Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Diğer Sağlık Haberleri

Uyarılar

Sofradaki son mönü: saflık hastalığı

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Sofradaki son mönü: saflık hastalığı Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Hayatımız giderek karmaşıklaşıyor. Bu karmaşa, gıdalarımıza kadar yansıdı. Eskiden pazardan satın alınan yemyeşil biberler, kıpkırmızı domatesler, sağlıklı olduğunu bildiğimiz yiyecekler bize çook uzak. Şimdi genetiği değiştirilmiş, hormonlu gıdalardan söz ediyoruz. Ne içtiğimiz süte, ne de yediğimiz sebzelere güvenimiz kaldı. Ne ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi

Sofradaki son mönü: saflık hastalığı

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22-04-2010, 01:22 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Sofradaki son mönü: saflık hastalığı

Hayatımız giderek karmaşıklaşıyor. Bu karmaşa, gıdalarımıza kadar yansıdı. Eskiden pazardan satın alınan yemyeşil biberler, kıpkırmızı domatesler, sağlıklı olduğunu bildiğimiz yiyecekler bize çook uzak. Şimdi genetiği değiştirilmiş, hormonlu gıdalardan söz ediyoruz. Ne içtiğimiz süte, ne de yediğimiz sebzelere güvenimiz kaldı. Ne yiyeceğimizi şaşırmış durumdayız. Bunun sonucunda bazı insanlar yedikleri, içtikleri besinler üzerinde daha titiz durmaya başladı. Hatta durumu abarttılar ve tükettikleri gıdalarda en katkısız, en doğal, en taze besini almak için seferber olmaya başladılar. Özellikle sadece sebze ağırlıklı beslenenler ne yiyeceklerine tam anlamıyla karar veremez durumdalar. Haftalık yayınlanan Tempo haber dergisi son sayısında bu ilginç hastalığa geniş yer ayırdı ve okuyucularına hastalığın detayları konusunda açıklamalarda bulundu.







Psikiyatr Dr. Bahadır Bakım, henüz tüm dünyada psikiyatrların ortaklaşa oluşturdukları geçerli tanısal sınıflandırmaya girmemiş olsa da, bu rahatsızlığın tanımının ciddi olarak yapılmaya başlandığını belirtiyor. Buna göre, bu rahatsızlık, ismini, eski Yunancada 'saf, doğru ve gerçek' anlamındaki 'ortho' sözcüğüyle, bir yeme bozukluğu olan 'anoreksia nervosa' adlı hastalığın bileşiminden alıyor. Yani Orthoreksia Nervosa olarak tanımlanıyor.







Bu psikolojik rahatsızlığı yaşayan kişiler, sadece doğadan geldiği gibi saf besinlerle beslenmeyi hedefleyip, onun haricindekilerden kaçınıyorlar. Bu gıdalardan ne kadar yiyecekleri, bunların nereden, ne koşullarda geldiği ile aşırı ilgililer. Bu türden gıdaları hangi mekânlarda bulabileceklerini araştırıp, buralara yöneliyorlar. Hayatları neredeyse tükettikleri besinlerin sağlıklılığı üzerine kurulmuş durumda. Besinleri bozan nedenler ya da bozulmayı önleyecek katkı maddeleri üzerine yoğun bir şekilde odaklanıyorlar. Bu kişiler, uzun süreli olarak mükemmel ve en saf diyet peşindeler. Genellikle vejetaryen beslenme düzenine sahipler. Hal böyle olunca ve bir de gıdalardaki bu bozulma haberleri artınca, sorun katlanarak büyüyor.







Bu rahatsızlığı tanımlayan Psikiyatr Dr. Bahadır Bakım şunları söylüyor:







"Orthoreksia, anoreksia nervosa'ya (kişinin kendine göre aşırı kilolu olduğu düşüncesiyle, bazen çok zayıf olmasına rağmen yemek yemeyi kesmesi durumu) besinlerin kısıtlanması yönünden benziyor. Ancak anoreksia'da alınan besin miktarı ve tipi kısıtlanırken, orthoreksi'de besinin kalitesi üzerine odaklanılıyor. Ayrıca, alınan besinlerden en iyi şekilde yararlanmak için uzun süre ağız içinde çiğneme gibi davranışlar gözleniyor. Katkı maddeli gıdalardan, şeker ve tuzdan kaçınılıyor, sadece çiğ sebze ve meyve ya da sadece pişirilmiş gıdalar tüketiliyor. Bunun sonucunda kişinin alması gereken protein, vitamin, mineral ve yağlar alınamadığından, kişide kansızlık, kemik erimesi, hatta ileri durumlarda ölümlerle karşılaşılıyor.







