24-04-2010, 11:11 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Beynin yaydığı dalgalara müdahale etmek mümkün mü? Prof. Tarhan Depresyon ve panik bozukluk başta olmak üzere pek çok psikiyatrik hastaki biyolojik boyutunun bilimsel araştırmalarla doğrulandı ve beyinde bazı alanlarda biyokimyasal düzensizlikle bu hastalıklar arasındaki ilişki laboratuar çalışmalarında gösterildi.
Psikiyatrik hastalıkların beyin hücreleri arasındaki kimyasal iletide bozulmayla ilişkili olduğu, bilimsel araştırmalarla ortaya konmuş. Bu nedenle Nöropsikiyatrik bir bozukluğu olan kişinin klinik değerlendirmesinde, yaş grubuna göre beyin işlevlerinin normal olup olmadığını anlamak giderek daha çok önem kazanıyor.
Beyin tomografisi ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ile beyinde tümör vb. gibi yer kaplayan kitleler olup olmadığı anlaşılabiliyor. Ancak beynin sağlıklı çalışıp çalışmadığı anlaşılamıyor. Bu amaçla beynin işlevsel görüntülemesini yapmak ve çeşitli bilişsel yetileri ölçmek gerekiyor.
Beyindeki biyolojik süreçlerin son ürünü olan biyoelektrik faaliyeti ölçmek, bir dizi Nöropsikolojik Testler ve Kantitatif EEG (Beyin Haritalaması) ile mümkün olabiliyor. Türkiye'de yönetimindeki Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi 1999 yılından bu yana Türkiye de ilk Beyin Check Upı ve Manyetik Uyarım Tedavisini(TMU) gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Tarhan merkezlerinde psikiyatrideki son tedavi yöntemlerini kullandıklarını belirtti.
Depresyon ve panik bozukluk başta olmak üzere pek çok psikiyatrik hastalığın biyolojik boyutunun bilimsel araştırmalar ile doğrulandığını ve beyinde bazı alanlarda biyokimyasal düzensizlikle bu hastalıklar arasındaki ilişkinin laboratuar çalışmalarında gösterildiğini hatırlatan Prof. Tarhan, Ancak insan beyninin olağanüstü karmaşık yapısı ve 'dokunulmazlığı' bu ilişkinin ayrıntılı biçimde çözümlenmesinin önünde güçlü bir engel oluşturmaktadır. İnsan beyni direkt olarak görülemediği,diğer organlarda olduğu gibi bir parçası alınıp, incelenemediği için araştırmacılar beynin çalışması hakkında dolaylı olarak bilgi verebilecek tekniklerden yararlanmaktadırlar diye konuştu.
Merkez bünyesinde kullandıkları Kantitatif Farmako EEG sisteminin ilacın insan beyninde Antidepresan, Antipsikotik, Antiankisiyete veya Kofgnitif Aktivatör etkilerinin olupolmadığı konusunda ön bilgi verebildiğini ve bu bilgilerin yüzde yüz kesin olmasa bile duyarlılığı ve özgünlüğünü yükselttiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
Psikiyatride klinik muayene tanıyı koymak için genelde yeterli oluyor. Ancak kişinin beyin fonksiyonun nasıl olduğu ve verilen ilaçların beyin üzerindeki etkisi, biyoyararlığı konusunda klinik gözleme yardımcı bir tanı ve tedavi yöntemi olarak kullanılıyor. Amerikan Nörofizyoloji Derneği 1997 yılında kantitatif EEG'nin kullanıldığı alanları belirledi. Bu kullanıldığı alanlardan psikiyatri ile ilgili alanlara bakıldığında; depresyon, şizofreni, dikkat eksikliği,hiperaktivite, öğrenmegüçlüğü, alkolizm ve epilepsi bulunuyor. Özellikle çocuklardaki hiperaktivite ve dikkat eksikliği ile öğrenme güçlüğünde önümüzde klinik bir ölçü olarak işimize yarıyor. Türkiye'de bu yöntemi yaklaşık 4-5 yıldır psikiyatride gerekli gördükleri hastalarda kullandıklarını söyleyen Dr. Tarhan,klinik uygulamalarının birçok hastada olumlu etkisini gördüklerini ifade etti. EEG'nin sadece nörologların ilgilenmesi gereken bir alan gibi düşünüldüğünü söyleyen Prof. Tarhan hekimlerin bu konudaki yaklaşımlarının çok önemli olduğunu belirterek konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Özellikle kantitatif EEG 1990 yılından sonra dijital formata beyin dalgaları geçirilmeye başlandıktan sonra EEG' de psikiyatrinin kullanım alanı ortaya çıktı. Bu nedenle psikiyatri kliniklerinin birçoğunda beyin elektrosu çekilmeden hasta tedaviye alınmıyor. Beyin elektrosu beyindeki biyolojik süreçlerin son ürünü. Bunun anlaşılması beynin anlaşılmasına yardım ediyor. Burada yorum çok önemli. Nörolog arkadaşlar olayı sadece epilepsi boyutunda yorumluyorlar. Bu nedenle psikiyatristlerin konuya el atmaları gerekiyor. El atarlarsa bunun psikiyatrik yorumunu yapabilirler ve kişinin beyin fizyolojisi hakkında tedaviden önce ve sonra doğru yorumlanırsa önemli katkı sağlamış oluyor.
Psikiyatride yeni tedavi yöntemi
Son 15 yılda kaydedilen teknolojik ilerlemeler beyinde hücresel elektrik akımını ölçmek ve değiştirmek konusunda bazı cihazların geliştirilmesini sağladı. Bu cihazlardan biri Transkraniyal Manyetik Uyarım (tmu) sistemi. Manyetik uyarım tedavisi: beyin elektriksel ve kimyasal süreçlerle çalıştığı için, beyindeki elektriksel süreçlere etki ederek beyindeki kimyasal süreçleri düzeltmeyi amaçlayan, manyetik uyarı verilmesiyle ilgili bir tedavi. Evrende var olan manyetik alan yoğunlaştırılıp kişiye veriliyor.
Türkiye' de 2003 Mart ayında itibaren merkezlerinde kullandıkları bu yöntemin henüz FDA onayı olmamakla birlikte İngiltere ve Kanada'da kullanıldığını ve Avrupa'da sağlık amacıyla kullanılacağının da onaylandığını söyleyen Prof. Tarhan, şu an psikiyatride ümit verici bir tedavi yöntemi ve iyi bir seçenek olarak kabul edildiğini ifade etti.
Beyine etkisi nasıl gerçekleşiyor?
TMU'da saçlı kafa derisinin üzerine elektro manyetik bir bobin (coil) yerleştiriliyor. Kapasitörler de tutulan enerji ile manyetik alan oluşturulur. Bu manyetik alan 100-200 mikro-saniyede artıp azalma özelliğinde ve bölgesel olarak uygulanıyor. MR görüntülemede uygulanan manyetik alanla aynı şiddette ancak MR'daki manyetik alan statik, TMU'da ise değişken.
TMU tedavisi ise ayaktan uygulanabilir, anestezi ya da analjezik gerektirmeden uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Tarhan yöntemle ilgili şu bilgileri verdi:
Beyinde hedeflenen alanda nöronal depolarizasyon dediğimiz değişim oluşur. Beyindeki hücrelerin elektriksel iletisine müdahale edilmiş olur. Beynin elektriksel ve kimyasal ileti ile çalıştığı düşünülürse beynin yeterli çalışmayan doğal süreçlerini harekete geçirici etkisi olduğu anlaşılır. Dışarıdan elektrik akımı vermeden, güçlü ama kısa bir manyetik alan oluşturarak tedavi etkisini oluşturur.
Tedaviye dirençle vakaların tümünün uygun hasta kalıbına uyduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, EKG'de bu da hamileler üzerine çok rahat uygulanabiliyor. Biz genellikli üçlü tedavi protokolü uyguluyoruz. İlaç, pisikoterapi ve manyetik uyarı. Dirençli vakalar olduğu için bu şekilde davranmak gerekiyor ve bu şekilde bize gelen vakalarda çok başarılı sonuçlara ulaştık diye konuştu
TMU'unun etkili olduğu hastalıklar
Prof. Tarhan, TMU'nun öncelikle önerilen tedavi alanlarını şöyle sıraladı; Tedaviye Dirençli Depresyon, Şizofreni ve Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Şizofreni ruhsal bozukluklarıdır. Gebelikte, emziren annelerde ve kalp hastalarında kullanılabilmesi, ilaç tedavisine bir üstünlüğü olarak dikkat çekmektedir. Nörolojide kullanımı ise, konuşma bozuklukları, Epilepsi, Parkinson ve bazı felçlerde. Otizm ve hiperaktivite'de kullanım ile ilgili bilimsel çalışmalar sürüyor.
KAYNAK: Medikal Trend, Ocak 2004
Kaynak: MCA Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |