Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| ÇOCUK
Doğumdan ergenlik çağının başlangıcına kadar uzanan çocukluk çağı, her yönden yetişkin insanın oluşması ve inceden inceye hazırlanması çağıdır. Her alanda olduğu gibi cinsel yaşam alanında da çocuk, yetişkin insanın bütün özellikleri******ni ve olanaklarını varlığında gelişmeye hazır birer çekirdek halinde barındırır. Cinsellik, kadınla erkeğin daha çok biyolojik olduğu düşünülen bir dürtünün etkisiyle ve temelde üreme amacına yönelik olmak üzere birleşmesi gibi dar bir çerçeve içinde tanımlanamayacağına göre, cinsel dürtüleri de yalnızca bu çerçeve içinde aramak yeterli olmaya******cak, onları henüz yetişkin erkek ya da kadın olmamış insanlarda izlemek ve araştırmak gerekecektir. Ayrıca, çeşitli bilimsel araştırmaların vardığı sonuçlara göre, yetişkin insanlarda görülen bir çok cinsel bozukluk ve saplantıların, cinsel uyumsuzlukların kaynağı çocukluk ça******ğında aranmalıdır. Bu bakımdan hem yetişkin cinselliğin gereği gibi aydınlatıl******ması, hem de çocuğun ruhsal sağlığının korunması açısından çocukluk çağındaki örtük cinselliğin açıkça ortaya konması büyük önem taşır.
Çocukların bir cinsel yaşamı olduğu düşüncesi pek çok insanı rahatsız eder. Saf, aciz, melek gibi olan çocuğun cinsel istekler besleyebileceğini, bunlara doyum arayabileceğini kabul etmek istemezler.
Çocukların cinsel yaşamıyla yetişkinle******rini arasında önemli farklılıklar vardır. Çocuklar cinsel duygularını yalnız üreme organlarında hissetmezler. Doyum için
gövdelerinin bir çok parçalarından yaralanırlar. Çocukta cinsel içgüdü gövdeye yöneliktir. Freud bunun için çocuk kendi kendini sever, otoerotiktir der. Cinsel duyguları ayrışmamıştır. Duyu organları üzerinden edindiği izle******nimler, haz verebilir. Bakmak, dokun******mak, tatmak, koku almak, duymak doyum sağlayabilir. Çocuk kendini sevdiği için amacı cinsel ilişki değildir. Egosu gelişip kendi dışındakileri iyice ayırd edip, nesne-özne ilişkisini kavra******yıp, toplumsallığın çekirdeği olan ailede süperegosu oluşuncaya kadar bu böyle sürer gider.
Freud, doğumdan altı yedi yaşlarına kadar uzanan zamana çocuksu cinsellik çağı demiştir. Bu çağı izleyen yıllarda çocuğun cinsel yaşamında bir durulma
sezilir: denebilirse, bu dönemde cinsel duyguların üstü örtülür.****** Altı yedi ila on onbir yaşları arasındaki bu döneme durgunluk çağı denir. Ergenlikle başla-****** , yan ve cinsel olgunlukla sonuçlanan yıllara da gençlik çağı denmiştir. Çocuksu************ cinsellik************ çağı************ gelecekteki yaşamın ve kişiliğin temeli olduğu için, bu çağın karmaşık olayları ayrıntılarıyla incelenmiştir. İçgüdü ve dürtüler çocuk******su cinsellik çağında kaynaklarına göre oral, anal ve fallik****** olmak****** üzere****** üç döneme ayrılır.
Bu ayrım ve özellikleri kesin değildir, çocuğun, ailenin ve içinde yaşanılan ortamın özelliklerine göre değişkendir. 1. Oral dönem:
Bebeğin yaşaması için öncelikle beslen******mesi gereklidir. Beslenme ağız yoluyla olur. Açlığın uyandırdığı gerginliğin acısı ve bu acının giderilmesi ile, doymakla duyulan haz, bebeğin ilk gerçek algılamalarıdır. Bebek ağzına aldığı, yuttuğu ya da alıp tükürdüğü şeyler yoluyla i!k kararlarını vermeye başlar, ilk duygusal ayrışmalar ağızdan duyulan haz üzerinden oluşur. Bu dönemde haz ilkesi egemendir. Bebek ayrışmamış algılar ve duygular içinde yüzer. Freudun id olarak da isimlen******dirdiği bilinçaltı egemendir. Ağız yoluyla yapılan yutmak yutmamak, içe almak ya da dışa aktarmak giderek egonun idden ayrışmasına öncülük eder. Daha dikkatle incelenirse, ağız yoluyla tadılan
haz yalnızca beslenmeyi kapsamaz. Bebek beslenmediği anlarda da sütü emip doyduktan sonra da emmekte devam eder. Anne memesini çekmek isterse, bu arada uyuya kalan bebek uyanır, emmeye devam eder ya da yaygarayı basar. Zamanla parmaklarını, yanında bulduğu herhangi bir şeyi, çarşafının ucunu emer. Emmek haz uyandıran bir eylemdir. Bebeğin doğar doğmaz sahip olduğu bu emme yetisinin kaynaklandığı ruhsal enerji, beslenmey******le beraber cinsel duyguları da kapsar. Hatta anne karnındayken çekilen bazı dölüt resimlerinde bebeğin parmaklarını emdiği durumlara rastlanmıştır. Beslenmenin, besinin ve besin kaynak******larının bebeğin ruhsal dünyasında önem******li bir yeri vardır; hem açlığını, gerginliğini giderirler, hem haz verirler. Freud buna oral (ağızcıl) cinsellik demiştir. Ağızcıl cinsellik yetişkinlerde de öpmek, yalamak, ısırmak biçiminde cinsel ilişki öncesi oyunlarda belirir. Ağız yoluyla iki karşıt haz tadılır. Dudakların ve ağzın uyarılması, nesnele******ri ağza almak, yutmak hoş duygular uyandırır, cinsel doyum sağlar. Bir de ağızcıl saldırganlık vardır. Isırmak da zevklidir. Bebek altı aylıkken dişleri çıkmaya başlar ve meme emerken ısırır. Eline geçirdiği oyuncakları ve nesneleri hem emerek hem ısırarak dener, öğrenir. Hem kaşınan diş etlerindeki uyarıları giderir, hem de saldırganlığı tadar.
Bazı insanlar cinsel gelişmenin bu ağızcıl, dönemine saplanırlar. Meme, emme ve ısırma hazzını veren gövde parçası olarak bazı erkeklerin ruhsal dünyasında çok büyük önem kazanır, cinsel istekleri öncelikle memeye yöne******liktir. Pasif kişiliği olan insanlar hep almak isterler. Onlara ilk hazzı tattıran nesne olarak anne, ruhsal dünyalarında çok önem kazanmıştır. Anneye ilişkin her şeyi, korunmayı, bakılmayı, beslen******meyi ömürleri boyunca başkalarından isterler.
Bazı gençlerde görülen tırnak yemek, kalem ısırmak, çiklet çiğnemek, sigara içmek, abur cubur yemek hep bu ağızcıl dönemle ilgili bağımlılığın getirdiği alışkanlıklardır. Çok dedikodu eden, iğneli konuşan, kusar gibi anlatan, dudak büken, dişlerini kenetliyen insan******lar, ağızcıl dönemin saldırganlığıyla biçimlenmiş alışkanlıklar edinmiş kişiler******dir.
2. Anal dönem: Yaşamın ikinci yılına doğru bebek anal
döneme girer,. Yavaş yavaş bebeklikten çocukluğa geçmektedir. Gövdesini ve kaslarını istediği gibi oynatabilir. Bebek emeklemeye başlar, ayağa kalkar, yürür. Egosu daha da güçlenir, başarı duygusu gelişir. Çıkardığı sesler anlam kazanır, tek tük konuşur ve anlaşır. Giderek bebeğin gövdesi onu değil, o gövdesini yönetir duruma gelir. Anne de bu konuda yoğun bir çaba harcar. Çocuğunun çişini ve kakasını artık önceden söylemesini İster. Söyleyince sevindiğini belirtir. Anne başka konular******da da çocuğun dikkat etmesini, kendini denetlemesini ister. Çocuk iki yaş civarında makat kaslarının hareketine hakim olabilir. Gövdesini denetlerken dikkat eder, ego enerjisini o alandaki kaslara yöneltip, kasları kendi dileğine göre harekete geçirebilir. Bu sürecin* cinsel bir anlamı da vardır. Rahatça çiş, kaka yapabilmek ya da isterse tutabil******mek haz doğurur.