Kişi bu durum nedeniyle, hayatını olduğu gibi, dolu dolu ve rahat bir şekilde yaşayamıyor. Bireyler aşırı kaygılı bir duruma geliyor, etraflarındaki kişilerin de beslenmesine bu şekilde yön vermeye çalışıyorlar. Kişi geçmişinde yaşadığı ağır sorunlar yüzünden, çevresi ve dış dünyayla olan sorunlarıyla aktif bir şekilde başa çıkamıyor. Gereken tepkileri verememesi nedeniyle, varolan kaygısını yenebilmek için bilinçaltı, bir savunma mekanizması geliştirerek, düşüncelerini başka bir konuya odaklıyor. Kişilerin çevreye ve kendileri dışındakilerin hazırladıkları gıdalara olan güvensizliklerinin temelinde, kendilerine olan güvensizlik, yetersizlik duyguları da yatabiliyor."







Psikiyatrlara göre, bu kişilerde sıklıkla; evlilik, cinsellik, mesleki ortam, ailevi ilişkiler ve kendilerini algılayışlarıyla ilgili sorunlara rastlanıyor. Rahatsızlık daha çok 20-40 yaş grubu arasında, genellikle kadınlarda, sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyi yüksek kişiler arasında görülüyor.







Obsesif kişilerde görülür







Psikiyatr Oğuz Tan ise Orthoreksia Nervosa'nın daha çok obsesif (takıntılı) kişilerde görüldüğünü belirtiyor. Tan'a göre, 'gıdanın kalitesi, hijyenik olup olmadığı, sağlık yönünden yararları' gibi soruları soranlar, bir nevi takıntılı insanlar.







Bu kişiler, sadece gıdanın sağlıklı olup olmadığıyla değil, mesela ellerinin temizliğiyle de aynı şekilde ilgilenirler. Bu durumdaki insanlar obsesif kompülsif bozukluk içinde, sürekli endişe yaşayan, aşırı kuruntulu, evhamlı, anksiyeteli kişiler. Psikiyatr Tan, "Bunların bazıları panik ataklı insanlar ve bu, aslında tıpta adı henüz netleşmiş bir sorun değil. Panik bozukluğu olanların enteresan yeme içme davranışları vardır; çünkü aşırı endişelilerdir. Bunlar, dar, kapalı yerde fenalaştığı gibi, pek çok gıda da onlara dokunuyor gibi gelir.







Aşırı hastayken, bu nedenle ilaç kullanamayan bile vardır. Bir panik bozukluğu olan hastam süt ve süt ürünleri içemiyordu. Başka bir hastamız çok uzun süredir çiğ meyve ve sebze yiyemiyordu. Bunlar panik bozukluğu hastalığı aslında. Gıdaları aşırı yıkayan hastalar var, kavunu karpuzu bulaşık makinesine atanlar var. Gıdasız kalmak insanı öldürüyor, bir süre sonra depresyona giriyorlar. Her şeyi bu kadar dert etmek insanı zaman içinde mutsuz, isteksiz yapıyor, hayattan zevk almaz hale getiriyor. ölümden deli gibi korkan ama yaşamaktan da artık hiç zevk alamayan insanlar haline geliyorlar" diyor.







Asıl tehlike sonraki nesil için







Diyetisyen ve grup terapisti Sevinç Akdur Akdağ, obsesif kompülsif bozukluğu olan ya da obsesif yapısı olanların, kafalarındaki kötü düşünceleri başka bir şeyle oyalanarak geçiştirmeye çabaladıklarını ve bu rahatsızlığın ortaya çıktığını belirtiyor.







Akdağ, izlediği kadarıyla bu sorunun daha çok orta gelir düzeyi üzerindeki ve vücut görünüşü ile yakından ilgilenen insanlar arasında görüldüğünü ve kişilerin aynı zamanda spekülatif haberlerden etkilendiklerini, telkine açık olmadıklarını, kendi okuduklarına ve kendi fikri sabitlerine inandıklarını söylüyor. Yemekle ilgili sorunlar ilerledikçe, yetersiz beslenmeye giden Orthoreksia Nervosa hastaları, bir iki tür yiyeceğe kalıyorlar, dolayısıyla sorun anoreksia'ya gitmese bile besin yetersizliğinden kaynaklanan hastalıklara doğru ilerliyor. Akdağ'a göre, asıl tehlike altındakiler ise, bu tip insanların bir sonraki nesli. "Çünkü çocuklarını da çocuk gelişimine aykırı besliyorlar" diyor.



Kaynak : Bayposta.com

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Sofradaki son mönü: saflık hastalığı

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Sofradaki son mönü: saflık hastalığı Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Hayatımız giderek karmaşıklaşıyor. Bu karmaşa, gıdalarımıza kadar yansıdı. Eskiden pazardan satın alınan yemyeşil biberler, kıpkırmızı domatesler, sağlıklı olduğunu bildiğimiz yiyecekler bize çook uzak. Şimdi genetiği değiştirilmiş, hormonlu gıdalardan söz ediyoruz. Ne içtiğimiz süte, ne de yediğimiz sebzelere güvenimiz kaldı. Ne ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:11 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.