Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Diğer Sağlık Haberleri

Uyarılar

Toplumun görmek istemediği gerçek: Şizofreni

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Toplumun görmek istemediği gerçek: Şizofreni Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Bazen isteksizlik, arkadaş çevresinden uzaklaşma, çevredeki konuşmaları üzerine alınma gibi belirtilerle çıkan ve bir gece 'Ne olur beni öldürmeyin' feryatlarına dönüşen şizofreni hastalığı ile bir ömür boyu birlikte yaşamak zorundasınız. Şizofreni hastalarını topluma kazandırmak için kurulan ve rehabilite görevini üstlenen ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi

Toplumun görmek istemediği gerçek: Şizofreni

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22-04-2010, 01:37 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Toplumun görmek istemediği gerçek: Şizofreni

Bazen isteksizlik, arkadaş çevresinden uzaklaşma, çevredeki konuşmaları üzerine alınma gibi belirtilerle çıkan ve bir gece 'Ne olur beni öldürmeyin' feryatlarına dönüşen şizofreni hastalığı ile bir ömür boyu birlikte yaşamak zorundasınız.







Şizofreni hastalarını topluma kazandırmak için kurulan ve rehabilite görevini üstlenen derneklerden biri olan Şizofreni Evi Dostluk Derneği imkansızlıklar içinde günde 25-30 hasta hasta yakınının umudu olma mücadelesi veriyor.













İstanbul Kadıköy'de kendi başına bir dernek. Dışardan bakıldığında sessiz sakin. İçeri girerken ayaklarına geçirilen galoşla irkiliyorsunuz. Genelde sağlık kurumlarında görülen galoşla girdiğimiz bu binada gençler var. 18 ile 30-35 yaşlan arasında gençler. Bir de onlarla birlikte hayatları alt üst olmuş yakınları. Ama bu gençlerin olduğu ortamda ne bağırtı ne bir yüksek ne de rahatsız edici bir hareket var. Kendilerine gösterileni yapacak kadar uysal bu gençler. Oysa o gençlerin aileleri öylesine dolu, öylesine acı yüklü ki. Zira çocuklarında başlayan ani bir değişimle kendileri de adeta yeni bir hayata başlamışlar.





Şizofreni Evi Dostluk Derneği 2003 yılında kurulmuş. Bugün ise günde 20-30 ailenin müracaat ettiği bir umut kapısı olmuş. Dernek Başkanı Aysel Doğan ise 'küçük çocuğunu toprağa vermiş, (onun deyimi ile) 18 yaşında uyuyup 29 yaşında yeniden uyunan bir şizofreni hastası çocuğun annesi. Çocuğu ile yaşadıklarını kaleme aldığı "Anılarım, Acılarım ve Şizofreni" adlı anı derlemesi şeklindeki kitabında insanları gözyaşına boğan acı dolu bir geçmişi var.





Aysel Doğan derneğin kuruluş amacını anlatırken şizofreni hastalığının tarifini yapma ihtiyacı duyuyor " Şizofreni, beynin normal işlevini bozarak kişinin sağlıklı düşünme hissetme ve davranma yeteneğinde gerilemeye yol açan düzelmesi zor bir hastalık. 18 yaşında geleceğe umutla bakan ve derslerindeki başarıları ile gurur duyduğum oğlumun çığlıkları ile bu hastalıkla tanıştım. Çocuğumun tedavi ve rehabilitesi amacıyla daha önce Taksim böyle bir dernekte çalışıyordum. Çeşitli yerlerden gelen hasta yakınları yerin uzaklığından şikayet ediyorlardı. Anadolu Yakası'nda benzer bir dernek neden kurulmuyor diye istekleri vardı Ben ve şimdi yönetimde olan arkadaşlarımdan bazıları ile Anadolu Yakası'nda bir dernek kurmaya karar verdik." dedi. Ancak derneğin kurulması da o kadar kolay olmamış. Zira ellerinde hiçbir imkan yok ve toplum tarafından yadırganan bir hastalık için yer tutacaklar. Gittikleri emlakçilere bile zaman zaman kendilerini anlatmakta zorlanmışlar. Hatta bazı emlakçilerin "Biz burada oyun oynatacaksınız" sözleri ile karşılaşmaları onları daha yıkmış. Ama bırakmamışlar işin peşini. Yel değirmeni İskele Sokakta kurulmuş. Hasta yakınlarının katkıları ve eşin dostun desteği ile dernek hizmet verir hale gelmiş. Ne bir belediye ne bir kurum ne de bir işadamı desteği alınmadan. Ama yüzlerce hasta ve hasta yakınına umut olan dernekte bırakın interneti bir bilgisayar dahi yok ihtiyaçlarını giderecek. Çünkü onların asıl derdi kendilerine ve hastalarına umut kapısı olan derneğin kirası olan parayı temin etmek.



Başkan Aysel Doğan hastalığı anlatırken şizofreninin ortaya çıkma yaşının 17 ile 27 yaş arası olduğunu belirtiyor. " Doğan, " Daha ileriki yaşlarda çıkabileceği gibi daha küçük yaşlarda da çıkması mümkündür. Hastalığın asıl kaynağı beyindeki salgıların düzensizliğidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre dünya üzerinde 100 kişiden biri şizofrenidir. beyinde bir maddenin fazla yoğunlaşması üzerine beyin dengesini bozuyor. Sesler duyma ve hayaller görme bunun en bariz belirtileridir." diyor şizofreniyi anlatırken.



Aysel Doğan hastalıkla ilgili sözlerini şöyle sürdürüyor:



"Toplumda deli damgası vurulur diye aileler bu hastalığı sakamla yoluna gidiyor. Toplum tarafından dışlandıkları için bunlara ne devlet sahip çıkıyor ne de belediyeler."



"Şizofreni hastalığında belirtiler öncelikle bir durgunluk ve unutkanlıkla başlıyor. İçe dönüklük oluyor, toplumdan kopuyor. Arkadaşlarından kopuyor derslerde verimlilik azalıyor çeşitli şeylerden şüphelenmeye başlıyor. Takip edildiğini, insanların onu izlediğini düşünüyor, evdeki elektronik cihazlardan şüpheleniyor. Bu hastalığın yaşandığı dönem ortalama lise sonlar ve 27 yaşları arasındadır."



Aysel Doğan bu tür hastalık belirtileri görüldüğünde vakit geçirmeden hastaneye gidilmesi gerektiğini belirtiyor. Toplumdaki bu hastalığa yönelik yanlış algılamalara da dikkat çeken Doğan "İnsanımız psikolog adını duyunca ürküyor. Psikiyatri denildiğinde deli damgası vuruluyor. Böyle durumlarda mutlaka psikiyatriste gidilmesi gerekiyor. Çünkü bu hastalık ilaçla atlatılabilen bir hastalık. Üfürükçülerden sakın ha uzak dursunlar. Ben çok denedim. Hiçbir faydasını görmedik.. Bu hastalığın tedavisi ilaç ve doktordur." Diyor.



Şizofreni Evi Dostluk Derneği'nin kuruluş amaçlarına değinen Aysel Doğan üstlendikleri misyonu da şöyle özetliyor:





"Bu tür hastaların bize gelmeleri durumunda biz öncelikle psikiyatri bölüruü olan hastanelere yönlendiriyoruz. Tedaviyi hastane yapıyor. İlacını alan hastalar bize geliyor. Bix-burada hasta ve yakınlarına bölgemizde büyük eksiklik olan terapileri uyguluyoruz. Şizofreni nedir, nasıl bir hastalıktır, hastaya ve hasta yakınlarına anlatıyoruz. Hastaya hasta yakını nasıl yardımcı olabilir. Hasta, nerede nasıl yardım ister ilaçları nelerdir, ilaçların yan etkileri nelerdir anlatıyoruz. Bir yerde hasta yakınına hastalığı kabullendirmeye çalışıyoruz. Bu hastalıkta hastalığı kabullendirme iyileşmenin yarısıdır. Aileler bilemeden çok şeyleri yanlış yapıyorlar. Hastalığın ne olduğunu anlamak istemiyorlar. Bazen şiddet uyguluyorlar çoğu zaman da zaman kaybedip doktora götürmüyorlar. İlaçları zamanında vermiyorlar. Oysa şizofrenide ilacı zamanında almadıkça iyileşme mümkün değildir."





Hastanelerle dernek arasındaki ilişkilere de değinen Aysel Doğan, doktorların kendilerine yönelik yaklaşımlarını şu ifadelerle dile getiriyor "Hastanelerdeki kuyruklar biterse doktorlar bizimle de ilgilenirler. Bilim adamları şizofreni'de sosyal desteğin şart olduğunu kabul ediyorlar. Bize teşekkür ve takdirlerini bildiriyorlar. Hatta "Bizim yapamadıklarımızı sizler yapıyorsunuz" diyorlar.



Hastalara rehabilite için sosyal aktivitelerin zorunlu olduğunu anlatan Başkan Doğan, şizofrenide folklor oyununun da bir sosyalleşme aracı olduğunu ve cesareti kırbaçladığını belirtiyor. Dernek çok büyük para gerektirmeyen işler için bile çaresiz. Doğan " Keşke maddi gücümüz olsa, el sanatları resim yapma gibi diğer sosyal faaliyetleri artırabilsek." Diyor. Doğan yaşadıkları sıkıntıları şöyle dile getiriyor "Tüm bunlar para ile oluyor. Oysa biz, derneğin kirasını bile zorlukla topluyoruz. Bize zenginler gelmiyor. Belediyeden bize bir kuruş fayda yok. Hükümetten bir katkı yok. İşadamlarından zaten bir katkı gelmiyor. Hasla





yakını ailelerin dişlerinden tırnaklarından artırdıkları aidatları getiriyorlar ve hastalarının mağdur olmaması için derneği yaşatmaya çalışıyorlar."



