Astral Seyahat çok eskilerden çağlardan beri insanların ilgisini çekmiştir. Pekiyi nasıl oluyor da kimi insanlar fizik bedenlerinden ayrılarak zaman ve mekanı aşıp diledikleri yere gidebiliyorlar?
Astral seyahat varlığın vücuttan ayrılarak dolaşması durumudur. Astral seyahatin gerçekleştirilebilmesi için çok uzun bir süre uğraşılması gerekir. İlk evresi meditasyon veya lüsid rüyada tecrübe kazanmaktır. Yani ruhu tanıma ve rahatlatma sonrasında tecrübe ile astral seyahat yapılabilir ama kolay bir süreç değildir. Astral seyahat ulaşılabilecek en son noktalardandır, ruhun bedenden ayırarak istediği yere gitmesidir.
Astral seyahat anında yaşanılanlar bazen rüya şeklinde hatırlanır. Ama rüyaların hepsi sadece astral seyahatlerden mevcut değildir. Kısacası astral seyahat, normal bedenimizden enerjiden meydana gelen
astral bedenimizin bilinçli olarak ayrılması, maddelerden uzakta ve düşünce gücünün hakim olduğu bir boyutta bulunmaktır.
Astral seyahat
psişik durumlar içerisinde en tehlikesiz olanı olarak kabul ediliyor. Astral seyahat sırasında beden ile ruh arasındaki bağın kopması, kaybolmak veya zarar görmek olanaksızdır. Zaten her gece uyuduğumuzda astral bedenimiz vücudumuzdan otomatik olarak ayrılıp gezmekte ve bunun bir sonucu olarak rüya görmekteyiz. İşte buradaki amaç her gece bilinçsiz olarak yapılan bu olayı bilinçli olarak yapabilmektir.
Kimilerine göre astral seyahati isteyerek yapmak doğa kanunlarıyla bağdaşmazken, kimilerine göre bir ilim, bazılarına göre ise insana beyninin oynadığı küçük bir oyundur.
YİNEDE RUHEN GÖRMEK AYRI
BİRDE BEDENİMİZİN EN UFAK HÜCRELERİNE KADAR ZEVKİ TADMASI AYRIDIR.
ZATEN AHİRETTEDE VÜCUDUMUZ BUNDAN KAÇ KAT BÜYÜK OLACAKMIŞ.
Kİ CENNETTE İSEN EN UFAK ZERRECİKLERİMİZ BİLE ZEVKİ TADSIZ DİYE
YOK CEHENNEMDE İSEN ACIYI TADSIN DİYE...