Abdestsiz ameliyata girmiyor

[Bluesky24]

karaciğer nakline getirdiği yeniliklerle tıp dünyasında çığır açan Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, 'organ nakli günahtır' diye fetva verenlere isyan ediyor: İnsana hayat vermek neden caiz olmasın? Arabistan ve İran'da bile organ bağışı bizden fazla. Ben de abdest almadan ameliyata girmem, içimden dua ederim. Zor ameliyatlarda da annemi arayıp bana dua etmesini isterim.



karaciğer konusunda dünya doktorlarının idolü kabul edilen Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, geçtiğimiz günlerde Memorial Hospital'daki özel bir karaciğer nakli ameliyatına gözlemci olarak katılmak üzere Türkiye'ye geldi. Bir ilahiyat profesörünün verdiği fetva yüzünden son anda organ naklinden vazgeçilmesi nedeniyle ameliyat masasından gözyaşları içinde evine dönen hastalar ünlü profesörü çok etkilemişti. SABAH gazetesinin manşetten duyurduğu bu olayın ardından Prof. Dr. Kalayoğlu, Türkiye'ye gelerek hastanın ameliyatına katılmaya karar verdi. "Organ bağışı günah değil" diyen Kalayoğlu, Türkiye'de bu sorunun çözümü için kolları sıvamış durumda: "Türkiye'de organ bekleyen insanları kurtarmanın formülünü biliyorum, bunu Sayın Başbakan'a da anlatacağım." Prof. Dr. Koray Acarlı ile karaciğer nakli ameliyatına katılan Kalayoğlu, hastalara yeni bulunan organları nakletti. Organ bağışının ardından ikinci hayatına başlayan hasta ilk adımlarını atarken, Prof. Dr. Münci Kalayoğlu da sorularımızı yanıtladı:



* Siz Amerika'da yaşıyorsunuz ve dünyanın en yoğun doktorlarından birisiniz. Nasıl oluyor da Türkiye'de fetva nedeniyle organ naklinden geri dönen hastaların haberini duyuyorsunuz ve bu kadar duyarlı olabiliyorsunuz? Amerika'da ben sabahları New York Times'tan önce SABAH gazetesini okurum. İnternetten bütün Türk gazetelerini takip ediyorum. O sabah haberi görünce çok kötü oldum. İnsanların hayatlarını etkileyen o kişiyle uzun uzun konuşup kafasındaki yanlış bilgilerin hepsinin silinmesini ve bunu başkalarına yaymamasını istiyorum.



* Sizce neden Türkler organ nakli konusunda bu kadar çekimser? Organ naklinin günah olmadığına dair Diyanet'in fetvası varken, bir tek kişinin 'günah' demesi onları bu kadar etkileyip, kararlarını değiştirebiliyor? Türkler'in bu konuda çekimser olduğunu düşünmüyorum. Ama o karar insanların en zor anında alınıyor. Ve bu sırada hatalı karar vermeleri mümkün olabilir. O fetvayı veren bir ilahiyat profesörüymüş. Hoca olduğu için saygı duyarım ama emin olmadıkları konularda konuşmalarının kaç kişiyi öldürmek anlamına geldiğini unutmasınlar. İnsana hayat vermek neden caiz olmasın ki. Hayatını kurtarmak neden günah olsun. beyin ölümü gerçekleşmemiş bir kişiden asla nakil için organ almadım; biz doktorlar insanları yaşatmaya çalışıyoruz, katil değiliz! Bunu yaparken bir başkasını öldüreceğimizi kim öne sürebilir? Müslümanlıkta organ bağışı günah değildir. Arabistan ve İran'da bile bağış bizden fazla.



* İran'da yeni bir model uygulanmaya başlandı ve bu ülkede böbrek bekleyen kimse kalmadı. Sizce bu model Türkiye'ye uygulanabilir mi? Bu işi İran'a uygulayan doktor iyi arkadaşımdır. Kurdukları organizasyon İran'a göre son derece iyi çalışıyor. Pakistan'daki doktor arkadaşlarla konuştuk, 'Bu iş burada böyle yapılamaz' dediler. 'Toprak ağaları belli bölgelerden kişilerin organlarını verdirip, karşılığında onlara verilen paralara el koyarlar' denildi. Türkiye'de bunun yapılıp yapılmayacağını konuşmalıyız. Her türlü fikre açık olmalıyız.



ORGAN MAFYASI FOBİSİ



* Türkler organ mafyasından çok korkuyorlar; insanların kaçırılıp organlarının alındığına yönelik hep bir korku var... Türkiye'de karaciğer çıkartabilecek 30 hekim var; bence öyle insan kaçırıp organlarını alıp bir köşeye atmak, ancak filmlerde olur. Bu o kadar kolay bir şey değil. Öncelikle uyum olması gerekli, sonra pek çok tetkik yapılması şart. Sokaktan bulduğunuz birinin organlarını kime nakledeceksiniz? Bu fobilerden kurtulmamız gerekli.



* Para karşılığı organ nakli yapılıp yapılmadığını Amerika'da nasıl denetliyorsunuz? Bizim hastanenin avukatı var, bunun dışında psikiyatrist konuşuyor. Ama şu bir gerçek; bu olayın para karşılığı yapılıp yapılmadığını belirleyemezsiniz. Kimse bu işi sonuna kadar araştırmıyor. Önemli olan insanların hayatının kurtulması.



* Türkiye'deki önlemler, akraba olmayanların birbirine organ vermesinin yasaklanması gibi maddeler gereksiz mi? Şunu da bilmek lazım. Eğer karaciğer nakli yapılmazsa insanlar ölür, böbrek naklinde ise hasta sürünür. Diyalize girmek kolay değil. Adamın parası var diyelim. Bunun çaresi için her yolu arıyor. Siz olsanız aramaz mısınız? Bu konuda engeller kaldırılmalıdır. İnsanlar istediğine organını verebilmeli. Geçen gün bizim hastanemizden bir doktor hiç tanımadığı birine böbreğini verdi. Akraba olma zorunluluğu yoktu. Amerika'da her yıl donör ailelerine madalya veriliyor bu durum özendiriliyor. Ayrıca Türkiye'de beyin ölümü için 5 doktorun onayı gerekiyor. Bu ne kadar gereksiz. Amerika'da tek doktorun onayı yeterlidir, çünkü beyin ölümü kriterleri çok belirlidir.



MUTLAKA ABDEST ALIRIM



* Dünyanın en iyi cerrahlarından biri olarak ameliyata nasıl hazırlanıyorsunuz? Abdest almadan ameliyata girmem. Ameliyata hazırlanırken içimden dua ederim. Zor ameliyatlar olursa mutlaka annemi arayıp bana dua etmesini isterim. Yaşayan, ancak ölmek üzere olan kişilerde sonuç sizin tecrübenize bağlı. Ben n0 binden fazla ameliyat yaptım. Ancak her birine girerken içimde hep bir kuşku vardı. Bin 500 karaciğer nakli gerçekleştirdim. Bin 700 uykusuz gece demek bu. Bunun verdiği çok büyük tecrübe demek. Şu an Kuzey ABD'de aktif karaciğer nakli yapan ikinci jenerasyon en yaşlı cerrah benim. Benim sonuçlarım dünyanın en iyisi. Öyle bir iç güvenle ameliyata giriyorum.



Röportaj: Esra Tüzün

Kaynak. www.sabah.com.tr

Kaynak : Bayposta.com