Sağlık ticari ağa düşmesin
Sağlık ticari ağa düşmesin
02
Sağlık ticari ağa düşmesinSağlık hizmetleri arka arkaya çıkan yönetmeliklerle liberalize ediliyor. Hekimlik büyük ölçüde ticari ilişkiler ağının basit bir parçası haline getirilerek etik sorunlarının yayılmasına yol açılıyor…… 05/11/2003 tarihinde Radikal IIde çıkan bu önemli yazı Prof. Dr. Şükrü Hatun tarafından kaleme alındı.
Kimse farkında mı bilmiyorum üniversite, türban ve Iraka asker gönderme tartışmaları sürerken ülkemizdeki sağlık hizmetleri arka arkaya çıkarılan yönetmelikler -evet yanlış duymadınız yönetmeliklerle- hızla liberalize oluyor ve hekimlik büyük ölçüde ticari ilişkiler ağının basit bir parçası haline getiriliyor. Bu liberalizasyonun öbür yüzünde ise en basit kan tetkikinden, ultramodern tıp gereçlerine kadar büyük ölçüde dışa bağımlı sağlık sektörünün sömürü aracı haline gelmesi gerçeği bulunuyor. Türkiyenin yeni hükümetinin özellikle sosyal politikalar bakımından Turgut özal döneminden daha acımasız ve en az bir o kadar da göz boyayıcı olduğu anlaşılıyor. Bunun en tipik örneği yakın zamanda uygulanmaya başlanan ve devlet memurlarının özel sağlık kurumlarına başvurmasına imkân veren yönetmelik değişliği ile yaşanıyor. Yeni uygulama Yeni uygulamaya göre devlet memurları kendi kurumlarından aldıkları sevk kâğıtları ile birinci basmak sağlık hizmeti verdiği öngörülen, oysa yalnızca tedavi edici hekimlik uygulaması yapan özel polikliniklere de başvurabiliyor. Devlet bu durumda ilgili polikliniğe Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki fiyat tarifesi üzerinden ödeme yapıyor yani muayene parası olarak 2 milyon lira veriyor. Esas hikâye ise bundan sonra başlıyor, çünkü özel poliklinikler şu anda 40-50 milyon olan muayene parasının geri kalanını hastadan alıp almamaya kendileri karar veriyor ve birçok poliklinik düşük ücretle muayene yolunu seçiyor. Peki bu durumda kızılacak ne var diyebilirsiniz ama düşük ücretle hasta bakan polikliniklerin kâr etmek için muayene dışındaki hizmet kalemlerine yükleneceklerini ve dolayısıyla hastaların başta tıbbi tetkikler olmak üzere gereksiz tıbbi girişimlere maruz kalacağını ve bir süre sonra da hastanın cebinden alınan paranın giderek kabaracağını (tetkik ücretleri de benzer şekilde belirleniyor) tahmin etmek zor olmasa gerek. Hikâyeye devam edersek özel polikliniklerde bakılan hasta bir uzmanlık dalının adı yazılarak özel hastaneler dahil bir üst sağlık kurumuna sevk edilebilecek. Bu durumda da özel polikliniklerin sevk sırasında kamu kurumlarını tercih etmeyeceği açık. Sonuçta bütün toplum onca yıldır haklı haksız kötülenen kamu sağlık kurumları ve insanlara temel sağlık hizmeti sunmaya çalışan sağlık ocakları yerine şık mekânlarda sağlık ticareti yapan kuruluşlara yönlendirilmiş oluyor. Eğer hâlâ Bütün bunlarda ne var diyorsanız, ben size geçen haftalarda yapılan ve hekimlik uygulamalarını soruşturan Tabip Odası Onur Kurulları toplantısında yapılan konuşmaları özetlemek ve ondan sonra bir iki söz söylemek isterim. Onura yabancılaşmak Söz konusu toplantı, Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu üyesi Prof. Dr. Bahar Göklerin hekimlik ve onur kavramlarına yaklaşan, İnsanlar hangi