldırgan eğilimlidirler.

· Ellerini direksiyonun altında birleştirenler kibar, nazik ve idealisttir. Bunlar hayatın tadını çıkarmaya çalışan , hiç kimseyle problemi olmayan kendisiyle barışık insanlardır.

· Vücudunu öne doğru eğik, direksiyona sarılırcasına tutmak ya acemi sürücüdür ya da kendisine hayatta olduğu gibi hata yapma korkusu içinde olanların kişiliğidir.

· Sürekli sol şeridi kullanmaya çalışanlar ise ne istediğini bilmeyen, kararsız, düşüncesiz ve çevreye ilgisiz insanların kişiliğidir.

· Direksiyon başında küfreden ve el kol hareketleri yapan aşağılık kompleksine kapılmış kendine güvenmeyen saldırgan kişilerdir. Bunlar aşağılık komplekslerini ve güvensizliklerini gösteren vücut dillerini kapatmak için direksiyon başında sürekli el kol hareketleri yaparlar.

· Öndeki araba ile mesafenin kısa tutulması uyumsuz ve kendi başlarına buyruk kişilerdir. Sollamada mesafenin yakın tutulması ise saldırganlığın işaretidir.

· Frenlerin gıcırdatılması ise gizli bir saldırganlığın işaretidir.

· Frene çok erken basılması ya acemi sürücüdür yada temkinli yaşamayı seven insanlardır. Frene çok geç basılması ise hayatta olduğu gibi başkalarının haklarına saygı göstermeyen düşüncesiz insanların kişiliğidir.

Sonuç olarak insanın vücut dili hiçbir zaman yalan söylemez. Onun için insan direksiyon başında kendini denetleme yeteneğinden yoksun olduğundan vücut dili gerçek kişiliğini ortaya koyacaktır

Kendinizle barışık olmanız dileğiyle..


M.Emin Karabacak
Psikolojik Danışman

[kinetix]

Gerçekten de çok güzel benzetmeler yapmış hocamız. Araba kullanmak gerçekten çok önemli bilgiler verir.

Bazı insanlar araba kullanır, bazılarını da araba kullanır. Arabanın durumu bile kişiyi ele verebilir. Bazı otomobillerde modifiye edilmiş parçalar vardır. Bu modifiyelerden en çok dikkatimi çeken abart egsozdur. Trafikte rahatsız edici ses çıkaran bu egsoz, hoş olmayan görüntüsü ve sesi ile hangi kişilikleri yansıtır net olarak bilemiyorum. Halbuki her arabanın fabrika değerlerine göre ayarlanmış orjinal parçaları vardır.

Bir diğer konu da şehir içinde hızlı gitmek. Şehir içi trafiğine en uygun hızda gitmek olası kazaları önler. Çünkü yayaların çok büyük bir kısmı şehirlerarası yollarda değil, şehir içinde dolaşırlar. Nedense bazı şöförler şehir içinde gözle görülür bir şekilde hızlı gitmekte hatta çok gerilerden sellektör yaparak yol istemekte. Bildiğim kadarıyla hasta götüren ambulans, yangın yerine gitmekte olan itfaiye vb. özel durumlar hariç kimsenin bu kadar agresif araç kullanması gerekmiyor. Önemli olan bir yere sorunsuz varmaktır. Çünkü araçlar çok ağır demir yığınıdır, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.