Başarılı bir girişimci olan Simla Akyol ile projeleri üzerine konuştuk

[Bluesky24]

Yoğunlukla çocuklara yönelik yaratıcı organizasyonlar ve eğlendirici aktiviteler düzenleyen Simla Akyol, Amerika'da yaşayan bir Türk kadın girişimci. Geçmişinde sanatın pek çok kolunu barındıran Akyol, hayal ettiklerini gerçeğe dönüştürmenin haklı gururunu yaşıyor.

Bize kendinizden bahseder misiniz lütfen?



1971 doğumluyum. 19 yaşımda dil ve üniversite eğitimi almak için Londra'ya gittim. İki sene burada kaldım ve San Francisco'ya geçtim. Takı tasarımı, seramik ve mozaik eğitimi aldım. Çocuklara çeşitli konularda eğitimler veren birkaç stüdyoda çalıştım. Yaklaşık 16 yıldır yurtdışında yaşıyorum. 2000 yılında da kendi şirketim It's a Piece of Cake'i kurdum. Takı tasarımı, seramik mozaik derken çocuklarla ilgili bir iş koluna geçiş nasıl oldu?



1990 yılında Londra'da bir çocuk tiyatrosunda çalışmaya başladım. Dolayısıyla çocuk, kostüm, dekor ve tiyatro o dönemde hayatıma girdi. San Francisco'ya döndüğümde nasıl bir işte çalışacağımı düşünürken, eğitimlerine inandığım sanat stüdyolarında çalışmaya başladım. Bulunduğum yerde doğum günü partileri yapılıyor, diğer taraftan seramik boyanıyor ya da mozaik çerçeve yapılıyordu. Bir anda kendimi o şirketlerde doğum günü organizatörü olarak buldum. Araba partisi, çay partisi gibi kişiye özel, temalı partiler yapmaya başladım. Çocuklara yönelik organizasyonlar dışında büyük şirketlere de yılda iki kere parti düzenliyorum. Parti organizasyonu yapan çok sayıda şirket var ama benim tarzımda parti organizasyonu yapan başka bir şirket daha yok. Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz ve bir partiye nasıl hazırlanıyorsunuz?



25–30 kişilik bir ekiple çalışıyorum. 6.5 yıl içinde yaptığım en doğru şey, doğru insanları bulmaktı. Partiye hazırlık sürecinde ilk yaptığım iş, öncelikle partinin temasını planlamak. Eğer bir doğum günü partisiyse önce çocuklarla konuşuyorum. Davetiye tasarımı, hediyeler hazırlanıyor. Performans sanatçıları bulunuyor, el işi aktiviteleri, teşekkür kartları, dekorasyon, kostüm gibi çalışmalar da bu süreçte işin içine giriyor. Parti organizasyonu dışında ne gibi çalışmalarınız var?



Zaman ilerledikçe kendiliğinden gelişen bazı atölye çalışmaları otaya çıktı. Çocuklara yönelik görgü dersleri vermeye başladım. Sosyal iletişimin ilk adımı olan partiler her ne kadar eğlence gibi görünse de, çocukların sosyalleşme sürecinde attıkları ilik adım sayılabilir. Dolayısıyla her türlü kuralı bilmeleri onlar için çok iyi bir şey. Benzer biçimde drama atölyesi de çocukların ve ailelerinin oldukça ilgisini çekiyor. Ayrıca, çocukların senaryo yazdığı ve oyuncu olarak senaryoya dahil olduğu bir çalışmamız var. Verdiğiniz eğitim ve atölye çalışmaları sadece çocuklara mı yönelik?



Anne ve babalara verdiğim bir takım seminerler var. Aileler, çocuklarını yaratıcı bir biçimde yetiştirmek için neler yapılabileceğini merak ediyor. Ayrıca, görgü kurallarının çocuğa nasıl gösterileceği de ailelerin kafasında bir soru işareti. Bunun dışında gönüllü olarak çalıştığım maddi geliri düşük olan çocuklara yönelik hazırladığım bazı projeler var. Çocuklara yönelik, onların anlayabileceği, sevebileceği bir dille hazırlanmış, içinde karikatürlerin bulunduğu görgü kurallarıyla ilgili bir kitap hazırlıyorum. Türkiye'de gerçekleştirmek istediğiniz projeler var mı?



Türkiye'de daha çok eğitim alanında bir şeyler yapmak istiyorum. İleri ki dönemde daha çok atölye çalışmalarına eğilebilirim.





It'sa piece of cake hayatınızda neleri değiştirdi?



It'sa piece of cake, hayatımda hiç olmadığım kadar beni mutlu eden bir olay. Küçük bir hayalle yola çıkıyorsunuz ve hayaliniz ürün haline geliyor. Bugüne kadar yüzlerce insanı mutlu ettik, birçok çocuğun kalbinde yerimiz var. Yaptığım işten çok keyif alıyorum, gözüm başka bir şey görmüyor. It'sa piece of cake, istediğim her şeyi bir yerde bulduğum ve kendimin yarattığı bir olay. Benim gibi insanlara da çalışma imkanı sunduğum bir şirket. Bu da beni çok memnun ediyor. Bunun yanında 6,5 yıldır çok az tatil yapıyorum. Haftada 80 saat çalışıyorum. Ailem ve arkadaşlarımla çok fazla zaman geçiremiyorum.Uzun yıllardır Amerika'da yaşıyorsunuz. Amerikan toplumunda çocuğa bakışı nasıl?



Amerika'da ailelerin hayatını çocuklar yönetiyor diyebilirim. Birlikte çalıştığım aile gruplarının imkânları çok fazla. Çocuğa konuşma, düşünme, eğitim hakkı veriliyor. Gelirleri ne kadar düşük olsa da çocukların pek çok aktiviteye ücretsiz olarak katılma şansı var. Her şey çocukların okul ya da okul dışı zamanına göre programlanıyor. Fakat bir şey eksik; o da çocukların yalnız başına kalıp kendi başlarına düşünüp, yaratma gibi bir lükslerinin olmaması. Oyun, oyuncak yaratmak gibi şansları yok. Her dakikaları planlı, her dakikalarının farklı insanlar tarafından yönetilmesine alışıyorlar. Bunun meydana getirdiği dezavantajlar hiç de az değil. Anneyiz.Biz ekibiyle nasıl ne zaman tanıştınız?



Anneyiz.Biz ekibiyle yaklaşık iki yıl önce internet aracılığıyla tanıştım ve izlemeye başladım. Çok başarılı buldum. Özellikle anneler için çocuklarının ilk yıllarında bu tip bir desteğin olması harika bir şey. Girişimci olmaları da çok hoşuma gitti. Birey olarak bir takım konularda nasıl davranacaklarını bilen insanlarla karışlaştım. Sonra Pınar Yücel'e birlikte ne yapabileceğimizi sordum ve ortak çalışmalarımız başladı. Sn. Simla Akyol'a Anneyiz Biz ile paylaşımlarından dolayı teşekkür ederiz.

Dikkat: Bu röportajın tüm hakları Anneyiz.Biz'e aittir. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. [/b]



• Diğer röportajları okumak için tıklayınız.





Kaynak: Anneyiz