koşullarda daha onurlu yaşarlar? sorusuna cevap aradığı konuşması ile başladı. Prof. Bahar Gökler, ülkemiz sağlık ortamının çok para kazanmayı, üniversitede iyi gelir getirmeyi, uzman hekim olmayı, sağlık hizmeti satmayı ve en önemlisi hastaya müşteri gözüyle bakmayı özendirerek giderek onur kavramına yabancılaştığının altını çizdi.Başta Antakya Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Ali Edipoğlu olmak üzere Tabipler Odası yetkililerinin konuşmaları ise ülkemiz tıp ortamının bir kaos ile karşı karşıya olduğunu gösteren ifadelerle doluydu. Artan sorunlar Tabip Odası Onur Kurulları ve Yüksek Onur Kuruluna gelen dosyalardan elde edilen bilgilere göre, aşağıda sıralanan türden etik dışı davranışların giderek arttığı, artışın son beş yılda belirgin olduğu anlaşılıyordu: Hatalı meslek uygulaması, çıkar sağlamak için gereksiz teknoloji kullanımı, Kamu kurumlarında hizmet sunumu için ek ücret talebi ve aracı kullanımı, Şarlatanlık, Hasta mahremiyetine saygı göstermeme, l özel sağlık kurumlarının haksız rekabet yaratması ve yüksek bütçeli reklam kampanyaları düzenlemesi, Daha fazla hasta çekmek için tıptaki ilerlemelerin abartılı bir şekilde kamuoyuna yansıtılması ve bu şekilde hastaların özel sağlık kurumlarına yönlendirilmeye çalışılması, Meslek örgütlerine ve diğer sağlık çalışanlarına etik dışı davranış, Birden fazla yerde serbest hekimlik yapmak, İşkence ve kötü muameleye göz yummak, Organ ticaretine aracılık etmek, Sahte reçete yazma, sahte sağlık kurulu raporu düzenleme gibi yöntemlerle çıkar sağlamak, Donanımı yetersiz sağlık kurumlarında tıbbi girişimde bulunarak hastaya zarar vermek, Hastaların çaresizliğini daha fazla para kazanmak için kullanmak, Ismarlama haberler yoluyla örtülü reklam yapmak, Televizyon reklamlarına çıkarak tıbbın otoritesini ticaret için kullanmak, İlaç endüstrisi ile organize çıkar birliği içinde olmak ve promosyona bağımlı reçete yazmak Tıbbı tetkik laboratuvarları ile çıkar ilişkisi içinde olmak...
Sonuç ve bir çağrı Elimizdeki bütün veriler, son aylarda yürürlüğe giren ve sağlık hizmetlerinde özel sektörün ağırlığını artıran uygulamaların yukarıda sayılan davranışların tüm tıp ortamına egemen olmasına yol açarak ülkemizde kötü sağlık uygulaması krizine neden olacağını gösteriyor. Tabip Odası Onur Kurullarının bu gelişmeler karşısında daha hızlı ve daha katı bir tutum takınması son derece gerekli. Ne var ki, Türkiyede çapı giderek genişleyen yozlaşmaya tek başına Tabip Odalarının direnmesi mümkün görünmüyor. Oysa hasta her şeyden önce insandır ve hekimlik onuru sağlığın en temel insan hakkı olarak benimsenmesine dayanır. Hekimlerin hastalık satarak sağlık ticaretinin bir parçası haline getirilmesini ve karşımızda onur kavramına yabancılaşmış hekimler görmek istemiyorsak, en başta gözleri boyanmaya çalışılan hastalar olmak üzere, hepimizin bugün ülke çapında eyleme giden Türk Tabipleri Birliğinin sesine kulak vermesi ve direnmesi gerekiyor. Prof. Dr. Şükrü Hatun: Kocaeli üniversitesi Tıp Fakültesi çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Not: Makalesini yayınlamasına izin verdiği için Prof. Dr. Şükrü Hatuna teşekkür ederiz. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |