Yutma bozuklukları ve tedavisi
Yutma güçlüğü ihmale gelmez...Yutma, hayatımız boyunca pek çoğumuzun farkında bile olmadığı, çok önemli fiziksel bir refleks aslında. Ancak bazen çeşitli nedenlerden dolayı yediğimiz besinleri ya da içtiğimiz sıvıları yutmakta güçlük çekiyoruz. Tıp dilinde disfaji olarak adlandırılan yutma güçlüğü; besinler ile sıvıların ağızdan yemek borusuna ve mideye ulaşmasında güçlük çekilmesi olarak tanımlanıyor. Bu soruna, özellikle ileri yaşta olmak üzere her yaş grubunda rastlanıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Eser Vardereli, yutma güçlüğünün tehlikeli olmayan faktörlerden kaynaklanabileceği gibi tümör veya çeşitli nörolojik hastalıkların habercisi de olabileceğine dikkat çekerek şunları söylüyor: "Dolayısıyla yutma güçlüğünde zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak, hastalığın erken tanı ve tedavisi açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca yutma güçlüğü çeşitli komplikasyonlara da yol açabiliyor. Örneğin yiyeceklerin ağıza geri gelmesi sırasında solunum yollarına kaçması, aspirasyon zatürreesinin oluşmasına neden olabiliyor. Bu da hastanın hayatını tehdit ediyor".
******
Nasıl Yutuyoruz?
Her gün, farkında olmadan pek çok kez yutma işlevini gerçekleştiriyoruz. Uzmanlar, yutma işlevinin dört fazı olduğunu belirtiyorlar. Dil ve Konuşma Patalogu Gayem Köprücü Türsoy bu fazların nasıl geliştiğini şöyle anlatıyor: "Önce yiyecek ve içecekler ağızda çiğnenerek yutmaya hazır hale getiriliyor. Bu işleme hazırlık safhası deniyor (oral hazırlık fazı). Daha sonra dilimiz, besinleri ve içecekleri ağzın arka bölümüne iterek yutma olayını başlatıyor (oral faz). Ardından besinler ve içecekler hızla yutaktan yemek borusunun başlangıç kısmına geçiyor (faringeal faz). Son aşamada da besinler ile içecekler yemek borusundan mideye ulaşıyor (özefageal faz)." Yutma bozuklukları da ya ilk üç aşamadaki orafaringeal fazda veya yemek borusunda gelişiyor.
Hastalık Habercisi
Orafaringeal fazda gelişen yutma güçlüğü genellikle ağızda tükürük salgısının az olması, ağza uygun olmayan takma dişler ya da anjin gibi basit nedenlere bağlı oluşabiliyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Elif Aksoy, yemek borusunda ortaya çıkan yutma güçlüğünün ise daha çok nörolojik ve kas sistemiyle ilgili sorunlardan kaynaklandığını belirterek şunları söylüyor: "Yemek borusunda gelişen yutma güçlüğünün en yaygın nedenlerinden biri ise besinlerin mideden yemek borusuna geri kaçması olarak ifade edilen reflü hastalığı. Bu sorun, mide asidinin yemek borusundan yutağa doğru yukarı hareket etmesi sonucu oluşuyor. Bunu yanı sıra, Alzheimer, MS (Multipl Skleroz), inme, parkinson, göğüs boşluğunda oluşan lenf nodu ya da kitle ve beyin tümörü de yemek borusunda gelişen yutma bozukluğunun sorumlusu olabiliyor".
Erken Tanı Önemli
Tanı aşamasında, öncelikle yutma bozukluğunun hangi bölgede ortaya çıktığı araştırılıyor. Doç. Dr. Eser Vardereli, hasta yakınmalarının, yutma bozukluğunun nerede geliştiği konusunda fikir sahibi olunabilmesi açısından büyük önem taşıdığını belirterek tanı aşamasını şöyle anlatıyor: "Optik sistemle görüntüleme sağlayan endoskop yöntemi nörolojik sorunlardan kaynaklanan yutma güçlüklerinin ayırt edilmesinde yardımcı oluyor. Hekimler gerekli gördüğü durumlarda MR ya da tomografiden de yararlanıyor." Tanı aşamasında, tüm dünyada yararlanılan FEESST (Flexible Endoscopic Evaluation of Swallowing with Sensory Testing) yöntemi de hem hastaya hem de hekimlere büyük avantajlar sağlıyor.
FEESST Devrede
Yutma iki önemli bölümden oluşuyor; birincisi hava yolunun korunması, diğeri ise yiyeceklerin ağızdan yemek borusuna geçişi. Eğer yemek yendiğinde besinler doğru yere ulaşmıyorsa, bu havayolunun korunamadığı anlamına geliyor. Endoskopik ve radyolojik yöntemler dahil olmak üzere tüm yutma değerlendirme testleri, sadece yiyeceklerin nasıl hareket ettiğini, yemek borusunda takılıp takılmadığını inceliyor. Ancak havayolunun korunup korunmadığı bu yöntemlerle tespit edilemiyor. FEESST ise her ikisini de değerlendiren ilk ve tek yöntem. Dr. Elif Aksoy, bu tanı yöntemini şöyle anlatıyor: "FEESST ile endoskopik olarak yutma işlemi değerlendirildiği gibi aynı zamanda havayolunun korunma refleksinin çalışıp çalışmadığına da bakılıyor. Yutma güçlüğü olan hastanın havayolunu koruyabildiği tespit edilirse, testin ikinci aşamasında değişik kıvamdaki besinlerle beslenen hasta için en güvenli yutma şekli saptanabiliyor. Bir başka deyişle, hasta öksürmeden, boğazına kaçmadan besinleri yutabiliyor." Bu yöntemin uygulanması sırasında konuşma patalogu da hastaya yemek yerken gereken manevraları söylemek üzere hazır bulunuyor. Bu sayede hastanın en kolay şekilde yutabileceği pozisyon saptanıyor."
Yutma Terapisi Şart
Yutma güçlüğü hastanın hayatını tehdit edebiliyor. Örneğin inme sonrasında görülen ölümlerin sık nedenlerinden biri de aspirasyon zatürreeleri. Dil ve Konuşma Pataloğu Gayem Köprücü Türsoy, hayatı tehdit eden bu tür sorunlardan korunmak için de hastanın mutlaka yutma konusunda terapi alması gerektiğine dikkat çekerek bu süreci şöyle anlatıyor: Hastaya, değişik kıvamlarda yiyecekler verilerek yutmanın dört fazında herhangi bir sorun olup olmadığı araştırılıyor, buna ‘yatak başında yutma değerlendirmesi diyoruz. Hasta yemek yerken uzmanlar da yutma fonksiyonlarını kendi bilgileri dahilinde kontrol ediyorlar. Bu değerlendirmede gizli bir aspirasyondan şüphe ediliyorsa, o zaman FEESST ve/veya videofloroskopi yönteminden yararlanılıyor. Bu yöntemlerle yutma bozukluğunun nerede geliştiği net olarak görülebiliyor. FEESST nefes yolunun girişi olan ses telleri seviyesine kadar görüntüleme yapabilmemizi sağlarken videofloroskpi yutmanın tüm basamaklarını baştan sona görüntüleyebilme ve bu sırada lokmanın her aşamada nerede olduğunu görebilme şansı tanıyor. FEESST videofloroskpi ye oranla uygulanması daha pratik olan ve hastayı röntgen ışığına maruz bırakmayan bir çalışma bunun için yeterli oluyorsa öncelikle FEESST ile tanı koymayı tercih ediyoruz. Bunların sonucunda yutma işleminde hangi fazı güçlendirmemiz gerektiğini tespit ediyor ve terapi sürecine başlıyoruz. Amaç, hastanın ihtiyacı olan besinleri güvenli bir şekilde yemesini sağlamak. Bunun için hastanın diyetini ayarlıyor, besinleri hangi kıvamda ve hangi miktarda yiyebileceği hakkında bilgi veriyoruz. Örneğin, hastanın yiyecekleri püre kıvamıyla tüketmesini ya da ağızdan hiçbir şey almaması sadece sondayla beslenmesini öneriyoruz. . Ardından yutma işlevini geliştirmek ve nefes yolunu korumak amacıyla hastaya egzersizler öğretiyoruz. Tablo günden güne değişebildiği için hastanın sürekli takip edilmesi gerekiyor. Örneğin uygulanan yoğun egzersizlerin ardından olumlu sonuç alındığı takdirde hastanın diyeti bir üst kademeye çıkarılıyor ve/veya besinlerin miktarı artırılıyor.
Nasıl Tedavi Ediliyor?
Erken tanı konulduğu takdirde, yutma bozukluklarının tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Tedavi, altta yatan nedene göre düzenleniyor. Örneğin reflü genellikle beslenme ve yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesiyle ortadan kaldırılabiliyor. Ayrıca yemek borusunda darlık ve yapışıklık söz konusu olduğunda bu alanın endoskopla genişletilmesi gerekebiliyor. Altta yatan neden tedavi edilebilir bir hastalıksa, bu sorunun ortadan kalkmasına yönelik işlemler uygulanıyor. Tümör gibi bazı sorunların tedavisinde ise cerrahi yönteme başvuruluyor.Yakınmalar Neler?
Yiyeceklerin yemek borusuna ilerlerken boğaza takıldığı hissi
Boğaz ve göğüste rahatsızlık hissi
Boğazda yabancı cisim hissi
Yutma sırasında mideye ulaşmayan besinlerin akciğerlere aspire edilmesine bağlı olarak gelişen öksürük ve boğulma hissi
Sık sık boğazını temizleme ihtiyacı duyma
Neden Kaynaklanıyor?
Ağızda tükürük salgısının az olması
Uygun olmayan takma dişler veya eksik diş
Anjin gibi üst solunum yolu enfeksiyonları
İnme
Multipl Skleroz
Parkinson
Beyin tümörü
Alzheimer
Dejeneratif ve/veya nörolojik hastalıklar
Kanser
Kasları tutan hastalıklar Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |