Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Hamilelik Komplikasyonları Hamilelik Komplikasyonları AŞIRI KUSMA
Hamilelikte sabah kusmalarının aşırı olması,ilk hamileliklerde,çoğul hamileliklerde ve daha önceki hamileliğinde aynı durumu yaşayanlardadaha yaygındır.Psikolojik stres bir etmen olabilir ama beyindeki kusma merkezinin duyarlılığı asıl nedendir ve bu kişiden kişiye değişir.Erken hamilelik döneminde başlayan bulantı ve kusmalar olağandışı sık ve şiddetlidir.Bunlar bazen 9 ay boyunca sürebilir. Eğer önlenmezse sık kusma kötü beslenmeye yol açabilir ve bebeğin sağlığına zararverebilir. Sabah bulantı ve kusmaları, şiddetli karın ağrılarıile beraber görülürse safra kesesi yada pankreas işe karışmış olabilir ve derhal tıbbi bakım önerilir. Sabah kusmaları hafif olan olgular, beslenme önlemleri,dinlenme, antiasitler ve kusma karşıtı ilaçlar ile kontrol altına alınabilir.Eğer kusma devam eder ve anne yeteri kadar kilo alamazsa hastaneye yatırmak gerekli olabilir.Bunlarda gastrit,bağırsak tıkanması veya ülser gibinedenleri araştırmak gerekebilir. Uyaranı azaltmak için hastanın odası karartılır ve ziyaretçiler kısıtlanabilir.Ayrıca hastaya gerilimi azaltmak için psikoterapi uygulanabilir.Gerekirse kusma ilacı ile birlikte damardan beslenme uygulanır(genelde 24-48 saat). Daha sonra berrak sıvı diyetine başlanır ve kişi bunu içebilirse miktarı arttırılır ve azar azar diğer besinlere geçilebilir.
Bazen, sorun bebeğin gereğince beslenmesini engelleyecek kadar uzun sürerse, damar yoluna verilen sıvılara özel besinler ve vitaminlereklenerek, mide bağırsak yolunun dinlendirilmesi düşünülebilir.Buna damar içi yoğunbeslenme (intravenöz hiperalimentasyon) denir. Çok nadir
olarak, eğer annenin hayatı tehlikedeyse hamileliği sonlandırmak gerekebilir. GEBELİK ŞEKERİ
Bu vücudun hamilelikte artan kan şekeriyle baş edecek uygun miktarda insülin üretememesidir.Diğer diabet hastalıklarına benzer ama geçici bir durumdur.İster hamilelikte başlasın, ister önceden olsun şeker hastalığı kontrol altında tutulmak şartıyla anne ve bebek içintehlikeli değildir. Ama, eğer ilaçlar ve diyet ile kontrol altına alınmazsa,anne kanında ki fazla şeker plasentadan bebeğe geçer ve bundansonra hem anne hemde bebek için potansiyel tehlikeler doğar.
İlk işareti yapılan kontrollerinizde idrarda şeker görülmesidir.Aynı zamanda aşırı yorgunluk, aşırı susuzluk, sık ve çok miktarda idrargörülebilir. Neyse ki hamilelik şekeri ile bağıntılı tüm potansiyelriskler (erken doğum, rahim içi gelişme geriliği yada çok iribebek) uygun kişisel ve
tıbbi bakım ile, ve kan şeker düzeyinin sık ve sürekli kontrolleriyle ortadan kaldırılabilir. DÜŞÜKLER
Düşük hamileliğin aniden kesilmesi için kullanılan birterimdir. Eğer hamileliğin 6.ayından önce meydana gelirse düşük,daha sonra meydana gelirse erken doğum söz konusu olur. Hamileliğiniz normal başlıyor görünüyordu ve birden bazen karnın altında sancılara eşlik eden bazı kanamalar farkettiniz. Paniğe kapılmadan önce kendinize adetlerinizin teorik zamanı olup olmadığınısorun. Hamileliğin ilk iki, üç ayında hamile kadının biraz kanamasıolabilir. Bu kanamaların önemi yoktur.
Bu durumun dışındaki bütün kanamalar bir alarm sayılmalı ve sizi bir doktorayönlendirmelidir. Yalnızca doktorunuz, sizi inceleyerek bu kanamanın anlamınıbulabilecektir. Kanamanın sebebini hemen anlamak zordur ve bazı tetkikler yapmak gerekir.Yapılacak bir ultrason vekanda beta HCG düzeyi tayini hamileliğin halen devam edip etmediği konusunda fikir verecektir.
Genelde bir düşük tehdidinin geleceğini görmek olası değildir.Yaşadığınız durum düşük mü,değil mi? Beklerken ne yapmalısınız? Bu sorular bir kaç gün yada hafta cevapsızkalabilir. Bu da sizi rahatsız eder. Eskiden bir düşük tehdidi olduğunda anne adayına dinlenmesi öğütlenir
ve otomatik olarak hormon tedavisi başlanırdı. Hormon tedavilerinin artık bir işe yaramadığı görülmüştür.Gelişmesi artık durmuş bir yumurtanın boşuna rahimde kalmaya devam etmesine neden olur. Dinlenme erken doğum tehdidinde gerekliysede düşük tehdidinde tam faydasıgösterilememiştir. Ancak düşük tehdidi bilinen bir nedene bağlı ise,örneğin rahim boynunun aşırı açıklığı gibi, o zaman özel bir tedavi gerekir.Bazı durumlarda her şey yolunda gider. Kanamalar azalır ve rahim boynu kapanır.Bebek anne karnında gelişimini sürdürür. Kan hormonları ve ultrason normale döner.Ancak normal hayata doktorunuz kesin olarak düşük tehdidinin yok edildiğini söylerse dönebilirsiniz.Bir çok kadın düşük tehdidi geçirdikten sonra sağlıksız bir çocuk dünyaya getirme kaygısı taşır.Ama bu kaygı gereksizdir. Eğer düşük gerçekleşmiyor ve hamilelik sürüyorsa,o kadın normal bir doğum geçirme şansına sahiptir.Diğer durumlarda düşük yavaş yavaş kesinleşir. Kanamalar düzenli olarakartar, rahim artık gelişmez ve ultrason hamileliğin kesilişinionaylar. Düşükten sonra ne kadar dinlenmek gerekir?Normalde bir kaç günde ayağa kalkarsınız. Ama bir düşükten sonra uzun sürebilecek birbunalım dönemi yaşayabilirsiniz. Bu bunalım psikolojikolarak, bir çocuk beklediği için mutlu olan bir kadının düşlerini birden yıkılmasısebebi ile olur. Bunalım aynı zamanda bir hamileliğin yarıda kesilmesini izleyen hormonsal dengesizlik ile de açıklanabilir.Eğer bunalımdaysanız ve endişeliyseniz bunu doktorunuzla mutlaka paylaşın.
Bir düşükten sonra,gelecek hakkında kendinize sorular sorarsınız.Bu düşüğün nedenini ve tekrarlayıp tekrarlamayacağını merakedersiniz. Doktorunuzla iletişim içinde olursanız yeni yumurtlama döneminde size gerekli testleri yapacak ve sizi bu endişelerdenkurtaracaktır. Bilinmesi gereken önemli bir şey vardır. Düşük bir kazadır.Sonrasında pek çok kadın diğer hamileliklerini iyi yürütür.Vakaların çoğunda sebep (yaklaşık %70 inde) kromozom anormalliklerine bağlıdır.Bozuk kromozoma sahip yaşayamayacak bozuk bir yumurta bu yolla annevücudundan dışarı atılıyor. Kromozom anormalliğinden kaynaklanan bir düşük sonraki hamilelikler için kaygı yaratmamalıdır.
Eğer arka arkaya düşük söz konusu ise,o zaman buna neden olabilecek üç durum vardır ve bunların araştırılması,sürekli hekim kontrolünde bir hamilelik sürdürülmesi gerekir.Bu üç durum şunlardır:
Rahim seviyesinde yatan bölgesel nedenler(annenin vücut anatomisine bağlı)
Annenin hastalıkları(Vücudun herhangi bir yerindeki iltihabi hastalıklar,yüksek tansiyon, zehirlenme)
Hormon yetersizlikleriHAMİLELİĞE BAĞLI KAN BASINCI YÜKSEKLİĞİ Toxemi de denilen preklampsi hamilelikte yüksek tansiyon biçimidir.Bazı araştırmalar kötü beslenmeye bağlıyorsa da kimse tam nedeniniyada neden ilk kez anne olacaklarda daha sık olduğunu söyliyememektedir.Başlangıçta ani aşırı kilo artışı ile birlikte yüzde ve ellerde şişme(her ikiside su tutulmasına bağlı olarak), yüksek kan basıncı(140/90 veyadaha yüksek) ve idrarda protein bulunması ile kendini gösterir.Şiddetli evreye doğru ilerleyebilir. Bu durumun tipik özellikleriise; kanbasıncının daha da artması (160/110 ve üzeri),idrar protein miktarında artış, görme bulanıklığı, başağrısı,tüm vücutta şiddetlikaşıntı, huzursuzluk, bilinç bulanıklığı,karaciğer ve böbrek işlevlerindede bozulmadır.
Preeklampsi hamileliklerin %10-15 inde çıkar. Eğer tedavi olmazsa,annede sinirsisteminde, kan damarlarında veya böbreklerde kalıcıhasara neden olabilir.Bebekte ise büyümegeriliğine (plasentadan bebeğe akan kan miktarı azaldığı için),veya oksijen yoksunluğuna nedenolabilir. Neyse ki hamileliği sırasında düzenli kontrollerine giden kadınlarda durum hemen her zaman başlangıcında yakalanmakta ve kötü sonuçlarvermesi önlenerek başarı ile tedavi edilmektedir. Tedavi hastalığın şiddetine, hem bebeğin hemde annenindurumuna, hamilelik süresine ve hekim kararına göre değişecektir.Hastalık hafifise ve kadın hamileliğin sonuna yaklaşmış,rahim ağzı olgunlaşmışsa hiç beklemeden doğurtulur. Eğer kadınhamileliğin sonuna yaklaşmamışsa genellikle tam bir yatakistirahati (sol tarafa yatması tercih edilir) ve hastanede sıkı bir gözetim uygulanır.Bu hastalaraçoğunlukla hemen ilaç tedavisine başlanmaz.Çok hafif olgularda, tansiyon düzelince evde yatak istirahatine izinverilebilir. Eğer eve gitmesine izin verilirse bir hemşire veya doktortarafından sık kontrol edilmesi gerekir.
Anne ister hastanede ister evde olsun bebeğin durumu hergün değerlendirilecektir.Bebek hareketleri ve kalp atışları hergün izlenecek, eğerdurumunda bir kötüleşme olursa ve rahim dışında daha güvenli olacağına karar verilirse erken doğum için karar alınacaktır.Genel olarak preeklampsili bir kadının, hafif veya ağırfarketmez, belirlenen doğum gününü geçirmesine izinverilmez. Koşullara göre yasancı başlatılır yada sezaryenle alınır. Şiddetli preeklampsi durumlarında tedavide şiddetli olur.Hastaya hemen damardan magnezyum sulfat verilmeye başlanır.Bu maddehastalığın en önemli komplikasyonlarından olan sara nöbetlerini önler.Eğer bebek doğuma yaklaşmışsa veya akciğerlerinin olgunlaştığıkesinleşirse hemen her zaman önerilen yol bebeğin derhal doğurtulmasıdır.Böyle ciddi hastalıkları olan kadınlar en iyi şekilde,en iyi gereçdesteği olan,prematüre bebek için iyi bakım ünitesi olan büyük tıp merkezlerinde doğurtulmalıdır.24-28. haftalar arasında hemen bütün hekimler,bebeğe rahim içinde biraz daha zaman tanımak için, hastalık şiddetli dahi olsa bekle göryaklaşımını denerler.Bu bebeğe dışarıda yaşayabilmesi için zaman kazandırır.Uygun ve çabuk tıbbi bakımla preeklamptik bir anne için iyi bir sonuca varma şansı yüksektir.
Preeklampsili kadınların eğer kronik bir yüksek tansiyonu yoksa doğumdan hemen sonra tansiyonun normale dönme şansı çokyüksektir.Çoğunda tansiyon ilk 24 saatte yada ilk hafta içinde gerçekleşir.Eğer 6 hafta geçmiş ve hala normale dönmemişse buna nedenolan hastalığın araştırılması gerekecektir.EKLAMPSİ Çocuk doğumundan önce,doğum sırasında yada doğumdan sonra otaya çıkabileneklampsi, preeklampsi durumunun son evresidir. İyi bir tıbbibakım uygulanırsa bu duruma hiç gelinmeyebilir.Bu hastalığın özelliği sara nöbetleri veya komadurumudur. Bunlardan önce aniden artan bir ateş, idrarda protein düzeyi artışı,abartılırefleksler, şiddetli bir başağrısı, bulantı,kusma, görme bozuklukları, uyuklama ve hızlı kalp atışları görülür.Sara nöbeti sırasında hastanın kendini yaralaması önlenmelidir.Krizleri durdurmak için oksijen ve ilaç verilir.Hastanın çevresi mümkünolduğu kadar ışık ve ses gibi uyarıcılardan arındırılır.
Çoğunlukla yapay ağrı ile veya sezaryan ile doğum yaptırılır.İyi bir bakım ile kurtulma şansı %98dir. Hastaların büyük çoğunluğu doğumsonrası normale döner yinede dikkatli bir takip gerekir.AŞAĞI YERLEŞMİŞ PLASENTA Bu plasentanın rahim girişine rahim ağzını tamamen veya kısmen örtecek şekilde yerleşmesidir.Hamileliğin başlangıcında plasentanınaşağıda olması durumu oldukça yaygındır ama hamilelik ilerledikçe ve rahim genişledikçe plasenta çoğu kez yukarı çıkar.Yukarı çıkmasabile eğer rahim ağzına değmiyorsa bir sorun çıkarmaz.Rahim ağzına değdiği az sayıda ki olguda ise hamileliğin ileri dönemlerinde vedoğumda sorunolabilir. Plasenta rahim ağzına ne kadar yakınsa kanama olasılığı o kadar yüksektir.Plasenta rahim ağzını kısmen veyatamamen örterse normal vajinal doğum imkansızlaşır.Önceki doğumlardan, sezaryenlerden veya kürtajlardan sonra rahim duvarında yara izi olan kadınlarda plasenta previa riski daha yüksektir
Genelde 34-38.haftalar arasında,rahmin gerilen alt bölümünden plasenta çekilirken görülen ağrısız kanama en sıkbulgusudur. Plasentapreviası olan kadınların %7-30 arası doğuma kadar hiç kanama görülmeyebilir.Kanama genellikle parlak kırmızıdır ve belirli bir karın ağrısıyla ilişkili değildir.Genelde kendiliğinden başlar ama öksürük, zorlanma yadacinsel ilişkide kanamayı başlatabilir.Hafif veya şiddetli olabilir. Çoğu zaman durur fakat sonra yeniden başlar.Plasenta yolu kapattığı içinbebekler doğuma yakın alışılageldiği gibi aşağıya inmezler.Kanama varsa ve plasenta previadan kuşkulanılıyorsa tanı ultrason ile konur.
Hamileliğin başlangıcında görülen plasenta previa olgularının çoğu doğumdan çok önce kendi kendine düzeldiği ve hiçbir sorun yaratmadığıiçin 20.haftadan önce tedaviye başlanmaz.Eğer kanama devam ediyorsa anne ve bebeğin durumunu değerlendirmek için hastaneyeyatırmak gerekir.Kanama durursa genelde koruyucu tedavi önerilir.Bu yatak istirahati,demir ve E vitamini desteği ve bebek doğacakolgunluğa gelene kadar gerektikçe kan naklini kapsar.Amaç hamileliği 36.haftaya kadar koruyabilmektir.Daha sonra yapılan testlerbebeğin akciğerlerinin geliştiğini gösterirse bebek sezaryen ile doğurtulabilir.
Özetleyecek olursak plasenta previa tanısı konan kadınların çoğu sancılar başlamadan sezaryen ile doğurtulur.Eğer doğum başlayana dekkadının hiç bir şikayeti olmamış ve durum farkedilmemişse ve rahim ağzı tam kapalı değilse normal doğum denenebilir.Her iki durumdada
sonuç genelde iyidir.ERKEN AYRILMIŞ PLASENTA Plasentanın rahimden erken ayrılması olan bu durum,geç hamilelikteki kanamaların dörtte birinin nedenidir.Çok çocuk doğurmuş yaşlıannelerde,sigara içenlerde,yüksek tansiyonu olanlarda yaygındır.Ayrılma küçük çaptaysa kanama hafif yada ağır bir adet kanaması gibiolabilir. Aynı zamanda karında kramplar veya hafif bir ağrı verahimde hassasiyet görülebilir.
Ayrılma orta derece ise kanama daha şiddetlidir.Karın hassas ve serttir.Anne ve bebek kan kaybı belirtileri gösterebilir.Bu ayrılma yatakistirahatine cevapverebilir. Ama çoğu zaman kan naklide gerekebilir. Daha sonra anne ve bebek dikkatle izlenir.Plasentanın yarısından fazlası rahim duvarından ayrıldığında anne ve bebek için acil durum sözkonusudur. Bu durumda kan nakli ve acildoğum yaptırılır.Önceleri bu hastalık hem anne hemde bebek için çok tehlikeli bir durumken,bugün tedavi imkanları ile %90 ından fazlası bu durumuaşmaktadır.KESENİN ERKEN YIRTILMASI Bu su kesesinin sancılar başlamadan önce yırtılmasına denir.Bu durum bebeğin gelişinden bir kaç saat önce bazende haftalar yada aylarönce ortaya çıkabilir.Bazı kadınlarda zarların neden ansızın yırtıldığı,bazılarında ise doğumda bile yırtılmayıp yapay olarak patlatılmasıgerektiği tam olarakbilinmemektedir. Yalnız bazı bakterilerin salgıladıkları enzimlerin zarları zayıflattığı düşünülmektedir.En sık belirtisi vajinadan sıvı sızması yada fışkırmasıdır.Bu kadın yatar durumdayken daha şiddetlidir. Doktor muayenesinde rahimağzından alkali karakterde sıvı gelmesi ile tanı konur.
Tedavide başlangıç olarak, bütün bir gün erken kese yırtılması olan anne gözlem altındatutulur. Bu süre içinde bebeğin durumudeğerlendirilir.Anne hem kasılmalar hemde bulaşıcı bir hastalık olasılığı açısından izlenir.Anne bütün bu değerlendirmelerin yapılabilmesiiçin hastaneye yatırılır.Annenin ateşi ve lökosit (kan iltihap hücreleri) sayımı düzenli aralıklarlaizlenir. Eğer bulaşıcı bir hastalık söz konusuise doktorun hemen müdahale etme olanağı sağlanmalıdır.Rahim ağzından alınacak bir kültür enfeksiyonun etkenini saptamada yardımcıolur.Ama bu kültürün sonucu beklenmeden damardan antibiotik başlanacaktır.Eğer annenin kasılmaları başlamış ama bebek dış ortamda yaşayacak kadar olgunlaşmamış ise kasılmaların durmasını denemek için ilaçbaşlanabilir.Annenin ve bebeğin durumları izin verdiği sürece, bebeğin yeterli olgunluğa erişmiş sayılabileceği zamana dek bu tedavi devamettirilebilir.Herhangi bir noktada anne veya bebeğin tehlikede olduğu düşünülürse hemen doğuma gidilir.
Kesedeki yırtılmanın düzelmesi ve amniyotik sıvı sızıntısının durması çok nadirdir.Ama böyle bir durum ortaya çıkarsa o zaman ilerdetekrar başlayabilecek sızıntı belirtilerine karşı uyanık olmak gerekir.Kesenin erken yırtılması durumunda doktorların çoğu doğumu 33-34.haftalara kadar hatta bazıları 37.haftaya kadar ertelemeyeçalışacaklardır.Bunun tek sebebi ise bebeğin akciğerlerinin yaşamasını sağlayacak kadar gelişip gelişmediğidir.Erken kese yırtılması 37.hafta ve sonrasında olursa doğumu 24-36 saat bile geciktirmenin bebeğe bulaşıcı hastalık getirmesi açısındanbüyük riski vardır.Dolayısıyla doktorların çoğu hemen doğumu başlatmaya karar verecektir.KORDON SARKMASI Rahimdeki göbek bağı bebeği anneye bağlayan ve yaşamını sürdürmesini sağlayan bir hayat bağıdır.Bazen amniyon zarı yırtılınca (yanikesesi) içindeki sıvının fışkırması ile göbek bağıda kayar ve rahim ağzından geçip vajinal kanala kadarsarkar. Kordon geçerken sıkışırsabebek için hayati olan oksijen sağlanması zorlaşır,hatta tamamen kesilebilir.Kordon sarkması erken doğumlarda veya başın dışında bir kısmın önden gelmesi durumunda daha sık olur.Göbek bağı o kadar çok sarkabilir ki vajinadan sarkık olarak görülebilir.Eğer sıkışma varsa olabilecek terslikler bebeğin izlenmesisırasında tespitedilir. Bunun için kordon sarkması durumlarında bebek çeşitli testlerle sürekli izlenir.Eğer göbek bağını görür yada vajinanızda hissederseniz,kordon içindeki baskıyı hafifletmek ve bebeğe giden oksijeni azaltmamakiçin,elleriniz dizleriniz üzerinde eğilin.Kordon dışarı çıkarsa gazlı bez yada temiz bir havlu ile bastırmadan yavaşçadestekleyin. Tabikihemen bir Sağlık kuruluşuna gidin. Hastanede idrar kesenize kordonu desteklemek için,tuzlu bir solüsyon enjekte edilebilir,vajinadan dışarı sarkmış kordon özel steriltamponlarla geriye itilip yerinde tutulabilir,ve siz acil olarak sezaryene hazırlanabilirsiniz.VENÖZ TROMBOZ (damar içi pıhtı) Kadınlar hamilelik, doğum ve özellikle doğum sonrası dönemlerinde kan pıhtıları oluşturmaya daha yatkındırlar.Bu kanın özelliğinindeğişmesinden ve pıhtılaşma yeteneğinin, doğum sırasında fazla kanamayı önlemek için,artmasından kaynaklanmaktadır.Bazen çok fazla genişlemiş olan rahim vücudun alt bölümündeki kanın kalbe dönmesini güçleştirir.Her 100 hamileliğin 1 yada 2 sindeyüzeyel toplardamar pıhtıları görülür.Derin ven trombozu ise bacakta daha derindeki toplardamarda oluşan pıhtıdır.Derin ven trombozueğer tedavi edilmezse pıhtı akciğerlere gidebilir ki buda hayati tehlike oluşturur.Pıhtı oluşturma açısından daha fazla risk taşıyan kadınlar;önceden pıhtı sorunu olanlar,30 yaş üstünde olanlar,üç veya daha çok doğumyapmışolanlar, uzun süre yatağa bağlı kalanlar, aşırı şişman olanlar ve bacaklarında varisli damarları olanlar.
Yüzeysel toplardamar pıhtılarında (yüzeysel tromboflebit) uyluk yada baldırda yüzeye yakın damar boyunca kızarıklık ve hassasiyetvardır.Derin trombozda ise bacak ağır ve ağrılıdır, uyluk veya baldırda hassasiyet,şişme, ve ayağı oynatınca (ayak parmaklarını yukarıkaldırınca) baldırda şiddetli ağrı olabilir. Ultrason veya anjiografi gibi yöntemler pıhtının tespitinde kullanılabilir.Eğer kan pıhtısı akciğerlere yürümüşse, göğüs ağrısı,köpüklü ve kanlı balgam, hızlı kalp atışları,dudaklarda ve parmak uçlarında morarmave ateş görülebilir.Bu belirtiler acil tıbbi gözetim gerektirir.
Bu durumun en iyi tedavisi oluşmadan önlemektir.Eğer kan pıhtılarına yatkınlığınız varsa varis çorabıgiyin. Yürümeden ve bacaklarınızıazatmadan1 saatten fazla oturmaktan kaçının.Sık sık bacak alıştırmaları yapın.Bir kere pıhtı oluşunca tedavi pıhtının tipine ve yerine göredeğişir.Yüzeysel olanlarda;dinlenme,bacağı yüksek tutma,merhemler,sıcak buhar ve varis çorapları işe yarayabilir.Perin pıhtılarda ise akciğerlere gitmesini önlemek amacı ile derhal pıhtı çözen ilaçlarla(genelde heparin) tedaviye başlanır.KAN GURUBU UYUŞMAZLIĞI Herkes büyük kan grupları olan A,B,AB yada 0 kan gruplarından birine sahiptir.Kan grupları kan hücreleri üzerinde bulunan bazı özelmaddelere (antijen denir) görebelirlenir. Antijenler, savunma sistemi tarafından yabancı maddelere cevap oluşturan özel proteinlerdir.A kan grubu yalnız A antijenlerine, B grubu B antijenlerine,AB grubu her iki antijene sahiptir. 0 grubu ise hiçbir antijenbulundurmamaktadır.Kan gruplarını dahada özelleştiren başka antijenlerde vardır.Bunlardan en önemlisi Rh faktörüdür.Doğum öncesi bakımın bir parçasıda kan testlerinin yapılarak kan grubunuzun tayinidir.Eğer kanınızda Rh faktörü yoksa Rhnegatif, varsaRh pozitif denmektedir. Dünyada insanların %85 inden fazlası Rh pozitifdir.Anne Rh negatif, baba Rh pozitif olduğu zaman, çocuk babasından kalıtsal olarak Rh faktörünü alarak Rh pozitif olur.İşte o zaman bazıproblemler çıkar. Eğer doğumdan önce bir şekilde fetusun kanı anne kanı ile karışırsa,annenin vücudu sanki çocuğa karşı allejik duruma geçmiş gibi çocuğun Rh faktörüne karşı antikorlar üretmeye başlar.Bu artık annenin duyarlılık kazandığı anlamına gelir.Daha sonra anneninoluşturduğu bu antikorlar önce plasentaya daha sonra fetüse geçerek fetusun kırmızı kan hücrelerini öldürmeye başlar.Bu da bebektekansızlığa yol açar.Bu olay çok ciddi sorunlar ortaya çıkarmakta ve hatta bebeğin kaybına yol açabilmektedir. İlk hamilelikte risk düşüktür. Bunun nedeni annenin, bebeğin Rh pozitif antijenlerine maruz kaldıktan sonra antikor üretmesi için zamana ihtiyacı olmasıdır.Ancak bu antikorlar bir kere oluşunca birdaha yok olmazlar ve diğer hamileliklerde de bebeğe geçip risk oluştururlar. Yapılacak en iyi şey daha ilk hamilelikte durumun farkında olmak ve annenin duyarlı hale gelmesini önlemektir.Eğer Rh negatifseniz vekan testleriniz duyarlı olmadığınızı gösteriyorsa doktorunuz size Rhogam denen bir aşı uygulayacaktır.Bu aşı annenin duyarlanmasını vekarşı antikor üretmesini engellemektedir.Böylece bebeğe antikor geçmeyecek ve kan hücrelerine zarar veremeyecektir.Genelde bu aşı ilkhamileliğinizin 28.haftasından doğumdan hemen sonraya kadar uygulanabilir.Eğer zaten duyarlı hale gelmişseniz, bebeğiniz risktedemektir. Hamileliğiniz ilerledikçe, doktorunuz kanınızdaki antikor düzeyini takipedecektir.Eğer yüksek düzeyde ise özel testlerle bebeğin sağlığı kontrol edilecektir.Bebek kansızsa kan nakline ihtiyaçduyacaktır.Hamileliğin 18.haftasından sonra bu kan nakilleri fetus rahim içindeyken yapılabilir.Eğer fetus yeterince gelişmişse erkendoğum tercih edilebilir.Daha sonra bebek özel bir bakım ünitesinde tedavi edilir.Unutmayın eğer duyarlı hale geldiyseniz ilk çocuktan sonraki tüm çocuklar risktedir ve dikkatli takibe ihtiyaç duyulur.
Kaynak: Bebek Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |