[Bluesky24]

Toplumun cinsel hastalıklar konusunda bilgisiz olduğunu söyleyen Dr. Baltalı: Hepatit de AIDS kadar zor bir hastalık ama 'hepatit kapmışsınız' deyince umursamıyorlar. Tedavisi çok kolay olan frengiyi duyduklarında ise ağlıyorlar.



İstanbul deri ve Tenasül Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Nezihe Baltalı, cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili bilgi verdi:



* Cinsel hastalıklardan en iyi korunma yolu prezervatif mi?



Bence prezervatifle tam olarak korunmak mümkün değil. Ancak başka çare olmadığı için en iyisi o kabul ediliyor. Uluorta çalışan, fuhuş yapan insanlar için hijyene dikkat etmek, prezervatif kullanmak lüks oluyor. Ancak hastalık saptadığımız kişilerin çoğu "Ama prezervatif kullanmıştım" der. Oysa prezervatifin de kalitelisi var, kalitesizi var. Üstelik yüzde yüz koruyuculuğu olduğunu söyleyemeyiz. Kaldı ki cinsel yolla bulaşan hastalıklar farklı şekillerde de geçebilir. Prezervatif suçlanmamalı; 'kullandım ama hastalık bulaştı' düşüncesi doğru değil.



* En çok görülen hastalık hangisi?



frengi ve halk arasında bel soğukluğu olarak bilinen 'Gonere' denilen hastalıktır. Kasıklarda ağrı yapar o nedenle 'bel soğukluğu' adını almıştır. Sadece zührevi (cinsi münasebetle geçen) hastalıkların en sık rastlanılanıdır. Dünyada her yıl 60 milyon yeni bel soğukluğu vakası ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Genellikle erkeklerde ortaya çıkar ama taşıyıcısı kadınlardır.



* Hastalar en çok hangi hastalığı kapmaktan korkuyorlar?



Cinsel hastalıklar toplum tarafından gerçekten hiç bilinmiyor. Hepatit de AIDS kadar zor bir hastalıktır ancak "Hepatit kapmışsınız" deyince hastalar umursamıyor. Buna karşılık artık tedavisi kolay olduğu halde frengi olduklarını söyleyince, başlıyorlar ağlamaya. frenginin tedavisinin mümkün olduğunu bilmiyorlar. AIDS gibi tedavisi mümkün olmayan bir hastalık olduğunu zannediyorlar. Tedavisini anlatınca rahatlıyorlar. Ancak eşinin de bu tedaviyi görmesi gerektiğini söyleyince ikinci kez inkar başlıyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar hep bir utanç sebebi. Kadında çıkıyor, "Eşime nasıl anlatırım, beni öldürür" diyor. "Eşimi nasıl getiririm" diyor. Ondan bulaşmış olabileceğini düşünemiyor.



* Yabancı hayat kadınlarında hastalık belirlendiği anda hemen yurtdışına gönderilebiliyorlar mı?



Polis bu konuda son derece hassas davranıyor. Ama bir yolunu bulup tekrar tekrar geliyorlar. Hatta buraya gelen yabancı hayat kadınlarının çoğunun soyadı Türk. Göstermelik evlilikler yapıyorlar. Bir ara bu göstermelik evlilikle furya gibi yayıldı. Para karşılığı bu kadınlara nikahını veren, böylece Türk vatandaşı olmalarını sağlayan insanlar, daha sonra boşanmak için peşlerine düşüyorlar. Ama onlara ulaşamıyorlar. Bir kısmı bizim hastanemize gelerek, hatta mahkeme kararı çıkartarak adreslerini istiyorlar. Biz de mahkeme kararı bulunduğu için adres veriyoruz ancak onları bulmak öyle zor oluyor ki; çünkü adresleri her hafta değişebiliyor. Bir gün bir otel, ertesi gün başka bir otel olabiliyor. Hastalık saptanınca eğer TC kimliği yoksa yurtdışına gönderiliyorlar. Ancak yine de en zoru, yabancı uyruklu ancak Türk vatandaşı olmuş hayat kadınlarıyla başa çıkabilmek. Çünkü çok daha duyarsız davranıyorlar, ciddi hastalık taşısalar, hatta AIDS olsalar bile çalışmayı sürdürüyorlar.



Haber:ESRA TÜZÜN

Kaynak:www.sabah.com.tr

Kaynak : Bayposta.com