Mutlu Çocuk Yetiştirme Kılavuzu
Bir külah dondurmayı görüp sevinç çığlıkları atan çocvuğu düşünün. Bu gibi onun sürekli mutlu göründüğü anları sürdürmek elinizde. Mutluluk öğrenilir mi yoksa doğuştan mı gelir? Mutluluk daha başka nedir? Herkes çocuklarının mutlu yetişkinler olarak büyümesini ister. Açık olmayan şey ise çocuklara nasıl mutlu edeceğinizdir. Onlarla hoşlandıkları şeyleri yaparak, onları överek ve kavga etmek yerine elinizi uzatarak onları mutlu edebilirsiniz. Çocuğunuzla keyifli zamanlar geçirmeniz onun iyimserlik, güven, saygı, eğlence, özgüven ve coşku gibi özelliklerinin gelişimine katkıda bulunur. Kendini sevmesi ve kendine inanması onu mutlu eder.
Mutluluk neye benzer?
Bir an için geriye bakın ve mutluluğu tanımlayın. Birincisi mutlu olduğunda çocuğunuz kendini çok iyi hisseder. Kalbi çarpar ve iyimser bakar, etrafındakilerle iletişim kurmak ister. Bu üzücü hiçbir şey yaşamasın anlamına gelmez. Biz kayıplara, acılara ve beklenmeyen şeylere karşı her zaman hazırlıklı olmalıyız ancak genel olarak iyi hissetmeliyiz. İkinci manada mutluluk, sahip olduklarınızdan mutlu olabilme kapasitesi, nadiren sahip olmadıklarınızı istemedir. Yani elinizde olanlardan memnun olma, sahip olmak istediklerinize ulaşma, ulaşamadıklarınız için üzülmemektir. Çocuğunuza bunu öğretmelisiniz.
Yani mutlu mu doğarız?
Büyüklerimizin yaptıkları gibi mutluluğun izini mi sürmeliyiz? Her ikisinden de biraz var. Tüm çocuklar, mutlu olma potansiyeli ile dünyaya gelirler. Depresyon ve kaygıya yatkın olan çocuklar bile mutlu olmaları için çalışan ve mutlu olmayı öğreten ebeveynleri varsa yaşamlarında çok mutlu olabilirler. Mutluluk göz renginden farklıdır, yani geçmişin garantilediği genetik bir özellik değildir. Çocuğunuzun yaşam boyu mutlu olmasını istiyorsanız, çocukluk dönemlerinde mutluluğun farkına varmaları için çalışın. Ailesi olarak çocuğunuzun keyifli bir yaşamı olması ve onu mutlu eden alışkanlıklar edinmesine yardımcı olun.
Yaşam boyu mutluluk için 5 adım
Yaşam boyu mutluluk sandığınızdan daha kolay ve basit.. Sabırla ve açık fikirli olarak önereceğimiz 5 fikri uygulayın. İletişim kurun. Çocukluk ve yetişkinlikte mutluluğun anahtarı iletişim kurmaktır. İletişim çocuğun özgüveninin artmasını sağlar. Evinizde çocuğunuzun rahat edebileceği, onu koruduğunuzu gösteren, rahatlatan bir atmosfer oluşturun. Çocuğunuz denediği ve yaptığı yeni şeylerden utanmasın, korkmasın, deneyebilsin. Düşüncelerini destekleyebilirsiniz. Her yaşta depresyon ve kaygı sorunu ortaya çıkabilir. Çocuklar düş kırıklıklarınızı izler ve öğrenir, işteki, trafikteki sıkıntılarınızı ona yansıtmayın. Yeni şeyler denemesi için onu destekletin, çocuğunuzun zaferi ve yenilgiyi tatmasına izin verin, bunların üstesinden gelmesine yardımcı olun. Acıları mizah ile ilişkilendirebilirsiniz ya da birazcık felsefe ekleyebilirsiniz. Ancak ona asla vazgeçmemeyi öğretmelisiniz.
Rol yapın ve oyun oynayın
Planlanmamış oyunlar çocuğunuzun hayal gücünü geliştirir, problem çözmeyi öğretir ve hayal kırıklıklarını nasıl tolere edeceğini öğretir. Ayrıca, bazı şeyleri tekrar tekrar yapmayı ve kendini aşmayı öğretir. Aslında, oyun çocuğunuzun yapabileceği "iş"tir. Oyunda antrenörün sözünü dinlemek, çama dahil olmak gibi kurallı aktiviteler de, çocuğunuza nasıl yardım kabul edeceğini ve diğer yetişkinlerle nasıl iletişim kuracağını öğretir.
Uzmanlaşması için fırsatlar yaratın
Liderlik yetenekleri, insiyatif alma ve zor işlere katlanma yetisini geliştirir. Bir çocuk çocukluktan yetişkinliğe doğru giderken endişeli bir oyuncu gibi motive edilmeye ihtiyaç duyar. Onu destekleyen ailesi, öğretmenleri bu sırada etrafında bulunursa, bu dönemi daha iyi atlatır. Çocuğunuz istediği sürece tekrar tekrar yanında olun.
Tanınmasını sağlayın
Diğerleri yani aile, arkadaşlar arasında bir değeri olduğunu bilmesi önemli bir anahtardır. Bu onu birey olarak kabul ettiğiniz ve edildiğini anlama fırsatı verir. Yetişkinler çocukken nasıl hissettiğini çok çabuk unutur. Dünya hem yetişkinlerin hem de çocukların dünyası. Onları görmezden gelmeyin ve siiznle iletişim kurmalarına izin verin.
Bir sözcük daha:
Oyuna ayrılan zaman size önemsiz gibi görünebilir. Böyle düşünmeyin. Oyun zamanı, çocukların yaptıkları şeylerle bağlantı kurdukları, öğrendiklerini uyguladıkları zamandır. Okul öncesi çocuğunuz aksiyon figürlerine ilgi gösteriyorsa, izin verin devam etsin. Okul çağında çocuğunuz
yarışlarını seviyorsa, arkadaşlarıyla
yarışları yapmasına ve tutkusunu gerçekleştirmesine izin verin. Onun yeteneklerini öğütler ve 'oyunlar'la,
yarışları için öneriler, yeni teknikler araştırarak inşa edebilirsiniz.
En güzel kural basit olmak ve çocuklarınızla keyifli zaman geçirmek. Mutluluğu satın alamazsınız. Mutluluk öğrenilir ve kazanılır.