ortak bilinç ..

[shamanic]

ortak bilinç ..

alman psikolog carl jung bilincaltini 3 e ayirir.
ılk olarak istedigin zaman hatirlayabilecegin kisisel hatiralarin oldugu bolum.

ıkincisi istendiginde hatirlanamayan kisisel hatiralarin oldugu kisim.
bunlar bir zamanlar bilerek bildigin ve artik hatirlayamadigin ya da bastirdigin cocukluk travmalaridir.
bu hatiralar da bir zamanlar belli bir sekilde bilincindeydi ama bir nedenden dolayi artik o kadar derine gomulmusler ki hatirlayamazsin.

ucuncusu ise toplu bilincalti. buradaki bilgiler asla bilincli olamaz cunku hicbir zaman bilincinde var olmamislardir.

aslinda ozunde, toplu bilincaltinda kaynagi belli olmayan bilgiler vardir.
yeni dogan bebek annesinin gogsunu nasil emecegini bilir,
ya da ac oldugunda aglamayi.
baligin yumurtalari kirildiginda yavrulari yuzmeyi bilir.
bircok sey sayilabilir.

dogadaki tum canlilarin karmasik fiziksel becerileri, kendileri ve dunya hakkinda bildikleri vardir ama bunun kaynaginin ne oldugu belli degildir.

biyologlara gore bu bilgiler dna'miza kayitlidir ama fizikcilere gore oyle degildir.
simdiye kadar hicbir biyolog da bu bilgilerin nerden geldigi sorusuna yeterli aciklama yapabilmis degildir.
evrendeki tum canlilar tek hucreli bir canlidan evrimle olustuysa bu bilgilerin kodlanmadan once ogrenilmesi gerekiyordu.
yani aglamayi ogrenmesi gereken bir ilk bebek vardi ya da yurumeyi ogrenmesi gereken bir ilk yavru.
ama biyologlara gore ogrenilen becerilerimiz bizden sonra doganlara dogrudan aktarilamiyor.

bircok fizikci- ve psikolog- canlilarin icsel bilgilerinin bilincli zihinde olustuguna inaniyor ama bir tek kendi zihinlerinde degil.
cagdas fizige gore madde zamanda ve uzayda belirli noktalar olarak degil, dalgalar olarak var olur.

1900'lerin basina kadar herkes 1687'de yazilan principia'ya gore ısaac newton'un ortaya koydugu fizik kurallarina inaniyordu.
fizigin en onemli ogretileri newton'un hareket kurallariydi. ona gore cisimlerin hareketi onlara nasil bir guc uygulandigina bagliydi.

bu yasalar ve kurallar dahilinde gezegenlerin yorungelerinden tutun da arabalarin nasil calistigina dair her sey aciklaniyordu.
ozunde newton, tanrinin evreni degismez bir takim kurallar cercevesinde, belirli bir planla ortaya koyduguna inaniyordu.
bu inanis topluma da yayildi. sonra 1905'de einstein gorecelik teorisini ortaya atti. ona gore her sey goreceliydi.
einstein, newton'un mutlak var oldugunu saydigi konum, hiz, ivme gibi seylerin baska bir seye gore goreceli olarak var oldugunu kanitladi.

dahasi da zamanin da goreceli oldugunu kanitladi.
einstein, iki sey soyledi.
birincisi, isik hizi nerede olduguna gore veya ne yaptigina gore degismiyordu.
ıkincisi, fizik kurallari birbirine goreceli olarak surekli ayni hizda hareket eden iki gozlemci icin aynidir dedi.

yani iki kisi bir trendeyse disarisini ayni gorur. ama biri raylarin arasindaysa o zaman farkli gorurler.
saniyede 186,000 mil olan isik hizina yakin bir rokette gidersek garip bir sey olur zaman yavaslar.
roketten indigimizde geride kalandan daha genc oluruz. einstein bunu kanitladiginda zamanin da goreceli oldugunu kanitladi.
boylece fizikciler de hicbir maddenin tam bir konumu ya da tam bir yasi olmadigini anladilar.

bu anlayisla tum maddelerin temel taslari olan temel partikullerin bulunmasi saglandi.
bunlara kuark dendi. fizikciler 12 ayri kuark buldular.
ust kuark,alt kuark,cekici kuark, tuhaf kuark, tavan kuark, taban kuark ve antipartikuller.

12 farkli kuark olmasina ragmen bizim gercekligimizdeki maddelerde bir tek ust ve alt kuarklar var ve kuark benzeri leptonlar.
dedigimiz gibi maddeyi olusturan 12 kuark ve 12 leptondan bizim evrenimizde sadece bir kaci var. geri kalanlar ya yok ya da
nanosaniye icinde yok oluyorlar.

ama pek cok fizikci bunlari baska evrenlerde – paralel evrenlerde- bizimkiyle ayni anda var olan bir evrende,
bizimkilerle birlikte var oldugunu dusunuyorlar. ancak bu paralel evrenlerde bizim evrenimizde var olan kuarklar degil baska kuark ve leptonlar var.

onemli olan kuarklarin ve leptonlarin madde olmadigini anlamaktir. bunlar madde degil enerjidirler.
kuantum fizikcilerine gore madde aslinda yoktur. klasik fizikcilerin madde sandiklari sey aslinda bir takim elementlerin birlesimidir,
onlari da atomlar olusturur-yani enerji- kisacasi madde enerjidir.

(derleyenin notu; cern deneylerinde elde edilen sonuclardan biri de kuarklarin dunya ile temas etmedigi yercekimsiz ortamlarda
bir kutlelerinin olmayisidir. kuarklar hava ile temas ettiklerinde kutle kazanirlar)

dusunceler de enerjidir. tum bilincli ve bilincsiz dusunceler beyinden elektrik sinyalleri yollayan noronlar tarafindan olusturulur.
madde enerjiyse ve dusunce de enerjiyse o zaman tum madde ve dusunceler birbirine baglidir, iliskilidir. ıste toplu bilincalti buradan gelir.
bu yasayan, yasamis ve yasayacak her canli tarafindan paylasilan, birbirine bagli, bilincsiz zihindir.

partikuller isik hizina yaklastikca zaman yavasladigindan duranlara gore bilincsiz zihnin bir sonsuz oldugunu dusunebiliriz.
yani bir anlamda zaman diye bir sey yoktur.

tum dogu dinlerine gore evren enerjidir, buna kuantum fizigi de kanaat getirdi. ayrica herkesin zihninin evrenle bir oldugunu dusunurler.
budistlere gore her sey gecicidir. buddha, dunyadaki butun acilarinin kaynaginin insanlarin maddelere ve fikirlere bagliligindan kaynaklandigini
ve akan, degisen ve hareket eden evreni kabul etmedikleri icin boyle oldugunu dusunmustu.

budizme gore uzay ve zaman, bilinc yansimalarindan ibarettir. budistler objeleri maddeler olarak degil de evrensel bir hareketin icinde
var olan dinamik surecler olarak gorurler ve bu da surekli degismektedir. yani maddeyi enerji olarak goruyorlar tipki kuantum fiziginde oldugu gibi.

taoistler de evrenin dinamik dongusune inanirlar. tao, yol demektir.
evreni bir enerji sistemi olarak gorurler –buna chi derler- bu da surekli akar degisir ve akar.
buna gore kisi evrende tek bir elementtir ya da bu enerjinin bir parcasi. doktrinleri ı ching'dir yani degisim kitabi.

peki bu felsefeler binlerce yil onceden kuantum fiziginden cok daha once bu bu bilgiye nasil ulasmislardi?

toplu bilinc sayesinde. zaman yok, yani dusunce hem ileri hem de geri akabilir.
buyuk dusunurler, felsefeciler, bilim adamlari hepsinin zamanin otesinde olduklari soylenir.
bazilari buna deha diyor. deha muthis bir ongoru degildir de nedir peki. sozde dahiler yalnizca toplu bilincimizi bizden daha iyi gorenlerdir.

herkes toplu bilincaltini kullanabildigine gore demek ki beynimizde oraya erismenin bir yolu var. evet var, beynin temporal lobunda……

bir makalede mesial sag temporal lob olan hippokampusun ve limbik lob yapilarinin beden ustu deneyimlerle ilgili oldugunu yazmislar.
bu loplarda kanser olan hastalari incelemisler. bu hastalarin cogu gorsel veya isitsel halisunasyonlar yasadiklarini soylemisler,
bazilari da gecmisi gorduklerini veya olume yaklasanlara benzer deneyimler yasadiklarini anlatmislar.
baskalari da sanki o ani daha once yasamis gibi hissetmisler kendilerini. temporal lob'da beynin nonlokal gerceklere erismesini engelleyen
bir sistem var. yani ortak bilince.
(derleyenin not: bu nedenle sizofren hastalinin buyuk bolumu ortak bilince surekli ulasabilirler.
dahilerin cogunun ayni zamanda sizofren hastalari oldugu bilinen bir gercektir)

bazi cinli qi gong uygulayicilari zihinlerini kullanarak bazi kimyasallarin rezonansini etkileyebildiler.
baska bir calismada bir alman bilim adami, yoga ustalarinin derin meditasyonla beyin dalgalarini belirli bir sekilde degistirebilecekler ini kanitladi.
profesyonel psisiklerin temporal loblarinin eeg'si cekildiginde atipik veriler elde edilmistir.

ortak bilincde an'in gelecegi olasiliklidir. ama gecmis hep tekildir. tum ayrimlar ileriye dogrudur.
kimse gelecegi tam olarak bilemez cunku birden fazla vardir hatta sinirsiz sayida olabilir.
gorenler de sadece olasi gelecegi yakalayabilirler. herkes ortak bilinci gorebilir ama bunlari pek az kisi anlar.
bazi insanlarin gucleri zayif bazilarininki gucludur. heran herkesin bilincaltinda vardir bazilari bunu yanki seklinde algilar.
bir olayi daha once yapmissin, gormussun seklinde hissetmek gibi. bu, heran'in gecmiste goruldugu sekliyle olasi gerceklerinden biridir.
ınsanlar gordukleri geleceklere giden yolu her zaman izlemezler. ama izlerlerse ve bu gerceklesirse, bu bilincte birden ortaya cikar.
ıste dejavu denilen sey de budur.

guclu yetenegi olan kisiler toplu bilincteki pek cok seyi gorebilirler. ama gordukleri bilincaltindadir.
ıyi fikirlere "ongoru", "icgudu" ya da bir duyguya kapilmak derler. aslinda bu durum heran'da gordukleri
olasi geleceklerden kaynaklanir. toplu bilincte herkes icin mukemmel ve mutlu gelecekler vardir.

bu yazi olasiliksiz / adam fawer / 35. baski'sinin cesitli bolumlerinden yapilan alintilarla duzenlenmistir.
derleyen ; dilek karalser

sevgiler..

[tiriniti]

dusunokudukça her şey birbirine giriyor

[banu]

harika bir paylaşım... :)teşekkürler shamanic...