24-04-2010, 11:06 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Alzheimer Hastalığından Korkmak Gerekir! Bir süre önce çeşitli televizyon kanallarında boy göstermeye başlayan bir reklam da "alzhaymır"(ekranda aynen böyle yazıyordu!) dan korkulmaması gerektiği ve çözümün "balık" yenmesinden geçtiği vurgulanıyordu. Bir süre bu reklamı izledikten sonra yakın çevremde bu reklamın yanlış bir mesaj içerdiğini ve bu hastalığa karşı çözümün pek o kadar da kolay olmadığını söylediğimde insanların şaşkın biçimde yüzüme baktıklarını ve herhangi bir tepki taşımadıklarını, bu kez ben şaşkınlıkla izledim. Evet, Alzheimer hastalığına yakalanma oranıyla düzenli balık yeme arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar vardı. Hatta bazı çalışmalarda haftada en az iki kez balık yemenin riski azalttığı söyleniyordu.
Ancak bu kesinleşmiş bir veri olmadığı gibi bu çalışmalarda bu tür bir davranışın "alzhaymır" problemini kökünden halledebileceği hiç mi hiç söylenmiyordu. Konu, Alzheimer hastalığında rol aldığı söylenen damar sertliğinin önlenmesinde taze balıkta var olan doymamış yağ asitlerinin rolü üzerineydi. Yani hastalık üzerine doğrudan bir etkiden değil, damar sertliği etkileri taşıyan bir kısım hasta için söz konusu olabilecek dolaylı bir etkiden söz edilebilirdi. Hal böyleyken reklamda "kim korkar alzhaymır'dan" deniliyordu. Eksik bilgilendirme ve yanlış yönlendirme söz konusuydu. Bu kanaatlerimi paylaştığım arkadaşlarımdan biri, eğer bu tür bir rahatsızlık duyuyorsam Reklam Özdenetim Kurulu'na başvurabileceğimi söyledi ve bu kurulun e-posta adresini verdi. Ben de yukarıda sözünü ettiğim gerekçelerle kurula başvurdum. Sonrasında hepimizde olduğu gibi gündelik hayatın koşuşturmaları içine geri döndüm. Aradan yaklaşık yirmi gün geçtikten sonra bir akşamüstü bilgisayarımın posta kutusuna baktığımda kuruldan gelen yanıtı gördüm;
Sayın Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ,
Kurulumuzun yapmış olduğu toplantıda, reklam filmleri ile ilgili olarak yapmış olduğunuz başvuru incelendi ve aşağıdaki sonuca varıldı.
Filmlerin ortak mesajı, gıda olarak balığın birçok hastalıktan korunmanın yolu olduğudur. Bu mesaj izleyici/tüketici tarafından bu hastalıklara yakalanmamak için balık yemenin gerekli olduğu biçiminde algılanacaktır. Bu ise çok kesin ve insan sağlığını ilgilendirmesi açısından hassas ve önemli bir iddiadır. O nedenle de bilimsel olarak kanıtlanması gerekmektedir.
Filmlerde sayılan her bir hastalıktan korunmak için balık yemenin yeterli olduğu, tarafsız, bilimsel ya da bağımsız uzman kuruluşlardan alınacak görüş ve raporlarla kanıtlanmadıkça bu iddianın kullanıldığı filmlerin bu hali ile yayınlanması Uluslararası Reklam Uygulama Esasları'nın Kanıtlama başlıklı 23. maddesine aykırıdır.
Bu madde doğrultusunda kurulun almış olduğu karar, reklam filmlerinin bu hali ile yayınlanmaması yönünde olmuştur.
Bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla
Çetin Ziylan
Reklam Özdenetim Kurulu adına
Gelen yanıtı, daha önce ilgi göstermeyenlerle paylaşmak keyifliydi. Ardından reklamın "alzhaymır"la ilgili bölümünün yayından kalktığını gördüm. Alzheimer hastalığı bugün bütün dünyanın tedavide çözüm aradığı ve bu uğurda milyarlarca dolarlık araştırmaların yapıldığı,koruyucu faktörlerinin henüz bilinmediği ve birkaç ilaçla mücadele edilen çok önemli bir sağlık problemidir. Bu problemin boyutlarını küçümsemek, sadece bir beslenme faktörüne indirgemek hastalığın teşhisiyle ilgili gecikmelere neden olabilir.Tedavisindeki esas başarı ise daha çok erken teşhisle bir ölçüde mümkün olabilmektedir. Erken teşhisteki önemli faktörler; ailede Alzheimer ya da herhangi bir diğer bunamayla sonuçlanan durumun olması, kişilerin gittikleri yerlerde kaybolmaları ve tekrarlayıcı unutkanlıkların olmasıdır. Bazen 65 yaş üzeri belirgin davranış değişiklikleri, depresyona benzer durumlar, daha önce beceriyle yapılan ev işlerindeki karışıklıklar erken başlangıç belirtisi olabilmektedir. İnsanların "alzhaymır" olmayayım diye sadece balık yemeleri çözüm olmadığı gibi, yukarıda sayılan belirtilerin ortaya çıktığı kişilerin yakınlarının "balık küründen" önce konuyla ilgili uzmanların bulunduğu merkezlere başvurmaları erken tanı ve tedavi imkanları açısından çok önemlidir. Gazetelerde, radyolarda, dergilerde ve televizyon kanallarında çıkan ve uzmanlar denetiminde yapılan programlar dışındaki haberleri en yakınımızdaki bir tıp mensubuna, ulaşabiliyorsak ilgili uzmanlara danışmadan, bu haberlerin kaynaklarına bakmadan bunlara inanmayalım. Bu tür haberlerin eksik ve yanlış bilgilendirme riski taşıdığını unutmayalım. Reklamlarla ilgili olarak da benim başvurduğum kurulun e-posta adresini bir kenara yazarak gereğinde kullanalım.
rok@rok.org.tr
Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ
Kaynak: MCA Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |