Gözeneklerin Altındaki Şaşırtıcı Dünya: Deri
DERİNİZİN hemen altında neler olduğunu hiç düşündünüz mü? Kalın bir yağ dokusu, kan, damar ve sinirler... Ancak deri bu yapıları gizleyerek vücuda estetik bir görünüm sağlıyor. Bunun yanında vücudu mikroplardan ve diğer dış tehlikelerden koruyor.
Deri üç katmandan oluşuyor. Bunların her biri farklı bir yapıya sahip. Yüzeyden en alt tabakaya doğru bu katmanları şöyle sıralayabiliriz:
Derinin en dış tabakası:
Üst deri (Epidermis)
Bu tabaka “keratinosit” olarak adlandırılan hücrelerden meydana gelir. Üst derinin kalınlığı vücudun bölümüne, yaşa ve cinsiyete bağlı olarak değişir. Keratinositler en alt tabakada oluştuktan sonra yaklaşık 21-25 günlük bir süreç içinde yapılarını değiştirerek üst tabakalara doğru yol alırlar. Bir başka deyişle deri, 21-25 gün içinde yenilenir.
Üst derideki hücrelerde “keratin” maddesi bulunmaktadır. Keratin, bakteri ve mantarların aşmakta zorlandıkları bir engel oluşturur. Deri üzerine gelen yabancı canlılar da bu sağlam duvara takılır içeri giremezler.
Üst deri ayrıca sürekli dökülmekte, böylece burada bir şekilde barınmayı başarmış olan yabancı unsurlar derinin bu yenilenme hareketi sayesinde ölü deri ile birlikte vücuttan uzaklaştırılmaktadırlar.
Elastikiyeti sağlayan
katman: Alt deri (Dermis)
Alt deri lifli bir dokudur. Damarları ve sinirleri içerir. Ayrıca hissetmemizi sağlayan serbest sinir uçları ile dokunma ve basınç algılayıcıları gibi yapılar da bu tabakada bulunmaktadır. Alt deri aynı zamanda deriye elastik olma özelliğini veren tabakadır.
Deri altı (Subcutis)
Deri altı tabakası kas tabakasının etrafını saran kılıfa kadar uzanır. Derinin alt kısmında yağdan oluşan bir katman vardır. Bu yağ katmanı ısıya karşı yalıtım görevi görür. Bu tabakanın üstünde deriye esneklik özelliğini veren başka bir bölüm daha vardır.
Derinin önemli
işlevlerinden bazıları
• Deri, vücudun sıvı dengesini korur: Üst derinin iki tarafı da su geçirmez bir yapıya sahiptir. Derinin bu özelliği dışarıdan vücuda ve vücuttan da dışarıya su geçmesini engeller. Böylece vücuttaki sıvı oranı sabit kalır. Derinin böyle bir özelliği olmasaydı, dışarıdan gelen sıvı vücudun su miktarını artıracaktı. Bu da vücudun sıvı dengesinin bozulmasına yol açacaktı.
• Kendi kendini yenileyerek vücudun sağlıklı kalmasını sağlar: Üst deri sürekli dökülür. Üst derinin en alt tabakasında durmaksızın yeni hücre üretilir. Böylece deri sürekli olarak kendi kendini yeniler.
• Vücudu zararlı ışınlardan korur: Üst derinin en alt tabakasında yaşayan “melanin” hücresi deriye rengini vermekle beraber, deriyi güneşten gelen ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden korur.
• Vücudun dış dünyayla bağlantısını sağlar: Deri, olmaması durumunda yaşamın mümkün olamayacağı bir organdır. Nitekim kulak, burun ya da göz olmadan yaşamak mümkündür, ama deri olmadan insanın hayatını sürdürebilmesi imkansızdır. İnsan vücudu için çok önemli olan su, deri olmadan vücutta tutulamaz. Oldukça düşük bir miktardaki su kaybı dahi anında ölümle sonuçlanır.
• Vücut ısısını dengeler: Deri aynı zamanda vücut ısısının sabit kalmasını sağlar. Soğuk havalarda vücut sıcaklığını korur. Ter bezleri soğuk havada çalışmalarını yavaşlatır ve kan damarları daralır. Bu, kan dolaşımının deri altında azalmasına yol açar. Böylece vücut ısısının dışarı çıkması olabildiğince engellenmiş olur. Deri ayrıca sıcak havada vücudun serinlemesini sağlar. Sıcak havanın etkisiyle terleyen insanın derisi kanla dolar. Derinin sahip olduğu bu mekanizma vücudun serinlemesine yol açmaktadır.
• Vücudu darbe gibi olumsuz etkilerden korur: Üst deri yüzeyindeki hücrelerin büyük bölümü ölü hücrelerdir. Canlı hücreler ise kan damarlarına yakın tabakalardadır. Buradaki canlı hücreler bölünerek çoğalırlar. Ortaya çıkan yeni hücreler eski hücreleri yukarı iterler. Bunlar deforme olarak hücre niteliklerini kaybeder ve keratin denilen sert maddeye dönüşürler. Keratin, ölü hücrelerden oldukça sağlam ve koruyucu bir duvar meydana getirir.