Derneğe Marmara Üniversitesi'nden gönüllüler geliyor. Bunlar hastalan gruplar halinde alıyorlar ve terapi en az 3 ay sürüyor. Hem hastaları hem de hasta yakınlarını ayrı ayrı terapiye alıyorlar ve hasta için de hasta yakanı için de büyük rahatlama sağlanıyor.





Hastalığın tedavisine yönelik ana unsurlardan biri olan rehabilitasyon konusunda yurt dışında gezilerde de bulunan Aysel Doğan Almanya'nın Hamm kentinde gördükleri karşısında şaşkınlığını gizleyemiyor: "Almanya'da Hamm Belediye Başkanının daveti üzerine Almanya'ya gittik. Orada sadece bir belediyenin tanıdığı imkanları görünce hayretler içinde kaldım. Burada sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne çok teşekkür ediyorum. Bize bugüne kadar destek veren tek kurum onlar oldular. Ama sadece büyükşehirin katkıları ile bu iş yürümüyor, ilçe belediyelerinin de destek vermeleri gerekir."



"Bu hastalıkla ilgili ülkemizde doğru dürüst bir ne bir alt yapı ne de çözüme yönelik ciddi bir adım yok. Burada hekimlerin de eksiklikleri var." Diyen Doğan bu konuda hekimlerin de üzerlerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmediğine inanıyor: " Acaba hekimler isteseler ilaç firmalarına bir rehabilitasyon merkezi yaptıramazlar mıydı. Acaba profesörlerimiz iş adamlarımızdan destek isteselerdi yok mu diyeceklerdi. Belediyeden böyle bir merkez için arsa istense yok mu denecekti?" diyor.



Aysel Doğan'ın hastalıkla ilgili ülkemizin durumuna ilişkin gözler önüne gerdiği tablo hayli çarpıcı. Zira Doğan'a göre Arupa'da bu tür rehabilitasyon merkezleri ilçelere kadar inmiş. Oysa ülkemizde Anadolu'da hastası olan çocuğunu alıp gidebileceği 3-4 il var. Başka şansı da yok. Götürse bir türlü götürmese bir türlü. Bu yerler kalınacak, barınılacak yerler de değil. Bugün İstanbul'da bu hastalıkla ilgili Bakırköy'de hastane var. İstanbul'un bir köşesinden oraya muayene için gidildiğinde aynı gün muayene ve ilaç almak imkansız. Hasta muayene olsa, ilaç bulsa tedavi de olsa hastayı rehabilitasyon merkezleri yok. Hasta ailesini bilgilendirebilecek bir merkez yok. Hastanın çalışabileceği bir merkez yok.





İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi'nin özürlüler için bir rehabilitasyon merkezi var ancak o hastalara bile bu merkez yetmiyor. Buna karşın şizofreni hastalarına hitap edebilecek bir yer yok. Şizofreni hastası için hiç birşey yok. Bu hastalık bir ömür boyu çekiliyor. Tedavisi yıllar sürüyor ama bu kadar sahipsiz.



Hastalığın adını duyan en yakınlarımız bize bizleri terk ediyor. Okumaya merakli bir toplum da değiliz. Şizofreni denince insanların beyinlerine yerleşmiş bir tablo var. Oysa bu hastalar hiç de öyle değil. Bu kapıdan içeri giren herkes bir ailedir. Biz bunun faydasını gördük. Benim oğlum başını duvarlara vuruyordu ben yalnızım, niye insanlar benle konuşmuyorlar diye kahrediyordu. Şizofrenlerin olduğu yeri elmas altın bırakın aylar sonra gelin hiçbirin yerinin değişmediğini görürsünüz. Bizim en büyük dileğimiz bize şizofreni hastalarını sefaletten kurtarıp onlar için en ideal rehabilitasyon merkezini yapmamızı sağlayacak bir mekan versinler bunu gerekirse şartlı versinler. Bugün 1 milyar 100 milyon lira buranın kirası bunu toplamak çok zor. Gerekirse bunu kendileri yapsınlar bu hastalar için bir rehabilitasyon merkezi kurulsun başka dileğimiz yok.





Sizofreni Derneği Tel: 0216 330 29 53



Kaynak : Bayposta.com

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Toplumun görmek istemediği gerçek: Şizofreni

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Toplumun görmek istemediği gerçek: Şizofreni Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Bazen isteksizlik, arkadaş çevresinden uzaklaşma, çevredeki konuşmaları üzerine alınma gibi belirtilerle çıkan ve bir gece 'Ne olur beni öldürmeyin' feryatlarına dönüşen şizofreni hastalığı ile bir ömür boyu birlikte yaşamak zorundasınız. Şizofreni hastalarını topluma kazandırmak için kurulan ve rehabilite görevini üstlenen ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:28 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.