Dışkılamayı denetlemeyi öğreninceye kadar geçen süreç aynı zamanda bir çekişme sürecidir. Çocuk haz ilkesinin etkisiyle dilediğince boşalmakta bir müddet direnir. Kendi dilekleriyle anne******sinin dilekleri, çatışır. Anne aynı zaman******da ortamın dilekleri ve gücünü simgeler. Çocuk bilerek ve istiyerek donunu kirletmeyip annesinin istediği gibi dışkı-ladıkça ve aferin aldıkça, dışarı çıkannesnenin değeri artar. Anneyi sevindire-bilmek için bu nesne kullanılabilir. Ya da çocuk zorlandığında, kendi gücünü göstermek için annesine o nesneyi vermez. Oturaktan kalkıp giyindikten sonra yapar ve gücünü kanıtlar. Bu yaşlarda çocuk giderek büyüklerin sözünü dinlemez, söylenenin aksini yapar, istekleri yerine getirilmediği, eylemleri kısıtlandığında öfkelenir. Pek çok şeyi kendi başına yapmak ister. Doğru dürüst yemek yemeyi de bu sırada başarır. Bu sıralarda rastlanan inatçılık ve karşı koyma çoğu anneyi endişelendirir. Anne çocuğu zorla bo******yunduruğu altına almaya yönelir. Aslında bu yanlış tutum da ilerki yıllardaki saplantı ve ruhsal bunalımlara zemin hazırlar. Bu dönemin inatçılığını çok önemsememelidir. Ayrıca çocuk iki yaşını doldurmadan önce, zorla, döverek ya da cezalar vererek onu dışkı denetimine zorlamamak gerekir. Kasları******nı denetlemeye bedensel açıdan hazır olmadığı bir dönemde çocuktan becere******meyeceği bir işi beklemek, aciz bir kişilik doğurabilir. Giderek karar vere******meyen, kendini yönetemeyen, devamlı başkalarının denetimi olmadan bir iş yapamayan, planladıklarını eyleme geçi******remeyen insanlar oluşabilir. Diğer taraf******tan anne çocuğun olağan gelişmesindeki bu olaya aşırı önem verirse, çocuk da
eylemine ve dışkıya fazla önem verir. Dışkıyı tutmak, alışkanlık haline gelir;
Ya da temizlik kurallarına aşırı önem vermek ters tepki yaratır. Çocuk istenenin aksine dikkatsiz, devamlı etrafını dağıtan, üstünü başını kirleten biri olabilir.
Anal dönemde karşıt duygu ve eylemler aynı anda egemendir. Yapmak-yapma-mak, yönetmek-yönetilmek, pis-temiz, iyi-kötü v.b. çocuklar hayvanları sever******ken aniden kuyruğunu çeker ya da uçuşunu hayranlıkla seyrettiği kelebeği yakalayıp kanatlarını koparırlar. Annesi******ni ya da kardeşini severken birden .saçlarını çeker, acıtır, iter. Sadomazohizm anal dönemdeki çocuğun bu karşıtlıkları aynı anda yaşaması sonucu oluşabilir.
Anal dönem sarsıntısız geçerse çocuk giderek annesinin sözünü dinler, böyle******ce toplumsallaşmaya başlar. Yapılacak ve yapılmıyacakları tanımlayan süpere-gonun temel taşları oluşmaktadır. Utan******mak ve ayıp öğrenilir.
3. Fallik dönem:
İdrar Ve dışkı denetiminin öğrenilmesi sırasında ilgi zaten üç dört yaşlarına doğru gövdenin bu bölgesinde toplan******mıştır.******************************* ************************************************** *** Cinsel******************************************** ********************************************** uyarılar gövdenin neresinden doğarsa doğsun, çocuk bu uyarıları üreme organlarında duymaya başlar. Üreme organları ve kendini uyarmak çocuğun ruhsal dünya******sında önemli bir yer kazanır. Freud bu aşamaya fallik dönem (üreme organları dönemi) der.
Fallik dönemde çocuk etrafına karşı aktif ilgi gösterir.
Bu yaşlarda cinsler arası ayrımın farkına varan çocuk annesine sorular yöneltir. Azarlamamak, ayıplamamak, çocuğu anlıyacağı ölçüde aydınlatmak gerekir. Dört beş yaşında çocuklar bir araya gelince genellikle evcilik, doktorculuk,
iğnecilik oynarlar, soyunup birbirlerini incelerler, sarılıp öpüşürler. Anne baba bunları görürse genellikle kızar ya da döver. Bu oyunlar gelişmenin gereğidir ve zararsızdır, abartılmamalı, çocukları suçlama, onlara ceza verme yönüne gitmemelidir. Böyle tutumlar çocuğun kendi mantığına ve yorumlarına göre başka anlamlar kazanabilir. Saplantılar oluşabilir. Erkek çocuk kızın kendisi gibi bir organı olmamasını değişik biçimler******de yorumlayabilir.
Fallik dönemde erkek çocuk özellikle annesini çok sever. Büyüyünce onunla evleneceğini, ona bakacağını söyler. Çocuk zaten ilk baştan beri anneye ve onun parçalarına yöneliktir, onun üzerin******den dünyayı öğrenir. Şimdi de cinsel isteklerinin nesnesi annedir. Ama anne******nin bir kocası vardır ve çocuk babasını kıskanır. Babasından annesine sahip çıktığı için nefret eder. Freud bu kaygılara Oedipus Kompleksi der. Bu kompleksin sağlıklı çözümü çocuk cinselliğinde fallik dönemin bitmesi demektir.
Cinsel farklılık gerçeğiyle karşılaştığında kız****** çocuk****** da****** şaşırır.
Eksiklik duygusuna kapılabilir. Toplum******sal gelenek görenek ve uygulamalar da bu duyguyu pekiştirebilir. Kız çocuk erkekliğe özenir. Bu yaşlarda yapılan incelemelerde erkek çocukların erkek olmaktan memnun olduklarını, kızların
Çocuklar iki farklı cinsiyet olduğunu çok küçük yaşta farkederler.
ise kız olmaktan memnun olmadıklarını söyledikleri ortaya çıkmıştır. Kız çocukta da erkek çocuktaki Oedipus Kompleksine benzer bir Elektra Komp******leksi olduğu söylenir. Kızın cinsel içgüdüleri babaya yöneliktir. Bunun için annesine karşı kendisini suçlu hisseder. Ya da bu suçluluk hissini bastırmak için annesiyle işbirliği yapıp babasını kötüle-yebilir.
Bütün bu davranışlar aileye ve içinde yaşanılan ortama göre her çocukta çok değişik biçimler alabilir. Fallik dönemin son aşaması, bu komplekslerin anne babanın tutum ve davranışlarıyla sağlıklı çözüme ulaştığı dönemdir. Erkek çocuk cinsel nesne olarak annesinden vazge******çer. Babası gibi olmak isteğiyle onun süperegosunu edinmeğe çalışır.
Kız çocuk cinsel nesne olarak babasın******dan vazgeçer ve annesi gibi olmaya çalışır. Böylelikle çocuk hem vazgeçerek egosunu güçlendirmiş, hem açıkta kalan ruhsal enerjinin bir kısmını yücelterek, onu başka ilgilere akıtmayı başarmış olur. Anne ve babaya karşı duyulan istekler başka alanlara, süperegonun da evetleyeceği nesnelere kayar. Böylece ruhsal enerji savunma mekanizmalarına değil, yaşama yönelir.gelişmeveuyum yolunda değerlendirilir.
Oedipus Kompleksi dengeli bir çözüme ulaşamazsa, çocuk fallik döneme saplantılı kalacak, yetişkinlere özgü cinsel yaşama takıntılarla geçecek, ya da enerjisini savunmaya harcamak zorunda kalacağı için nevrozlu bir kişilik gelişti******recektir.
Çocukların geleceğin büyükleri olduğu düşünülürse, anne ve babaya çocuğun cinsel yaşamına örnek davranışta bulun******mak açısından çok görev düşmektedir. Kendi cinsel bunalımlarını, nevrotik korunmalarını çocuklarına aktarmamalı-lar. Kişiliğin yapılanması çocuklukta yaşanılanlara bağlıdır. Anne baba çocuk******tan oluşan çekirdek aile üçgeni böyle bir ruhsal gelişimi gerekli kılarlar. Yaşam enerjisi ekonomisinin öğrenilmesi ve düzene sokulması bu çocuksu cinsellik çağında temellenir. Çocukların kendileri******nin ve yaşıtlarının gövdelerini öğren******meye çalışmaları, cinsel konularda sorular yöneltmeleri, bazı cinsel davra******nışlarda************ bulunmaları************ önlenmemelidir.
Toplumun istemlerini simgeleyen süpere******gonun gelişmesi için egonun zayıflaması gerekmez, süperego enerjisini idden alır. Bu yolda çocuğa yardımcı olmalı, iyiyi kötüyü kendisinin öğrenmesi çin çocuklukta daha özgür bir cinsel yaşama izin vermeli, uyarılar cinsel baskı şeklinde değil, yalnızca toplumun istem******lerini************ aktarmak************ yönünde************ olmalıdırCinsel konulara ilişkin konuşmalarda ses tonu, mimik, davranış tarzlarına dikkat etmeli, cinsel organlar ve cinsel yaşam için kutlandıkları kelimelere özen göster******meli, özgürlük ve bir başkasının özel yaşamına saygı gibi kavramların anlaşıl******masında örnek tutumlarıyla çocukların şaşırıp dağılmadan toplumca onaylanan mutlu kişiler olmalarına yol açmalılar Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |