25-04-2010, 01:02 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Kozmetikte 'nano' tehlikesi! Dünyada 200 milyar dolar tutarında bir pazara sahip olan kozmetik sanayi, nanoteknolojiden en fazla yararlanan üretim dallarının başında geliyor. İngiltere, Lancester Üniversitesi Çevre Değişiklikleri Çalışmaları Merkezi'ne göre nano parçacıklarla ilgili en fazla patent alan sanayi kozmetik. Nanoteknolojiden yararlanılarak üretilen kozmetik ürünleri diş macunu, güneş kremleri, ruj, göz farı, tıraş losyonu, nemlendirici, deodorant gibi çeşitli ürünleri içeriyor.
Kozmetik sanayinin nanoteknolojiye ilgisinin en büyük nedenlerinden biri, yaşlanmayı yavaşlattığı ileri sürülen ürünlerin çok geniş bir pazara sahip olması. 2004 yılında cildi gençleştirdiği iddiasıyla piyasaya sürülen kremlerin toplam pazar hacmi dünyada 9.9 milyar doları buldu. Nanoteknolojideki gelişmelerin bu rakamı iyice yukarılara çekmesi bekleniyor. Örneğin ABD'de nanoteknoloji patent başvurusunda 6. sırada olan L'Oreal, bugüne dek 200 nanoteknoloji patentine sahip. L'Oreal'in geliştirdiği polimetrik nano kapsül, etken malzemeleri derinin alt tabakalarına erişimini kolaylaştırıyor. Böylece malzemenin daha etkili olmasını sağlıyor. Bu tür ürünler şirkete en fazla kârı sağlıyor. Ancak L'Oreal ve diğer kozmetik üreticileri cildin canlılığını koruyan kozmetik ürünlerin yanı sıra diğer ürünlerinde de nanoteknolojilerden yararlanıyor. Bu ürünlere örnek, gökkuşağı benzeri yanardöner renkleri olan göz farlarıdır.
BÜYÜK KÂRLAR
Kozmetik sanayi nano parçacık içeren makyaj ürünlerinden çok büyük kârlar elde ettiler. Bu, en basit ekonomi kuralına uygun bir gelişmeydi; insanlar bu ürünleri talep ediyordu ve şirketler de bu talebe cevap veriyorlardı. Ancak nanoteknoloji yardımı ile üretilen kozmetik ürünleri kullananlar şu anda çok temel bir sorun ile karşı karşıya, çünkü güzellik ürünlerindeki nano parçacıkların güvenilir olup olmadığını kimse bilmiyor.
Nano parçacıklar, muadilleri olan normal boyuttaki parçacıklara göre kimyasal, fiziksel ve biyolojik açıdan farklı özelliklere sahip. Bunun yanı sıra, nano parçacıkların kozmetikler aracılığı ile deri veya solunum yoluyla vücuda girmesi tehlikesi de söz konusu. Bugüne dek bu konuda yapılmış birkaç öncü çalışma, deriden kan dolaşımına sızan nano parçacıkların organ ve dokularda birikim yapabileceğini gösteriyor. Aslında sağlıklı bir deri, parçacık emilimini önler, ancak hasar gördüğü zaman, hatta yalnızca esnediği zaman, parçacıklar vücuda girebiliyor.
RİSK HARİTASI
Bu arada başta EPA (Environment Protection Agency-Çevre Koruma Örgütü) olmak üzere ABD'de çok sayıda laboratuvar bu ürünlerin risk haritasını ortaya çıkartmaya çabalıyor. Bugüne dek araştırmalardan elde edilen sonuçlar kesin değil ve ileri çalışmaların yapılması gerekli görülüyor. Bu ilk sonuçlar karşısında kaygıya kapılan bilim adamları, güvenlik açısından acilen önlem alınmasını ve tüketicilerin ürünlerin içine nano parçacık bulunduğuna ilişkin uyarılmaları gerektiğini düşünüyor.
Bütün bu güvenlik endişeleri sürerken, nanoteknoloji ile üretilmiş çok sayıda kozmetik ürünü piyasalarda boy gösteriyor. Son yapılan bir çalışmaya göre şu anda dünyada 15 ülkede nano parçacık içeren 270 kozmetik ürün pazarlanıyor.
Kozmetik sanayi resmi kurumlar tarafından ciddi bir düzenlemeye tabi tutulmadığı için pek çok insan farkında olmadan nano parçacıklara maruz kalıyor. Bu boşluktan yararlanan pek çok şirket, ürünlerinin içinde nano parçacık bulunduğuna ilişkin tüketiciyi bilgilendirmeyi ihmal ediyor. ABD'de Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) şu anda kozmetikte nano parçacık kullanımını düzenleyen bir lisans sistemini devreye sokmayı planlıyor
(Cumhuriyet Bilim Teknik)
Kaynak : Bayposta.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |