Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Farklı İstihtam Politikalarına Son Verilsin
Toplu görüşmelerin ikinci turu yapıldı. İkinci tur görüşmelerde 4 sendika hizmet kollarına dair taleplerini sundu. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarıyla ilgili talepleri dile getiren Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı önder Kahveci, taleplerinden önce bir sunum yaptı.
Kahveci taleplere geçmeden önce ücret ve istihdam politikasına değindi. Aynı işi yapan personeller arasında farklı istihdam politikalarının olması ciddi problemler çıkaracak diyen Kahveci, 4924, 4/B ve diğer çalışanlar arasında oldukça fazla ücret farklılığı olduğuna dikkat çekti. Kahveci bizim için esas olan personellerin problemlerini gidermenin yanı sıra etkin ve nitelikli sağlık hizmeti sunulmasını sağlamaktır” dedi. Toplu görüşmelerin ikinci toplantısında hizmet kollarının sorunları görüşülmeye başlandı. Bu kapsamda Türk Eğitim-Sen, Türk Sağlık-Sen ve Türk Büro-Sen hizmet kollarına dair taleplerini iletti. Kültür-Sanat kolunda yetkili olan KESK'in toplu görüşmelere katılmaması üzerine bu hizmet kolunun taleplerini Sendika heyetinin başkanı sıfatıyla Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız dile getirdi.
İkinci oturum, Bakan Şahin'in partisinin grup toplantısı nedeniyle erken sona erdi. Toplu görüşmelerin bir sonraki toplantısı çarşamba günü saat 10:00'da yapılacak. çarşamba günü yapılacak toplantıda komisyonlar raporlarını sunacak.
KAHVECİ'NİN KONUŞMASI
Türk Sağlık Sen, sağlık ve sosyal hizmet kolunda 2006 yılında 69 bin 288 olan üye sayısını bu yıl 78 bin 472'e yükseltmiş, altıncı kez yetkili sendika olarak toplu görüşmelere katılmaktadır.
çalışanların kendisine verdiği bu yetkiyle Türk Sağlık-Sen, sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan kamu personelinin hak ve menfaatlerini savunmayı kendisine temel amaç edinmiştir. Ayrıca sendikamız kamu hizmetlerindeki verimliliğin arttırılmasını ve etkin bir kamu hizmetinin sunulmasını da arzu etmektedir.
Daha verimli ve etkin bir kamu hizmetinin gerçekleşmesi için herşeyden önce kamu görevlilerinin ekonomik, sosyal ve çalışma şartları ile ilgili problemleri çözüme kavuşturularak huzurlu bir çalışma ortamı tesis edilmelidir.
15 Ağustos'ta başlayan toplu görüşmelerin sonunda bu hedefin gerçekleşmesine katkıda bulunacak kararların çıkacağı ve sonuçların kamu personelinin yığınla birikmiş problemlerinin çözümü için olumlu bir adım olacağı ümidini taşımaktayım. Uzlaşma ve diyaloğun ülke siyasetinde egemen olmaya başladığı bugünlerde hükümetinde kamu görevlilerinin temsilcileri olan bizlerle yürüteceği toplu görüşmelerde, diyaloğa açık olmasını, sorunların çözümüne yönelik olumlu bir adım atmasını ve kamu çalışanlarını artık anlamasını bekliyorum.
Gerginliklerden uzak durularak, oyalama taktiklerinden vazgeçilerek ve günü geçirme amacına yönelik bir ortamdan kaçınılarak burada geçen her bir dakikanın bir sorunun çözümü için sarf edilmesini özellikle talep etmekteyim.
çünkü kamu da sorunlarının her geçen gün artığı, çalışanların maaşlarının açlık sınırının altında kaldığı ülkemizde yaklaşık 2 milyon kamu çalışanı büyük bir heyecanla bu toplantıyı ve sonuçlarını beklemektedir. Bu sene görüşmeler kamu personelinin beklentilerini karşılayacak biçimde gerçekleşmeli ve görüşmelerde çalışanlar için yeni kazanımlar ortaya çıkmalıdır.
Kararlı bir hak arama mücadelesini vereceğimiz toplu görüşme sürecine karşılıklı anlaşmacı bir tavrında yansıması gerekmektedir. Bu noktada en önemli görev ise hükümete düşmektedir. Her iki kişiden birinin oyunu alan, oyunu alamadığı vatandaşları da anlayarak tüm toplumu kucaklayacağını ifade eden iktidar, kamu çalışanlarının sorunlarına bu sene kulak tıkamamalı, kamu çalışanlarının mali ve sosyal haklarında gerekli iyileştirmeleri yapmalıdır. Komik rakamlara toplu görüşme sürecini mahkum ederek bildiğini okumaktan vazgeçmelidir. Sürecin kamu çalışanları için olumlu işlemesine katkı da bulunmalıdır. Şüphesiz ki hükümetin bu yönde atacağı her adım uzlaşmacı bir kültürü toplu görüşmelere olumlu bir biçimde yansıtacak ve karşılıklı anlaşma ile ortak bir mutabak sağlanmasını kolaylaştıracaktır.
Türk Sağlık-Sen olarak toplu görüşmelerde bu anlayışın eğemen olmasını istiyor, hizmet kolumuzda bulunan kurum ve kuruluşlarda görev yapan 450 bin kamu personelinin sorunlarına çözüm bulunmasını arzu ediyoruz.
çünkü sağlık ve sosyal hizmet alanında yaşanan sorunların katlanarak artması bu yılki toplu görüşmeyi daha da önemli kılmıştır.
Sağlıkta üretilen yeni istihdam modelleri, taşeronlaşmanın önünü açılması, çalışma şartlarınında iyileştirme yapılmaması, atamalardaki adaletsizlikler ve keyfi uygulamalar, sosyal imkansızlıklar ve ücret adaletsizliği gibi birçok sorun bulunmaktadır.
özellikle Sağlık Bakanlığının sağlık hizmetlerini piyasaya açmaya ve devletin sağlık hizmetlerinin sunumundan el çekmeye dönük geliştirdiği politikalar neticesinde sağlık sektörü ve çalışanları bir belirsizlik ortamına sürüklenmektedir. Sivil toplumun görüşleri alınmadan, sağlık çalışanlarının talepleri değerlendirilmeden hayata geçirilen uygulamalar yürürlüğe konulmak istenen yasa değişiklikleri çalışanlar açısından mağduriyetlere yol açmaktadır.
Hastanelerin özerkleştirme girişimleri sağlık çalışanlarının özlük hakları ve iş güvenceleri bakımından belirsizlikler içermektedir. Bizim arzumuz, kamu hizmetlerinin daha verimli ve etkin sunulması için ülkemiz gerçeği ile bağdaşan politikaların sivil toplum kuruluşlarının görüşleri dikkate alınıp enine boyuna tartışılarak belirlenmesidir.
öte yandan SHçEK gibi toplumun geleceği için önemli bir kurumda görev yapan personellerin sorunlarına da çözüm getirilmemiştir. Bu kurumunda görev yapan personelin çalışma şartlarında yapılacak iyileştirmelerin devlet sıcaklığını ve şefkatini kimsesizlere göstermede daha etkin bir rol oynayacağı açıktır. SHçEK çalışanlarının beklentilerine de bu toplu görüşmede bir cevap verilmesi zarurettir.
Tüm bu düşüncelerle toplu görüşmelerde her iki tarafında karşılıklı bir anlayışla ve uzlaşamacı bir tavırla hareket edeceğine inanıyor ve bu toplu görüşme toplantısında aşağıda sıralayacağım ve burada tartışılarak çözüme kavuşturulmasını istediğim hizmet kolumuza ait taleplerimiz ile ilgili hususlar hakkında ayrıntılı olarak bilgi vermek istiyorum.
TOPLU GöRüŞME TALEPLERİMİZ 1-Nöbet, icap nöbeti, fazla çalışma ücreti ve seyyar görev tazminatlarının günümüz şartları göz önüne alınarak yükseltilmesi, Genel İdari Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve Teknik Hizmetler Sınıfı Personellerine, yataklı tedavi kurumu dışında görev yapan sağlık personellerine de nöbet ücreti verilmesi ve 80 saatin üzerinde tutulan nöbetlerin ücretlendirilmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılması, GEREKçE: Sağlık hizmeti sunan kamu kurum ve kuruluşlarında, fazla çalışma, nöbet,icap nöbeti ve vardiya usulü ile 24 saat sağlık hizmeti sunma zorunluluğu vardır. Ancak, gerek sağlık personellerinin yetersizliği gerekse personellerin dengesiz dağılımı nedeni ile, günlük ve haftalık çalışma süresi aşılmakta ve aylık ücretlendirilen 80 saatin üzerinde nöbet tutulmaktadır. Bu şartlar muvacehesinde nöbet ücretinden yararlanan sağlık personellerinin gerek mesai sonrası ve gerekse hafta tatillerinde tuttukları nöbetlerde aldığı nöbet ücretinin günümüz şartları dikkate alındığında ve normal mesainin dışında yürüttüğü nöbet hizmetlerindeki şartlar değerlendirildiğinde yetersiz olduğu görülecektir.Lise mezunu 6. derecenin 3. kademesinde görev yapan bir hemşire, bir ayda tuttuğu 80 saat nöbet karşılığında net 115.30 YTL nöbet ücreti almaktadır. Oysa, aynı hemşirenin 180 saat aylık toplam mesaisinin 80 saate tekabül eden tutarı ise yaklaşık 348 YTL dir. Normal mesai şartlarından daha ağır olan nöbet saatleri süresince daha az ücret verilmesi emeğe karşılık ücretlendirme prensibine aykırılık teşkil etmektedir. Sürekli ve kesintisiz yürütülmesi zorunlu olan sağlık hizmetlerinin daha etkin ve verimli olarak sunulabilmesi için nöbet ücretlerinin yükseltilmesi ve 80 saat kısıtlamasının kaldırılarak 80 saatin üzerinde tutulan nöbetlerin de ücretlendirilmesi gerekmektedir. öte yandan, özveri ile çalışmalarını yürüten personellerden sağlık personeli sınıfı dışında görev yapanlar, nöbet ücreti alamadığı gibi personel yetersizliği gerekçe gösterilerek nöbet sonrası izin dahi kullanamamaktadırlar. Bu nedenle, nöbet tuttuğu halde ücret alamayan GİHS,YHS ve THS personellerine ve yataklı tedavi kurumu dışında görev yapan personellere de nöbet ücreti verilmesi ile ilgili yasal düzenleme yapılması eşitlik kuralının ve hakkaniyetin bir gereğidir. Keza, icap nöbet ücreti ve seyyar görev tazminatlarının günümüz şartları göz önüne alınarak yükseltilmesi hususunda kanuni bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Merkez ilçe dışındaki İlçe,Belde ve Köy sağlık ocakları ve sağlık evlerinde görev yapan sağlık çalışanlarına mahrumiyet tazminatı ödenmesi,2- GEREKçE: Sağlık ocakları ve sağlık evlerinde görev yapan personeller diğer personellerin yararlandığı bir takım haklardan mahrum kalmaktadır. Gerek sosyal gerekse mali ve özlük hakları bakımından kısıtlı haklara sahip personellerin moral ve motivasyonlarının sağlanması ve sağlık ocağı ile sağlık evlerinde görev yapan personellere yönelik özendirici tedbirlerin alınması hizmet sunumundaki sürekliliğin sağlanması bakımından gereklidir. Mevcut şartlar çerçevesinde sağlık ocağı ve sağlık evlerinde görev yapan personeller kısa süre içinde şartları uygun merkezlerdeki işyerlerine tayin yaptırmaktadırlar.Bu durum söz konusu sağlık ocağı ve sağlık evlerindeki hizmet sunumunu aksatmakta, iş gücü planlamasına olumsuz etki etmektedir. Söz konusu işyerlerinde görev yapan personellerin döner sermaye gelirinden aldıkları payın hastanelere oranla düşük olması ve nöbet tutmaları halinde nöbet ücreti alamamaları, bayram ve tatillerde görev yerlerini terk edememeleri gibi mahrumiyet unsurlarının, mahrumiyet tazminatı ödenmek sureti ile giderilmesini talep ediyoruz. 3- Giyim yardımlarının günümüz şartlarına göre arttırılarak yazlık ve kışlık olmak üzere tüm personellere nakdi olarak ödenmesi, GEREKçE: Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliği hükümlerine göre giyecek yardımından bazı devlet memurları ile sözleşmeli personeller yararlanamamaktadır. Yazlık ve kışlık olarak ön görülen ayni giyecek yardımı personelin ihtiyaçlarına cevap vermemektedir. Söz konusu yardımdan yararlanması gereken personellerin yeniden tespitinin yapılarak giyecek yardımının nakdi olarak verilmesi kamu mali kaynaklarının israfını da önleyecektir.Bu nedenle, 2006 yılında yapılan toplu görüşmelerde de tarafımızca dile getirilerek kabul gören giyim yardımının nakdi olarak ödenmesi talebimizle ilgili 657 sayılı DMK'da ve ilgili yönetmelikte değişiklik yapılmasını talep ediyoruz. 4-Sağlık hizmetleri sınıfında olup, aynı kurumda çalıştığı ve aynı eğitim düzeyinde olduğu halde farklı ek göstergeden yararlanan personeller arasındaki ek gösterge farklılığının giderilmesi için yasal düzenleme yapılması, GEREKçE: Bilindiği gibi 31.07.2003 tarih ve 4969 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4. maddesi ile sağlık hizmetleri sınıfında bulunan personellerin yararlanacakları ek gösterge oranları hüküm altına alınmıştır. Ancak, söz konusu Kanununun 4. maddesinin (a) fıkrasında yer alan kadrolara eş değer kadrolar (b) fıkrasında belirtilen Diğer Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri”ne ön görülen gösterge oranlarından faydalandırılmaktadır. örneğin, Psikolog, Fizyoterapist, Diyetisyen, ve Kimyager gibi personellerin bitirdikleri okul ve çalışma alanları söz konusu kanunun 4.maddesinin (a) fıkrasında sayılan kadro unvanları ile birlikte değerlendirilmelidir. Keza diğer sağlık bilimleri lisansiyerleri kategorisinde değerlendirilen Psikolog, Fizyoterapist, Diyetisyen, ve Kimyager gibi kadro unvanlarında görev yapan personellerden bir çoğu alanında doktora yapmışlardır. Bu bakımdan aynı kurumda görev yapan ve aynı eğitim düzeyinde olan personeller arasındaki ek gösterge farklılığının giderilmesi için anılan personellerin ek gösterge oranlarının 3600'e çıkarılması için yasal düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Hastanelerde görev yapan sağlık personeline İş Riski Tazminatı ve fiili hizmet zammı süresinin verilmesi ve hastane personelinin yılda iki defa periyodik olarak muayenelerinin yapılması hususunda yasal düzenleme yapılması, 5- GEREKçE: Hastanelerde görev yapan sağlık personellerinin çalışma koşullarından kaynaklanan risk faktörleri personellerin sağlığına doğrudan etki yapmaktadır. Gerek hasta ile doğrudan temas halinde olan gerekse hastane ortamında fiilen görev yapan personellerin bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski oldukça yüksektir. Hastanelerin röntgen birimlerinde görev yapan personellere tanınan fiili hizmet zammı süresi söz konusu risk faktörünün sadece röntgen biriminde bulunduğu gibi düşünülmesine yol açsa da; hastanelerin acil, intaniye, yoğun bakım, doğumhane gibi servisleri de yoğun risk faktörleri taşımaktadır. Alınmaya çalışılan tüm önlemlere rağmen söz konusu riskin önlenmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu çerçevede sürekli risk altında görev yapan hastane personellerine iş riski tazminatı ile birlikte fiili hizmet zammı süresi verilerek yılda iki defa periyodik muayenelerinin yapılması hususunda bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz Unvan değişikliği sınavında öngörülen 70 baraj notunun kaldırılması için Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 12. maddesinde düzenleme yapılması,6- GEREKçE Genelde bütün kurum ve kuruluşlarda özelde ise Sağlık Bakanlığında yapılan unvan değişikliği sınavlarında öngörülen 70 baraj notunun yüksek olması nedeni ile ihdas edilen kadrolara yeterli sayıda atama yapılamamaktadır. Söz konusu 70 baraj notu nedeni ile boş kalan kadrolara atama yapılamadığı için kamu hizmetlerinde de bir aksama meydana gelmektedir. öte yandan, Sağlık Bakanlığında yapılan unvan değişikliği sınavında tahsis edilen kadroların 70 puanın üzerinde olan personel sayısı yeterli olmadığı için doldurulamaması üzerine Devlet Personel Başkanlığına yazılı müracaatta bulunularak söz konusu puanın düşürülmesi istenmiştir. Devlet Personel Başkanlığı ise Sağlık Bakanlığının bu talebine her hangi bir gerekçe ileri sürmeden olumsuz cevap vermiştir.Bu itibarla, gerek kurumların yürüttüğü hizmetlerde kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkesine riayet edilmesi gerekse eleme niteliği taşıyan sınavda mağdur olan personellerin unvan değiştirebilmelerine imkan tanınması bakımından söz konusu 70 baraj notunun kaldırılması için ilgili yönetmelik hükmünün değiştirilmesini talep ediyoruz. 7-Hizmetli kadrosunda olup, Valilik- Kaymakamlık oluru ile memur veya şoför olarak görev yapan personellerin bir defaya mahsus olmak üzere sınava tabi tutulmadan memurluk ve şoförlük kadrosuna atanması için yasal düzenleme yapılması, GEREKçE: Başta Sağlık Bakanlığında olmak üzere bir çok kurum ve kuruluşlarda hizmetli kadrosunda görev yapmakta iken Valilik-Kaymakamlık oluru ile yıllarca memur veya şoför olarak görevlendirilen personeller bulunmaktadır. Söz konusu personeller yıllarca fiilen yürüttükleri memurluk kadrosunu alabilmek için görevde yükselme sınavına tabi tutulmaktadır. Ancak, büyük çoğunluğunun emekliliğinin geldiği göz önüne alındığında söz konusu sınavda başarılı olma şansları oldukça düşüktür.Bu itibarla yıllarca memur olarak görevlendirilen ve görevi ile ilgili tecrübe elde etmiş personellere bir defaya mahsus olmak üzere sınava tabi tutulmadan memurluk ve şoförlük kadrosunun verilmesini talep ediyoruz. 4924 sayılı Kanuna ve 657 sayılı DMK'nun 4/b maddesine göre istihdam edilen personellere öncelikle eş durumu tayin hakkının verilmesi, 657 sayılı DMK'nun 4/b maddesine tabi personellerin askerlik dönüşü işe başlayabilmeleri, kendi aralarında becayiş yapabilmeleri ve sözleşmeli personellerin kadrolu personeller için tanınan diğer mali, sosyal ve özlük haklarından faydalandırılması için gerekli yasal düzenlemenin yapılması, 8- GEREKçE: Devletin asli ve sürekli sağlık hizmetlerini yürütmek üzere istihdam edilen sözleşmeli personeller, kadrolu personellerin sahip oldukları bir çok haktan mahrum bırakılmıştır. Esasında asli ve sürekli olan sağlık hizmetlerinde istihdam edilen personellerin daimi suretle çalışan kadrolu personel olması gerekmektedir. Hukuken sözleşmeli personel statüsü istihdam edildikleri görev alanı ile uyum sağlamamaktadır. Sözleşmeli personellerin geçici ve istisnai hallere münhasır olmak üzere istihdam edileceği ilgili kanun hükümleri incelendiğinde görülecektir. Buna karşın istihdam edilen sözleşmeli personeller ile kadrolu personeller arasında mali, özlük, sosyal ve diğer haklar bakımından sözleşmeli personeller aleyhine bir çok farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklardan en önemlileri arasında eş durumu nedeni ile tayin haklarının bulunmaması, askerlik dönüşü göreve başlayamamaları, becayiş haklarının bulunmaması gibi hususlar yer almaktadır. Eş durumu nedeni ile tayin hakkının bulunmaması nedeni ile bir çok sözleşmeli personel ailesinden ayrı yaşamak durumunda kalmış bir çoğu eşinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Böylece, Anayasamızın 41. maddesi ile hüküm altına alınan Aile Bütünlüğünün Korunması” ilkesi hiçe sayılmaktadır. Oysa, Milli Eğitim ve Tarım ve Köy İşleri Bakanlığında görev yapan sözleşmeli personeller naklen tayin ve becayiş haklarından faydalanmaktadır. Bu durum Anayasamızın 10. maddesinde hüküm altına alınan Kanun önünde Eşitlik” kuralına da aykırılık teşkil etmektedir. Bahis konusu ettiğimiz gerekçeler bağlamında sözleşmeli personellerin öncelikle kadroya geçirilmesi gerekmektedir. Söz konusu personellerin kadroya geçirilmelerine kadar yukarıda zikredilen hususlarda bir düzenleme yapılarak kadrolu personellerin sahip olduğu haklardan yararlandırılmalarını talep ediyoruz. 9-Kamu sağlık personeli eli ile gördürülmesi gereken sağlık hizmetlerinin hizmet alımı yolu ile özel sektöre ihale edilmemesi, GEREKçE: Bilindiği gibi, son dönemlerde kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında sağlık personeli eli ile yürütülen sağlık hizmetleri hizmet satın alınması yolu ile gördürülmektedir. Ancak, başta sendikamız olmak üzere diğer bazı sendika ve birliklerin açtığı dava neticesinde söz konusu hizmet satın alımları ilgili mahkemelerce iptal edilmiştir. Sağlık Bakanlığı bu iptal kararlarına rağmen bir çok kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında sağlık hizmetlerine ilişkin hizmet alımı ihalelerine devam etmektedir. Mahkemelerce de Anayasamızın 56 ve 128. maddesine aykırı bulunan söz konusu hizmet alımı ihalelerinin yapılmaması ve kamu sağlık hizmetlerinin sağlık personeli eli ile gördürülmesi hususunda bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Sağlık hizmetleri sınıfında yer alan personeller için uygulanan günde 9 saatlik mesai uygulamasının diğer kamu görevlileri için öngörülen günlük 8 saatlik mesai uygulamasına çekilmesi için yasal düzenlemenin yapılması,10- GEREKçE: Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında haftada 40 saat, günde 8 saat çalışan personelin işyerinden ayrılması nedeni ile 9 saat çalışan sağlık personelinin yürüttüğü işlerde aksama meydana gelmektedir. Daha açık bir ifade ile, hizmet birimlerinde bir ekip şeklinde çalışan personelin bir kısmının bir saat erken ayrılması koordinasyon kopukluğuna neden olmasının yanında hizmetin etkin ve verimli sunumunu da olumsuz yönde etkilemektedir. Kaldı ki, sağlık hizmetleri kesintisiz olarak nöbet ve icap nöbetleri ile zaten sürdürülmektedir. öte yandan, söz konusu mesai farklılığı Anayasamızın amir hükmü çerçevesinde Kanun önünde Eşitlik” ilkesinin de zedelenmesine neden olmaktadır. Bu bakımdan, bütün hizmet birimlerinde mesai birlikteliğini sağlamak ve fazla çalışma süresinin ücretlendirilmemesi nedeni ile diğer personele oranla haftada 5 saatlik fazla çalışmayı öngören hükmün kaldırılması hakkaniyetin ve kanun önünde eşitlik ilkesinin bir gereğidir. Bu çerçevede sağlık personelleri için uygulanan günde 9 saatlik mesai uygulamasının diğer kamu görevlileri için öngörülen günlük 8 saatlik mesaiye çekilmesi için 2368 sayılı Sağlık Personellerinin Tazminat ve çalışma Esaslarına Dair Kanun'un ilgili maddesinde yasal düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Kamu sağlık kurumlarında görev yapan personellerin görev tanımlarının yapılması için sendikalarla müşterek çalışma komisyonları oluşturularak ilgili mevzuatlarda düzenleme yapılması,11- GEREKçE: Kamu Sağlık kurumlarında görev yapan personellerin bir kısmının görev tanımlarının bulunmaması, görev tanımı bulunan personellerin ise değişen mevzuatların gerisinde kalarak karmaşaya meydan vermesi hizmet sunumunda bir çok olumsuzlukları beraberinde getirmektedir. Daha etkin ve nitelikli kamu sağlık hizmeti sunulmasının ön şartları içinde olan görev tanımlarının belirlenmesi, personellerin yürüttükleri görevi sahiplenmelerine ve yaptıkları görevin bilinci içinde hareket etmelerine vesile olacaktır. Bu ve benzer bir çok gerekçeler göz önüne alınarak kamu sağlık kurumlarında görev yapan personellerin görev tanımları hakkında sendikalarla koordineli olarak oluşturulacak komisyon marifeti ile yasal düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. üniversite Hastanelerinde oluşturulan disiplin kurulu, döner sermaye komisyonu gibi kurul ve komisyonlara sendika temsilcisinin katılımının sağlanması, 4/b statüsüne geçen personellere kadrolu personellere ödenmekte olan döner sermaye ek ödemesi yapılabilmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılması, 12-
GEREKçE: 2005 yılı toplu görüşmelerinde imzalanan mutabakat metni çerçevesinde Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklik üzerine Yüksek öğretim Kurulu Başkanlığına tarafımızca müracaat edilerek, sendika temsilcilerinin söz konusu disiplin kurullarına katılımın sağlanması istenmiştir. öte yandan anılan kurumda oluşturulan döner sermaye komisyonu ve personel mevzuatı ile ilgili oluşturulan diğer kurul ve komisyonlara da sendika temsilcisinin katılımının sağlanması talep edilmiştir. Ancak, Yüksek öğretim Kurulu Başkanlığı bu güne kadar taleplerimiz ile ilgili hiçbir düzenleme yapmamıştır.Bu itibarla ilgili üniversite hastanelerinde oluşturulan kurul ve komisyonlara sendika temsilcisinin katılımının sağlanması ve üniversite hastanelerinde geçici olarak görev yapmakta iken 4/b statüsüne geçirilen personellerin diğer personeller gibi döner sermaye ek ödemesinden faydalandırılması hususunda Yüksek öğretim Kurulunun ilgili mevzuatında gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını talep ediyoruz. 13-Halkımızın sağlık bilincinin yükseltilmesi, çevre ve toplum sağlığının korunarak geliştirilmesi, kamu sağlık kurum ve kuruluşlarının görev alanları hakkında toplumun bilgilendirilmesi, sağlıklı nesillerin oluşmasına katkı sağlamak ve sağlık personellerinin mesleki alanlarındaki bilgi düzeyinin yükseltilmesi v.b amaca hizmet etmek üzere TRT bünyesinde Sağlık TV kurulması için gerekli düzenlemenin yapılması,
GEREKçE: ülkemizde sağlık düzeyi halen istenilen seviyeye ulaşmamıştır. Halkımız sağlık hizmetlerinden faydalanma ve erişme bilincine henüz yeterli ölçüde sahip değildir. Sağlık hizmeti sunan kurum ve kuruluşlarımızın verdiği sağlık hizmetleri ile halkımızı yeterince bilgilendiremediği bilinmektedir. Bir çok kurumun bu yönde gerek yazılı gerekse görsel bilgi kaynakları bulunmasına rağmen toplumun büyük bir kesiminin faydasına sunulamamaktadır. Bu bakımdan, izlenme oranı yüksek ve yaygınlığı olan iletişim araçlarının başında yer alan televizyon yayıncılığı alanında sağlık içerikli programlara yer veren bir kanalın bulunması büyük bir boşluğu dolduracaktır. Söz konusu televizyon yayını ile çevre sağlığının korunması, sağlıklı bireylerin oluşması, sağlık kurum ve kuruluşlarının verdiği sağlık hizmetleri hakkında bilgiler sunulması, sağlık personellerinin gelişen teknolojiye paralel olarak mesleki bilgi düzeylerinin yükseltilmesi, bulaşıcı ve benzeri hastalıklar hakkında halkımızın bilgilendirilerek bilinçlendirilmesi ve kamu sağlık kurumlarının sağlık alanındaki duyuruların ulaştırılması ve benzeri yayınların yapılması imkanı doğacaktır.Bu itibarla, yukarıda bahsetmiş olduğumuz amaçlara hizmet etmek üzere TRT bünyesinde Sağlık TV kurulması için gerekli düzenlemenin yapılmasını talep ediyoruz. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |