Naz Londra da...

[Bluesky24]

Naz Londra da...

Bu sabah çocukluğumu anımsayarak uyandım. Yastığıma sarılarak uyurdum, bu sabah da öyle uyandım. Kendimi yalnız ve çaresiz hissettiğimde odama koşar, yastığıma sarılırdım. Korkardım, ona ağlardım. Hırslanırdım, onu ısırırdım. Genç kızlık hayallerimin sırdaşı, yastığım. En çok da onu koklardım. Evet, koklardım, ama bu sabah bazı alışkanlıklarımın geride kaldığını fark ettim. Artık sabahları seni kokluyorum…







Sen uyurken hayranlıkla seni izliyor, sonra da usulca yanağına sokulup o mis gibi kokunu içime çekiyorum. Geceleri öyle derin uyuyorsun ki, sana sımsıkı sarılarak seninle uykuya dalmak istiyorum. Senin için nerede uyuduğunun önemi yok; ana kucağında, kanguruda, beşikte, koltukta, yerde, arabada, otobüste, uçakta … Her mekanda ve her koşulda sakince uykuya dalıyorsun. Şimdi de koltukta, yanı başımda mışıl mışıl uyuyor, arada meleklerine gülümsüyorsun.







Geçen hafta Londra daydık ve sen ilk kez uçağa bindin. Henüz çok küçüksün ve kulak zarların hava basıncına karşı oldukça hassas. İşte bu nedenle endişelendiğim tek nokta, yolculuğumuzun nasıl geçeceğiydi. Ancak hiç de korktuğum gibi olmadı. Yaklaşık 4 saat süren yolculuğumuzda, sen her zamanki Naz gibiydin. 2 saatlik zaman farkına rağmen düzenin hiç bozulmadı, her gece ılık banyodan sonra uykuya daldın.







Londra ya gittiğimiz gün, 4 Ağustos, babanın doğum günüydü. Akşam yemeği için seçtiğimiz restoranda gelenek haline gelen doğum günü kutlamalarından biz de nasibimizi aldık. Baban adeta doğum günü çocuğu gibi elinde balonlarla yemek yerken, tüm restoran hep bir ağızdan “happy birthdayâ€� diyordu. Sandalyenin üzerine çıkıp üflediği doğum günü pastasını da herhalde hiç unutmaz. 3 kişilik bir aile olarak kutladığımız bu ilk doğum günü, hatıralardaki yerini çoktan almıştı bile.







Londra da hafızama yazılan o kadar çok şey var ki; doğal dünyaya ilişkin koleksiyonların ve dinazor iskeletlerinin bulunduğu Naturel History Museum, Lonnra nın kalbi Trafalgar Square, ünlülerin adeta birer canlı kopyasının bulunduğu Madame Tousseu s Wax Museum, adrenalinin taştığı eğlence parkı Thorpe Park, dev bir tekerleğe benzeyen Londra nın tepe noktası London Eye, alışveriş cenneti Oxford Street ve Londra nın en büyük parkı Hyde Park.

Ama en önemlisi de dostluk. Sevgili Esin ve Bülent in misafirperverliğine çok teşekkür ediyoruz. Arkadaşlar, İstanbul a geldiğiniz bir eviniz daha var, sakın unutmayın!





Kaynak: Bebek