03-05-2010, 08:38 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Diyet sektörünün ünlü girişimcisinin hazin sonu
Dr. Atkins nasıl öldü? Haşmet Babaoğlu- Vatan
Her yıl aynı hayale kapılıyorum. Artık kimse şunu yersek çok zararlı bunu yersek çok yararlı laflarına eskisi kadar önem vermez, diye düşünüyorum. Hayır! Olmuyor! Düzen aynen devam ediyor!
Yine bilim çevreleri medyaya yeni bir zararlı besinin adını fısıldıyor. Yine zararlı oldukları araştırmalarla sabitleninceye kadar kasa kasa tüketilecek yararlı besinler sayılıp listeleniyor. Hele bir de yaz yaklaştı ya! Zayıflama ve dinçlik perhizleri de işin içine karışıyor. Oysa en son soya feci zararlı, tereyağı müthiş yararlı tezleri yayınlandığında bu defter kapanır, sanmıştım. Saflık tabii benimki! Fakat düşünün; soya yıllarca göklere çıkartılmış, tereyağı yerin dibine batırılmıştı! Kaç kuşak bu mantıkla yemiş içmiş, yediğinden içtiğinden şüphelenmişti! Sonra, iki yıl önceydi... Kebapçıya gittiğinde korku içinde bir lokma Adana, bir tabak maydanoz lüpletenler için şok bilimsel açıklamalar geliverdi! Ne kırmızı etten kork, ne tereyağından! Korkacaksan soyadan kork!.. Bu işin sonunda pozitivistler toplu ra sürüklenecek, korkarım! öyle ya, yakında bu yiyecek içecek üzerine bilimsel popüler yayınlar yüzünden bilim en büyük batıl inanç haline gelecek!
***
Geçen gün bir hekim arkadaşımla bu konular üzerine laflıyorduk. Yüksek protein-düşük karbonhidrat rejimleri vardı yakın zamanlara kadar, ne oldu onlara şimdi? diye sordum. Hafifçe dışarı çıkmış göbeğini sıvazlayarak; ne olacak! Son günlerinde o kadar şişmanlamıştı ki, evinden çıkamıyordu, kalpten öldü cevabını verdi hekim arkadaşım. Haydaa! Ne bu şimdi, diye tepki gösterince de Dr. Atkins'ten söz ediyorum demez mi? Sahi ya! Bu tür diyetlerin en ünlü adı, hatta yaratıcısı Dr. Atkins'di. Kendi diyetini uyguluyordu ve 2000 yılında kalbinde baş gösteren bozukluk bazı uzmanlarca bu diyete bağlanmış, fakat o bu tezi şiddetle reddetmişti! Sadece televizyon programlarından ve konferanslardan değil, kendi diyetine uygun ürünlerden de büyük gelir elde ediyordu ve ayrıca kendi adına bir vakıf kurulmuştu. 8 Nisan 2003'te ayağı kaydı, başını vurdu ve hastaneye kaldırıldı. Birkaç gün sonra (hastane kayıtlarına göre) böbrek yetmezliğinden öldü Dr. Atkins. Ama söylentiler aldı yürüdü. 90'ların sonundan beri aşırı kilo alıp sonunda obez olduğu; son aylarında televizyon programlarına çıkmaktan kaçındığı, o yüzden telefon bağlantılarıyla idare ettiği söylendi. Sanki hayat bütün hikayenin altına acımasız ve ince bir alay yerleştirmişti. Hatta acıklı bir gülünçlük! Dr. Atkins'in karısı bu iddiaları lanetledi. Tabii vakfın başında o vardı ve diyet yöntemi gelir kazandırmaya devam edecekti. Dolayısıyla bayan Atkins'in söylediklerine inananlar kadar inanmayanlar da oldu. Fakat hastane kayıtları Dr. Atkins'in acil servise getirildiğinde yaklaşık 125 kilogram ağırlığında olduğunu gösteriyordu. Bu da elbette yaşlı bir adam için asla normal ve sağlıklı bir kilo sayılmazdı.
***
Geçen hafta yine neredeyse bütün popüler dergilerimizde, gazete eklerimizde ne yesek, ne içsek sağlıklıdır konusu ve hızlı kilo verme yöntemleri gözdeydi. Birkaç hafta daha sürer bu! Ancak biliyorum ki, ne zaman bunları okusam, aklıma Dr. Atkins gelecek artık! Düşünüyorum da... Bir zamanlar... Bu dünyanın hemen her kültüründe orta yol övülürdü! Perhiz beden için değil, ruh içindi; yöntemleri ve disiplini farklıydı. Ne yediğini bilmeyen, kalori hesabı yapmayan, lezzetle keseyi barıştıran ve savaştan kaçınan toplumların insanları uzun yaşar, uygar olmak için yırtınan ve birbiriyle savaşanlar erkenden dünyaya veda ederdi! İmkansız mı artık o günlere; o kavrayışa geri dönmek?
***
Kaynak: saglikcalisanlari Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |