Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Kusursuz güzellik hastalığı
Ayna ayna söyle bana var mı benden güzeli bu dünyada?
Hemen herkesin vücudunda beğenmediği bir yer mutlaka vardır. Kimi burnunun büyüklüğünden yakınır, kimi de basenlerindeki yağlardan... Görsel alanda mükemmeliyetçi anlayışın giderek hakim olduğu günümüzde ipin ucunu kaçırırsanız, 'dismorfofobi' denen psikiyatrik bozukluk ile baş başa kalabilirsiniz
Görsel alanda artan mükemmeliyetçilik, ünlüler dünyasındaki isimlerin sürekli güzel görünme çabaları, estetik ameliyatların sık sık gündeme gelmesi, kozmetik ve estetik alandaki yeni ürünler, hep 'kusursuz güzellik' kavramını ön plana çıkarıyor. Toplumun gündemindeki bu kişileri örnek alanlar da kendilerinde gitgide daha çok kusur buluyorlar. Bazıları burnunun büyüklüğünden yakınıyor, bazıları da basenlerindeki yağlardan veya yüzündeki kırışıklardan... Göğüslerini küçük ya da sarkık bulanlar da var. Kusurlarından kurtulmak uğruna dermatoloji veya estetik uzmanlarının kapısını çalıp, sorunlarına çözüm arayanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Ancak ipin ucu kaçtığında, yaşam kalitesine ciddi boyutlarda zarar veren 'dismorfofobi' denen bir hastalık ortaya çıkıyor. Psikiyatri literatüründe 'beden dismorfik bozukluğu' olarak yer alan ve 100 yıllık geçmişi olan bu hastalık, kişinin fiziksel görünümündeki gerçek fakat önemsiz bir kusurla ileri derecede meşgul olması şeklinde tanımlanıyor. Çevresindeki insanlar bu kusur veya kusurların hiç önemli olmadığını söyleseler de; kişi bu takıntısından asla vazgeçmiyor ve kendi içinde derin bir huzursuzluk duymaya başlıyor.
ÖNEMLİ SORUNLARA YOL AÇIYOR
Acıbadem Hastanesi'nden psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Ece Orhon, dismorfofobi olan kişilerde, vücutlarında var olan kusur hakkında çarpıtılmış bir algılama oluştuğunu ve bunun zamanla takıntıya dönüştüğünü belirterek, "Kişi dismorfofobi nedeniyle zamanla sosyal ilişkilerinde, kariyerinde ve özel hayatında önemli sorunlar yaşamaya başlıyor" diyor. "Bu hastalık genellikle takıntılı, titiz, kendi bedenlerini sürekli inceleyen, güvensiz, karamsar ve çeşitli ruhsal çatışmalar içinde olan kişilerde görülür" diyen Doç. Dr. Orhon, dismorfofobinin ağır depresif, obsesif-kompülsif, yeme bozuklukları veya sosyal fobiyle birlikte görülebileceği gibi tek başına da ortaya çıktığına dikkat çekti.
ERGENLİK DÖNEMİNDE ARTIYOR
Dismorfofobinin genç, çalışmayan ve hiç evlenmemiş kişilerde daha sık görüldüğünü vurgulayan Doç. Dr. Orhon, şunları söylüyor: "Bu bozukluğun ilk belirtileri, genellikle ergenlik ve genç yaşlarda ortaya çıkıyor. Yani kişilik gelişiminin ve özgüvenin tam oturmadığı döneme denk düşüyor. Gençler dış görünüş, kilo ve fiziksel kusurlar üzerinde çok fazla duruyor. Özelikle orta sınıf ailelerde yetişen gençlerde bu soruna daha sık rastlanıyor. Güzellik arayışları, bir ünlüye benzeme isteği, o kişilerin bazı fiziksel özelliklerine aşırı hayranlık duyma, arkadaşlar arasındaki örseleyici etkileşimler ve alaycı tutumlar genci fiziksel görünümünü incelemeye yöneltebiliyor. Bu da zamanla takıntıya kadar varan ciddi sorunları beraberinde getiriyor."
AMELİYAT BİLE MUTLU ETMİYOR
Dismorfofobide kişilerin yüzündeki aknenin, küçük göğsünün veya burun şeklinin güzelliğine gölge düşürdüğüne inandığını ve bu soruna çözüm bulmak için de estetik cerrahların kapılarını aşındırmaya başladıklarını kaydeden Doç. Dr. Orhon şöyle diyor: "Kusurlu olduğuna inandığı bölgeye müdahale edildiğinde yeniden mutlu olacağını düşünüyor. Bir başka deyişle, mutluluğunu fiziksel görünüşüne endeksliyor. Kişinin vücudunda gerçekten düzeltilmesi gereken bir kusur varsa, dermatolojik, ortopedik veya estetik cerrahi girişimler yararlı olabiliyor. Ancak estetik operasyonların bu kişilerin zihinlerine yerleşmiş olan kalıcı beden imajı kusurunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla ameliyat sonrasında beklediğini bulamayınca, hastada mutsuzluk, hayal kırıklığı, ağır depresyon, sosyal izolasyon, içe kapanma veya doktorlara yönelik paronoid düşünceler geliştirme gibi sorunlar görülmeye başlanır."
Belirtileri nelerdir?
Kişi en sık saç, cilt, burun, meme, kalça ve baldırlarından rahatsızlık duyar. Zamanının büyük çoğunluğunu ayna, karşısında, kusurlu bulduğu bölgeyi inceleyerek geçirir. Bazıları ise ayna gibi yansıtıcı yüzeylerden kaçınır. Kusurlu bulduğu bölgeyi makyaj, şapka, eldiven ve peruk gibi malzemelerle kamufle etmeye çalışır. Sık sık etrafındakilere nasıl göründüğünü sorar. Sosyal gerekliliklerden kaçar. Kusurlu bulduğu bölgesini başkalarıyla mukayese eder. Bedensel kusuruna çözüm bulmak için sık sık dermatologlara, estetik ve plastik cerrahi uzmanlarına başvurur. Başvurduğu uzmanlar tarafından psikiyatriste yönlendirildiğinde, ruhsal sorunu olduğunu rededer veya doktor değiştirir. Kendisini diğer insanların yanında mahçup, ezik ve güvensiz hisseder.
Neden ortaya çıkıyor?
Kültür düzeyi, beyindeki kimyasal veya genetik bozukluk, Cinsel sorunlar, Aile ve çevrenin güzellik anlayışı, Sosyal etkileşim.
Neye yol açıyor?
Depresyon, Anksiyete, Obsesif-kompülsif bozukluk, İlişkilerde tatminsizlik, Özgüven eksikliği, Yeme bozukluğu.
Kaynak : Bayposta.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |