Günlük Mesaj

Bluesky24 · 20-04-2010, 10:08 AM

Campylobacter Jejuni

İnsanlarda kanlı ve sulu ishale, bakteriyemi gibi çeşitli sistemik hastalıklara neden olan, gram negatif basil ile oluşan infeksiyonlardır. Campylobacter enteriti özellikle gelişmekte olan ülkelere yolculuk yapanlarda kontamine su ve yiyeceklerin alınması ile ‘turist diyaresi şeklinde de görülmektedir.

Campylobacter türleri kaynak olarak vahşi ve evcil hayvanların (örn: kümes hayvanları, kuş, sığır, domuz, keçi, köpek, kemiriciler) gastrointestinal sisteminde sığıntı olarak saptanmaktadır. İnsanlara en fazla fekal -oral yolla bulaşmaktadır. Bu yolla bulaş insanlara en sık çiğ veya az pişmiş kümes hayvanları veya kırmızı et yenilmesiyle, iyi pastörize olmamış süt ve klorlanmamış su içilmesiyle olmaktadır.

Hastalığın kliniği insanı enfekte eden suşun virulansına, alınan bakteri miktarına ve konağın duyarlılığına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Enterite neden olan Campylobacter türlerinin hepsi benzer klinik tabloya neden olmaktadır. Hastaların %30'unda 1-2 gün süren prodrom dönemi görülmekte, bu dönemde ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve halsizlik gibi bulgular dikkati çekmektedir. Diyare, ateş ve kramp tarzında karın ağrısı en fazla görülen klinik bulgular arasındadır. Hastalık kramp şeklinde karın ağrısı ve bunu takiben diyare ile başlamaktadır. Diyare genellikle sulu veya kanlı diyare şeklinde olup, günde 8 veya daha fazla sayıda dışkılama şeklinde gözlenmektedir. Ateş 40 dereceye kadar çıkabilmektedir. Karın ağrısı diğer bakteriyel enteritlere göre daha şiddetli olup, akut apandisiti taklit edebilmektedir. Bulantı sık görülen bir bulgu olup, hastaların %15'inde kusma görülmektedir. Campylobacter enteriti kendiliğinden 1 hafta içinde düzelmekte, %10-20 olguda 1 haftayı geçebilmekte, tedavi edilmeyen olgularda %5-10 oranında tekrarlamalar ortaya çıkmaktadir.

C. jejuni akut enterit dışında ülseratif kolit veya Crohn hastalığına benzer akut kolite, daha çok yaşlılarda bakteriyemiye (%1'in altında), menenjit, endokardit ve septik düşüklere, nadir olarak da kolesistit, pankreatit ve sistite neden olmaktadır.

C. jejuni'nin infeksiyon geçirildikten sonra dışkıdan atılımı 3 hafta sürmekte, hipogamaglobulinemisi ve AIDS'i olan hastalarda uzun süreli taşıyıcılık gözlenmektedir.

Tedavi

Sıvı ve elektrolit tedavisi diğer ishalli olgularda olduğu gibi tedavinin temelini oluşturmaktadır. Spesifik antimikrobiyal tedavi gerektirmeden olguların %30-100ü kendiliğinden iyileşmektedir. Antimikrobiyal tedavi hastalığın erken döneminde etkili olmaktadır.

Yapılan çalışmalarda antimikrobiyal tedavinin yüksek ateş ve kanlı ishali olan ve dışkılama sayısı günde sekizden fazla olan hastalarda ya da ishali bir haftadan daha uzun süren hastalarda kullanılması ayrıca sistemik infeksiyon gelişmesi durumunda, bulaş riski yüksek kapalı toplumlarda ve immun sistemi baskılanmış hastalarda uygulanması önerilmektedir.

Kaynak:istanbulsaglik.gov.tr