[Bluesky24]

Diyabet Hastalarının dikkat etmesi gerekenler.

Diyabet nedir? Ne değildir?

Vücudumuzun en önemli enerji kaynağı glukoz yani şeker.Yediğimiz besinler vücudumuz da glukoza dönüşerek hücreler tarafından kullanmaya hazır duruma gelir ancak glukoz bu haliyle insanlara bir fayda sağlayamamaktadır, insüline ihtiyaç vardır. İnsülin pankreasta salgılanana bir hormondur. İnsulin glukoz için tüm kapıların kilidini açan bir anahtar gibidir. O olmadan hiçbir yere giremez ve parçalanıp canlıların ihtiyacı olan enerjiye dönüşemez. İnsulin olmadan glukoz kandaki hücrelere giremiyor ve glukozun hücrelere girip parçalanıp enerjiye dönüşememesi demek kandaki glukozunartması demektir. Bu durum diabet hastalığı halk dilinde ise şeker hastalığı olarak bilinir.

Genellikle 25 yaşından önce ortaya çıkan tip 1 diyabette, vücutta yeterli insülin üretilemez. Bu nedenle tip 1 diyabeti olan hastaların, kan şekeri düzeyini ayarlamak için devamlı olarak insülin kullanması gerekmektedir. Bu hastalar fazla yemek yemelerine rağmen zayıflarlar. Bu tip diyabette kan şekerini kontrol altına almak daha zordur ve hastalar şeker düşüklüğü ya da şeker yüksekliği olasılığı nedeniyle yakından izlenmelidir.

Tip 2 diyabet yaşamın daha geç dönemlerinde genellikle 40-45 yaşından sonra ortaya çıkar. Pankreasın yeterli insülin üretememesinin yanı sıra, vücut hücrelerinin insülini kullanmasında da sorun vardır Ağızdan alınan şeker düşürücü ilaçlarla tedavi görürler. Tip 2 diyabet hastalarının büyük çoğunluğu fazla kiloludur.

Asla hafife alınacak bir hastalık olmamakla birlikte ve vücudunuza iyi bakmanız gerekmekte yediğinizden içtiğinize kadar herse ye dikkat etmelisiniz.



Bunları yapıyorsanız şekerinizi ölçtürün?



Yorgunluk ve halsizlik

Doyma hissinin azalması, sık sık acıkmak ve çok yemek yeme

Sürekli idrar çıkarmak ve normalden fazla idrar çıkarmak, geceleri idrar çıkarmak için kalkma

Aşırı su içme



Fazla şekerin ne zararı var?



Yaşamımızı sürdürmek için gerekli olan glukoz kanda ki seviyesi uzun süre yüksek olursa damarların iç yüzeyinde hasarlar meydana getirmeye başlar işte bu durumda ilk etkilenen göz, kalp ve böbrekler. Bunların etkilenmesi sonucunda yüksek tansiyon, böbrek yetersizliği, görme bozuklukları ve körlük, dolaşım problemleri ve sinir sistemi hasarlarına bağlı olarak duyu ve hareket bozukluklarıdır. Damarlarda oluşan hasar, glukoz seviyesinin ne kadar fazla olduğuna ve yüksek kaldığı sürenin uzunluğuyla ilişkilidir.

Tam bir tetikleme mekanizması olan şeker daha sonra büyük damarları etkilemeye başlar ve sonuçta damar sertliği, kalp krizi, felç gibi hayatımızı tehdit edecek hastalıklara neden olur. Kalp krizi nedeniyle ani ölüm şeker hastalarında 6 kat daha sıklıkla görülür. Ayaklarda kan dolaşımına ve kangrene kadar giden birçok unsuru da tetikler. Diyabetlilerde kandaki glukoz kontrolünün yanı sıra, kolesterol ve tansiyon normal düzeylerde tutulması çok önemlidir.



İstenmeyen durumların öncesindeki belirtiler nelerdir?





Bulanık görme, Baş dönmesi

Aşırı yorgunluk ve bitkinlik,

EI ve ayaklarda hissizlik ya da karıncalanma,

Göğüs ağrısı,

Yaraların iyileşmemesi,

Sürekli baş ve baş çevresinin ağrıması





Maalesef şeker hastalığı tam anlamıyla tedavi edilebilecek diğer ya da hayatınızdan çıkıp gidecek bir hastalık değildir. Bu hastalıkla birlikte yaşamak öğrenilmeli ve önerileri dikkatlice uygulanmalı. Vücudumuzun şeker ihtiyacının önü geçmemiz söz konusu değildir ve asla da şeker almayı engelleyemezsiniz yediğimiz birçok gıda da ve içecekte şeker mevcuttur ama önemli olan kontrollü kaybetmemektir. çaylarınızda, yaptığınız pasta ve kurabiyelerde tatlandırıcı kullanabilirisiniz. Tatlandırıcı kullanılması fazla şeker alınımı kontrol altına almakla da kalmıyor aşırı kilolarınızdan kurtulmanızda size fayda sağlıyor.