Sade su lütfen

[Bluesky24]

Hazırlayan = Doç.Dr.İdris Şahin



Hayatımızda sürekli karşılaştığımız ve karşılığını ödemediğimiz pek çok nimetin farkında değiliz. İçerisine doğduğumuz zenginliklerin değerini bilmiyoruz. Milli eğitimin kitaplarına bakın hayatımız için temel olan pek çok şeyi bulamayacaksınız. Su hayatın kaynağıdır cümlesinin ardının boş olduğunu ve su kullanımı ile ilgili hiçbir önerinin olmadığını göreceksiniz.



Su doğanın en vazgeçilmez unsuru. Hayatın ilk kez sudan başladığını, vücudumuzun yaklaşık 60-70inin sudan oluştuğunu, vücudumuzun bir su ülkesi olduğunu ve bütün hücrelerin sulu bir ortamda yaşadığını biliyorsunuz. Atalarımız birisine dua ederken su gibi aziz ol derlermiş. "Aziz" kelime anlamı olarak çok olsa bile değerinden hiçbir şey kaybetmeyen demek. Ama maalesef birçoğumuz suya gereken saygıyı göstermiyoruz. Ayrıca su içmeyi de bildiğimiz söylenemez.



Suyun faydası o kadar çok ki saymakla bitmez. Bütün vücudumuzda devam eden metabolizmanın en gerekli maddesi; vücudumuzda oluşan toksik yan ürünlerin atılımında en önemli komponent. Suyun basit bir molekül yapısı var; iki hidrojen bir oksijen. Hidrojenler oksijene belli bir açıyla bağlanıyorlar. Bu açı farklı olsaydı şu an yeryüzünde hayat olmazdı. Bu hidrojen bağları su moleküllerini birbirine bağlar, aynı zamanda çevredeki maddeleri de bağlayarak onları çözer. Yeryüzündeki en iyi çözücü sudur. Su olmasa idi şu an suda çözdüğümüz birçok şeyi çözemeyecektik. Suyun vücudumuzda en olağanüstü fonksiyonlarından birisi de hücrelerde metabolizmadan dolayı oluşmuş toksik zararlı artıkları bağlaması ve böbreklerle, terle ve solunumla atılımını sağlaması. Yani vücudumuzu temizlemede suyun çok önemli bir fonksiyonu var. Bilirsiniz hanımlar evi temizleyecekleri zaman temiz su ile yıkayarak temizlerler. Hiçbir zaman hanımların evi kola, ayran, şerbet, meyva suyu ile temizlediklerini görmemişinizdir. Vücudumuz da bizim evimiz. Gerçekten sahip olduğumuz ve doğuştan tapusunu aldığımız vücudumuz bizim en doğal evimiz, yegane zenginliğimiz. İçerisinde bir ömür geçiriyoruz. Sizin yapmanız gereken tek şey vücudunuzun toksik artıklardan yani çöplerden temizlenebilmesi için günde 2 litre su içmeniz. Bir gün boyunca içtiğiniz çay, kahve, ayran, kola ve meyve suyunu çıkarın su içip içmediğinize siz karar verin.



Bu yüzyılda insanlar suyu aziz bilmediler. Tatlı su kaynaklarını her türlü çöpleri ile kirletmeleri yetmezmiş gibi, denizleri kanalizasyona çevirdiler. Bütün atıklarını içerisine döktüler ve sanki içerisinde bir şeyler eksikmiş gibi içecekleri suyu içerisine yoğurt, şeker, kahve gibi çeşitli katkılar ekleyerek kullanmaya başladılar. Hatta batı ülkelerinde su yerine bira tüketilmeye başlandı. Sade su içmeyi unuttuk. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum. Gittiğiniz misafirliklerde veya lokantalarda içecek olarak suyun adı geçmez. Yemeğin yanına su isteyince size diğer alternatifler tekrar hatırlatılır. Biz suyu artık içecekten saymaz olduk. Peki, soru şu; kola gibi içeceklerle sade suyun farkı varmı? Tabii ki hem de inanılmaz bir fark. Su molekülünün uçlarında serbest hidrojen bağları bulunmakta. Siz bunları suyun elleri kolları sayabilirsiniz. Su molekülü vücutta bulunduğu yerdeki toksik maddeleri yani çöpleri bu kolları ile tutar ve böbrekle dışarı atılmasını sağlar. Böylece hücreler yani bizim minik evlerimiz sürekli temiz tutulur ve hücre yaşlanması yavaşlar. Halbuki siz kola veya meyva suyu içtiğinizde; suyun kollarına şeker ve meyve gibi maddeler tutuşturduğunuzdan suyun hücrelerdeki çöpleri taşıyacak kolu kalmadığı için sadece sizin hidrasyonunuzu sağlar. Ancak en önemli fonksiyonlarından olan toksin temizlemeyi yapamaz. Mahalleleriniz ve evlerinizin önünde çöpler birikir ve bu çöpler dışarı atılamaz ve bir dönem sonra evlerinize yani hücrelerinize zarar verir. Yani evinizi kola ile temizleyemezsiniz. Kollarına bir şeyler tutuşturulmamış sade su içmelisiniz. Hem de bol bol.



Suyun diğer faydaları:



Bol su içmek mesaneyi dolu tuttuğu için idrar yolu enfeksiyonlarını önler.



İyi ve ucuz bir diyet aracıdır.



Üstelik diğer içecekler gibi kafein, şeker ve kalori ihtiva etmediği için, hiçbir yan etkisi yoktur.



Yaşlanmaya ve özellikle cilt kırışıklıklarına karşı en iyi ilâç!!



Sabahları uyandığımızda aç karnına mutlaka bir büyük bardak su içelim. Eğer amacınız sağlıklı olmak ve güzel kalmaksa, ömrünüzü güzellik salonlarında geçirmenize gerek yok. Bunun çok ucuz ve kolay bir yöntemi var. Soğuk ve sıcak düş alın, hem vücudunuz toksinlerden kurtulsun hem de ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirin.



Sabahları bir fincan çay ya da kahve içmek yerine, bir bardak ılık su için ve hatta suyun içine bir-iki damla limon sıkın. Unutmayın ki su her zaman kafeinden daha yararlı ve sabah içilen su vücuttaki zararlı toksinleri temizliyor.



Su zengini meyveler tüketin; karpuz, greyfurt, üzüm, portakal ve armut gibi…



Sebze içecekleri için. Belki çok lezzetli değil ama sağlığınız açısından eşsiz. Sebze suyunu, haşladığınız sebzelerin suyunu dökmeyerek elde edebilirsiniz…



Sadece sade su lütfen

Kaynak: MaxiSağlık